Keyifli okumalar...
Bir koku olur hani. Sanki bu kokuyu önceden de biliyormuş gibi. Alışmış gibi hissederiz. Ama hiç bilmediğimiz. Şuan da bunu yaşıyordum. Annem ve babamdan sonra birine sarılırken ilk defa o güven hissini yaşıyordum. Sakince geri çekilirken utancımdan yüzüne bakamıyordum.
Birkaç saniye yere baktım. Aramızda uzun soluklu bir sessizlik vardı. Bu beni rahatsız etmiyordu. Aksine düşünmemi sağlıyordu.Ben az önce ne yaptım?
' ona sarıldın'Peki bunu neden yaptım?
' çünkü ben öyle istedim'"Ihm Gündüz şey, yanlış anlama tamam mı? Niyetim başka bişey degil. Cidden, özür dilerim"
Karşımdan cevap gelmeyince yüzümü kaldırıp Gündüz'e baktım. Ne cevap vereceğini bilemez gibi bi hâl vardı yüzünde.
"Neden yaptın bunu Gece?"
Afallamıştım.
"Ben, bilmiyorum ama özür dilerim. Sanırım seni rahatsız ettim""Evet rahatsız ettin" bu cümle sebepsiz bir şekilde ağlama isteği uyandırmıştı. Gururum kırılmış gibi hissediyordum.
' ah Gece ah. Yapıştın çocuğa tabi rahatsız olur'
Sinirle " madem rahatsız oldun ittirseydin. Şuna bak. Rahatsız olmuşmuş." Arkamı dönüp ilerlemeye başlamıştım ki kolumdan tutulmamla herir döndüm.
"Şaka yapmıştım Gece. Sakin ol. Tepkini merak ettim. Etmez olaydım" Bir an içime rahatlama duygusu yayılsada kendimden taviz veremezdim. Ellerimi yumruk yaparak omuzlarına vurdum.
"Aptal niye böyle bir şaka yapıyorsun. Komik çocuk bak şuan gülmekten krizlere gireceğim"
Ben ona sinirle vurmaya devam ederken o ise ellerimi tutmaya çalışıyor bir yandan da kahkaha atıyordu."Tamam Gece kaptan bir daha şaka yapmayacağım. Ama sen beni öldürdün. Omuzlarım çıktı resmen"
Biraz sonra onu bıraktım ve derin nefesler almaya başladım. Yorulmuştum.
"Neyse ben eve gidiyorum. Okulda görüşürüz""Görüşürüz Gece reis"
Arkamı döndükten sonra sessizce gülerek evime gittim. Salak çocuk.Kapıya vardığımda çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Çantamı ve hırkamı portmantoya asıp kendimi direkt duş attım. Sıcak bir duş iyi gelebilirdi. Saçlarımı köpüklerken aklımda Gündüz vardı. Evet çok saçma geliyor. Daha tanışalı bir kac gün bile olmamışken kendimi sanki onunla 10 yıldır tanıyormuş gibi davranman saçma. Çok saçma. Her anımda onu duşünmem saçma. Kendimi watpadd kitaplarındaki aptal kızlar gibi hissediyordum.
Duşta işim bittikten sonra havluma sarılıp odama ilerledim. İç çamaşırlarımı giydikten sonra gri sweetshirt ve siyah taytımı giydim. Saclarımı kurulayıp taradıktan sonra kendimi salona attım. Televizyonu açmadan önce mutfağa gidip küçük bir kaseye badem ve fındık koyarak tekrar salona geçip televizyonu açtım. Kanallarda ilerlerken bir yandan da bademden yiyordum. Sevdiğim bir diziyi görünce elimdeki kumandayı bırakıp badem yemeye devam ettim. Bir süre sonra sıkılınca telefonu alıp Ecrin'i aradım. Yarım saatlik bir sohbetin ardından telefonu kapattık.
Çok sıkıcı geçiyordu vaktim. Normalde olsa bir şeylerle ilgilenir vakit geçirirdim. Lakin bugün neden böyle olmuştum bilmiyorum. Aklıma ne zamandır spora gitmediğim geldi ve en yakın zamanda tekrar gitmeyi aklımın bir köşesine not ettim.
Sehpanın üzerine bıraktığım telefonun titremeye başlayınca elime alıp gelen mesaja baktım,11\B sınıf grubuna eklendiniz...
Gündüz kişisi Ecrin'im'i ekledi...Gündüz: Eklediğim kişiler Gece ve Ecrin. Kaydedin
+90536: Hoşgeldiniz
Siz: merhaba:)
Gruptan çıkıp sosyal medya hesaplarımda dolaşmaya başladım. Bir süre sonra "tavsiye edilenler" kısmında ali_uygun78 adlı bir hesap gördüm. Acaba o'mu diye hesaba girdim. Ekrana yüzümü biraz daha yaklaştırıp baktım. Evet. Bu o. Ali. Takip isteği atsam mı ki? Aman canım nolucak.
' hadi at at'
Ay'ın da verdiği gazla mavi butona bastım. Hemen geri çıkıp keşfete girdim ve gezinmeye devam ettim. Bildirim çubuğuma bildirim gelmesiyle oraya baktım. ali_uygun78 seni takip etmek istiyor. Oha bu kaar çabuk mu. Sanırım aktif olduğu ana denk getirdim. Kabul edip geri çıktım. Bu sefer telefonu kapatıp odama çıktım. Nedensiz üzerimde bir yorgunluk vardı. Bu sıralar çok olmuştu. B12 eksikliğime bağlıyordum ki öyleydi de.
Telefonu yatağımın yanında ki komidine koyup yatağa yattım. Ve kendimi uykuya saldım.
----------------------------------------------------------------------
Telefonumun kulak tırmalayan sesiyle gözlerimi açtım. Ah başım. Neden bu kadar ağrıyor ki?
Zar zor yataktan kalkıp okul formalarımı üzerime geçirdim. Lavaboya girip elimi yüzümü güzelce yıkayıp saçlarıma da bakım kremimi sürdüm. Yıpranmışa benziyorlardı. Ailem vefat etmeden önce saçlarımı babam kesmişti. Onlar öldükten sonra bir daha saçlarımı kestirmedim. Kırıklarım çoğalmıştı. Kendime çeki düzen vermem gerekiyordu.
Lavabodan çıkıp aynamın karşısına geçip saçlarımı taradım. Salık bırakıp çantamı da alarak evden çıktım.Okula vardığımda kantine girip hızlıca bir poğaça bir de meyve suyu alıp sınıfa çıktım. Sabah Ecrin biraz rahatsız olduğunu ve bu yüzden okula gelmeyeceğini söylemişti. Ona her ne kadar yanına gitmek istediğimi söylesem de kabul etmemiş dersleri dinleyip notları ona da anlatmamı istemişti.
Sınıfa girdiğimde hemen sırama geçip poğaçamı yemeye başladım. Ders edebiyattı. Yavaş yavaş sınıf dolmaya başlayınca henüz bitmiş olan poğaçamın kağidini ve meyve suyumun kutusunu çöpe atmak için çöp kutusuna doğru ilerledim. Çöp kutusu sınıf kapısının yanında olduğu için okul korudorunu görebiliyordum. Kafamı dışarıya çıkardığım an hiç görmek istemeyeceğim görüntü ile karşı karşıya kalmıştım.
Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin.. sizi seviyorum🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDÜZ AY'IM( devam ediyor..)
Literatura Femininaİnsanlar acımasız. İnsanlar aptal. İnsanlar düşüncesiz. Kimi sevsek sonuç hep aynı. HÜSRAN . Belki de bu bizim sınavımızdır.