İyi okumalar
🐳
Jungkook elindeki koliyi yere bırakıp son koliyi de almak üzere arka odaya ilerlerken duyduğu seslerle olduğu yerde durmuştu. İki ya da üç kişi hararetle tartışıyor olmalıydı. İstemeden kulak misafiri olduğunda kendine lanet etti. Bu ortamlar onun düzgün kişiliğini de bozuyordu.
Bar tezgahının arkasına geçerek dinlemeye başladı."Dostum sana yemin ederim diyorum.''
Siyah saçlı genç bir oğlan sinirle konuştuğunda Jungkook 'umarım kavga çıkmaz' diye içinden geçiriyordu.
"Gördün diyelim, ne yapabiliriz ki?"
Bu sefer ondan daha yaşlı bir adam konuşmuştu.
"Bunu lehimize çevireceğiz tabi ki."
"Nasıl?"
Hiç konuşmayan merakla sorduğunda Jungkook'ta merakla kulak kabarttı. Neyden konuştuklarını aşırı merak etmişti. Ortada paradan bahsedildiği açıkça görülüyordu. Fakat adamlar sanki gizli bir şeyden bahsediyormuş gibiydiler. Jungkook işte bu gizli şeyi merak ediyordu.
"Onların eskiden fazla para ettiklerini duymuştum. Bir kaç tane avlarsak zengin oluruz."
Avlamak mı? Onlar neyi avlamayı düşünüyordu ki? Bu adada kuş, balık, kedi, köpek ve böcekten başka hayvan yaşamazdı.
"Onları avlayamayız dostum. Hiç dışarı çıkmadıklarını söyledin."
"Bizde herhangi bir parçalarını alırız o halde."
Jungkook kafası karışmış bir şekilde adamları dinliyordu. İçindeki merak duygusu bedeninde strese yol açarken çoktan tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.
"Deniz erkeklerinin hangi parçasını alacağız ki?"
Jungkook duyduğu şeyle bar tezgahının üstündeki bardağa değmiş ve ses çıkarmasını sağlamıştı. Neyse ki düşüp kırılmamıştı.
Adamların sesleri kesilirken Jungkook içinden yaratıcısına yalvarmaya başlamıştı. Birkaç saniye sonra yeniden konuşmaya başlarlarken Jungkook ise duyduğu şeyin şokunu atlatmaya çalışıyordu. Deniz erkekleri, onlar sadece bir efsane değil miydi? Yüz yıllardır yaşadığı söylenen bu canlılar aslında varlar mıydı?
Jungkook derin bir nefesi ciğerlerine çekmiş ardından dikkatini geri adamlara vermişti.
"Bir kitapta saçlarının bir elmas kadar değerli olduğu yazıyordu. Saçlarını kesmeliyiz."
Jungkook her duyduğu kelimede gözlerini şaşkınca açmaktan geri kalmıyordu. Yapması gereken işlerini unutmuş karşısında konuşan üç adamı dinliyordu. Neyse ki patronu içeri girmiş ve iş saatlerinin bittiğini söyleyerek herkesi eve yollamıştı.
Jungkook tozlu yollardan geçerek evine doğru yürürken duyduğu şeyleri sindirmiş gibiydi. Fakat hâlâ kendini düşünmekten alıkoyamıyordu.
Sürekli annesinin anlattığı o efsanedeki yarı balık ve yarı insan olan canlıları merak etmişti. Herkesin söylediğine göre onlar okyanusa gelen balıkçıları ve insanları öldüren cani yaratıklardı ama annesi onların çok güzel ve iyi niyetli olduklarını söylemişti. Tabi ki annesine inanıyordu.
Jungkook onların nasıl göründüklerini, denizin altında nasıl yaşadıklarını, en önemlisi ise ölümsüz olmalarını hep merak etmişti. Çocukluğunda kalan bu şevk birkaç dakika önce tekrar damarlarında gezerken gözlerini kapattı ve havayı derince soludu.
Gözlerini açıp yavaş yavaş kararan havaya baktı. İçinden geçen düşünceleri son kez telkin etti.
Belki de uzun süredir aradığı para ayağına gelmişti.
"Bu gece," dedi ve kararlı bakışları ile karşısındaki batan güneşten dolayı turuncuya dönüşen suya baktı.
"Bu geceden sonra seni geri alacağım anne."
🐳
💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Submarine | Taekook
Fanfiction❝ Deniz erkeklerinin saçları bir elmas kadar değerliydi. Jeon Jungkook'un ise paraya ihtiyacı vardı ama bir şeyi unutuyordu. ❞ ~~ Vkook fanfic 🧜🏻♂ Yazım Tarihi: 25.05.2019 Bitiş Tarihi: 17.12.2020 Mermaid #1 kookv #1 Fantastik #28 Fanfiction #15