21 ✘

3.5K 387 234
                                    

💎

Taehyung aynalı masasına ilerleyip küçük sandığı eline aldı.
Kapağını açıp bulduğu pembe Aleksandrit taşını avuçları arasına aldı.

Anında hissettiği sıcaklık ile bedeni titredi.

"Jungkook'un yanında." Dedi gülümseyerek. Ona verdiği bu pembe taşı yanında taşıyordu. Onun güvende olduğunu hissedebiliyordu, endişesini de öyle.

Tek sorun Jungkook buraya geliyordu.

"Tanrım bana yardım et."

Tedirginlikle suyun yüzeyine bakıyordu Jungkook. Her yeri aramıştı. Güzel deniz erkeğini bulmak için en küçük fare deliğine bile bakmıştı ama yoktu. Aklına gelen son ihtimal ise Taehyung'un tekrar suya döndüğü idi.

Şimdi ise suyun yüzeyine öylece bakarken ne yapacağını düşünüyordu. Buraya gelmişti gelmesine ama Taehyung'a nasıl ulaşabilirdi ki?

Üzerindeki ceketi ve tişörtünü ayakkabıları ile birlikte çıkardı. Telefonunu pantolonun cebinden çıkartmak için elini arkasına attığı gibi hissettiği sıcaklık ile irkildi. Elini cebine sokup Taehyung'un ona verdiği taşı gözleri önüne serdi.

Taş, ilk günkünden oldukça daha parlaktı. Öyle ki Jungkook gözlerini kısmak zorunda kaldı. Elindeki pembe taşı sıkı sıkı tutarken kendini soğuk suya bıraktı. İlk başta buz gibi olan su ılımaya başlarken soğuktan titreyen bedeni de titremesini durdurmuştu.

"Ne yapıyorum ben?"

Jungkook 'aklımı kaçırmış olmalıyım' diye düşündü. Suyun en derinlerine yüzerek gidemezdi elbette.

"Sadece ne istediğini söyle Jungkook."

Bir anda beyninin içindeymiş gibi duyulan ses başını ağrıttı. Gözlerini ağrıdan dolayı sımsıkı yumdu.

Duyduğu ses çok tanındıktı. Fakat o sırada odaklanamıyordu.

"Keşke bir kuyruğum olsaydı," dedi gülerek. Başındaki ağrı hafiflemişti.

"O zaman Taehyung'a ulaşmam için hiçbir engel kalmazdı."

Elindeki taşın sıcaklığı avucunu yakarken sudan çıkmak üzere hareket edecekti ki kıpırdayamadığını fark etti. Suyun üzerindeki ağırlığı yok olurken kendini oldukça hafiflemiş hissetti. Bedeni kendinden habersiz suyun içine çekilirken çırpınmaya başladı ama boşunaydı. Kafasını suyun yüzeyinde tutmaya ne kadar çalışsa su onu daha da içine çekiyordu. Yüzüp sudan çıkmak istese de bacaklarını kıpırdatamıyordu. Çünkü artık onları hissedemiyordu. Çırpınışlarına son verip bedeni suyun içine daldığında gördüğü şey büyük bir şok geçirmesine sebep oldu. Gözlerini kapatıp tekrar açtı. Suyun içinde olmasına rağmen kendini tokatladı. Bu bir rüya değildi.

"Bu-bu gerçekten yaşanıyor mu?"

Şaşkınlıkla konuştuğunda bir süre durdu.

"Ben az önce konuştum mu? Tanrım kafayı yiyorum."

Ellerini gümüş rengi pullara sürterken pullardan birinin elini kesmesiyle hızla çekti.

"Önce bu kuyruk, şimdi de su altında konuşuyorum." Derin bir nefes aldı.

"Birde nefes alıyorum. "

Üstündeki şoku az da olsa üzerinden attığında kahkaha atmaya başladı.

"Çok havalı!"

Aklına Taehyung'u aradığı geldiğinde hemen eski ciddi ifadesine döndü ve kollarıyla ilerlemeye başladı. Kuyruğunu nasıl hareket ettirmesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu. İki bacağını aynı anda hareket ettiriyormuş gibi düşünecekti.

Submarine | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin