15 ✘

3.9K 434 157
                                    

🐠

Tüm Submarine halkı toplu tapınakta toplanmış, prens Taehyung'u bekliyordu.

Bugün halk ve kralları için kutsal bir gündü çünkü iki kralın en küçük oğulları bugün dünyaya gelmişti.

Etrafı değişik, süslü yosunlarla süslemişlerdi. Kırmızı ve mor mercanlar her yerdeydi. Her bir köşede ağzı açık istiridyeler duruyordu ve incileri parıl parıl parlıyordu. Tam ortada da balo için çeşitli deniz mahsulleri bulunuyordu.

Altın sarısı denizyıldızları ise tapınağa girmekte olan Taehyung'un tacını süslüyordu.

Tüm gösterişi ile tapınağa giren prenslerine halk, sırasıyla selam verdiler.

Taehyung, gözlerini etrafta gezdirirken burayı süsleyip püsleyen  Jimin ile Hoseok'un ne kadar becerikli olduğunu düşündü.

Daha sonra kendisinin hazırlanmasına yardımcı olan Yoongi, Taehyung'un yanına geldi.

"Hadi gidelim, babalarımız seni bekliyor."

Taehyung başıyla onayladı ve yüzüne bir gülümseme yerleştirerek tahtın olduğu tarafa doğru yüzmeye başladılar.

Taehyung heyecanlıydı. Bugün kaç yaşına girdiğini bile bilmiyordu oysa ki. Aklı sadece gece sonunda dileyeceği dilekteydi.

Soylu deniz erkeklerinin dünyaya geldiği yılın bir gününde bir dilek dileme hakları vardı ve bu dilek her ne olursa olsun kral tarafından gerçekleştirilmek zorundaydı.

Taehyung da bunun farkında olduğundan dileyeceği şey onu biraz olsun endişelendirmiyordu. İki kralın ve halkının vereceği tepkiler onu biraz korkutuyordu ama hiçbir şey umrunda değildi.

"Sevgili oğlum," dedi Seokjin ve Taehyung'un yüzünü elleri arasına aldı.

"Bunu, senin için, kendi ellerimle yaptım."

Seokjin, elindeki kutuyu Taehyung'a verdi. Kutunun dış kısmı değişik renkte değerli mücevherlerle süslenmişti, küçük bir kilit kısmı da vardı.

Üzerinde mavi harflerle kazınmış, latince bir söz vardı.

Hyacinthum semper lucet.

"Mavi, her daim parlar." dedi sessizce.
Babasının bu davranışı onu duygulandırdı ve boynuna sarılmaktan başka bir şey yapamadı.

"Teşekkür ederim, bu çok güzel ve benim için çok özel."

Seokjin de oğluna sıkıca sarılırken saçlarına küçük bir öpücük kondurdu.

Taehyung, aklına gelen o kısacık anıyla gülümsemeden edemedi.

"Öğrenim alanındaki çocuklar benimle dalga geçiyor!" dedi ağlayarak küçük prens.

Seokjin, kar beyazı gibi saçları olan oğlunun yanına giderek onu kolları arasına aldı.

''Ne oldu bebeğim?" Kar beyazı saçları okşarken söyledi kral.

Taehyung gözündeki yaşları silerken babasına sarıldı.

"Kuyruğumun yeterince parlak olmadığını söylediler. Abimin yanında çok sönük kalıyormuşum." Dedi dudaklarını büzerek.

Seokjin oğlunun bu hallerine tebessüm etmeden duramadı.

"Siz de böyle mi düşünüyorsunuz babacığım?"

Masumca sorduğu soruya karşılık Seokjin kıkırdadı. Elleri beyaz saçlarda gidip gelmeye devam ediyordu.

"Hayır tâbi ki, bunu sana kim söylediyse saçmalamış,"

Submarine | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin