36

3.2K 143 12
                                    

Telefonumun delicesine çalmasıyla uyandım. Gözlerimi açmam biraz zor olmuştu. Dün gece biraz ağlamıştım. Biraz değil hatta, bayağı.

Olduğum yerden uzanıp telefonumu aldım.

Gelen Arama; Menajer Sergio :)

Dudağımı ısırdım ve hızla açtım.

"Cara? Lanet olası telefonunu açtın sonunda. Hemen ajansa gel. Hemen!" dedi ve telefonu kapadı. Bende telefonu kulağımdan çektim ve merakla saate baktım. 11 yazıyordu. Tanrım! 30 cevapsız arama da Sergio'dan gelmişti.

Hızla koltuğumdan kalktım ve odama koştum. Üzerimdeki elbiseyi de çabucak çıkardım. Daha sportif birşeyler giydim ve dünden kalan akmış ve bozulmuş olan tüm makyajımı sildim. Üzerine hafif bir makyaj yaptım. Kahvaltımı yapmak için mutfağa indim.

Birşeyler atıştırdıktan sonra çantamı ve arabamın anahtarlarını alarak evden çıktım. Tam o sırada telefonumu yanıma almadığım aklıma geldi. Bir küfür savurdum ve yeniden evime girip oturma odasından telefonumu aldım. Arabama atladım ve ajansa sürdüm.

Sanki daha da geç kalmamı sağlamak için varolmuştu bu trafik. Tanrı aşkına! 15 dakikada anca birkaç santim ilerleyebiliyorduk.

Gözlüklerimi kafamın üzerine koydum ve başımı direksiyona yasladım. Başım ağrımaya başlamıştı ve çok uykum vardı.

...

Ani bir sarsılmayla uyandım. Ne?! Uyandım mı!? Tanrım.

Başımı kaldırdım ve etrafıma baktım. Biri camımı tıklatıyordu. Hızla camımı açtım. Bana öfkeli bakışlarla bakıyordu.

"Üzgünüm ama burası uyuklamak için pek de iyi bir yer değil bayan!" dedi adam gözlüklerini çıkartırken. Tanrım, gayet iyi bir yüzü var.

"Ah, üzgünüm. Dün gece ... biraz kötü geçmişti de." dedim.

"Anlıyorum ama ... bence bunu görmelisiniz." dedi ve kapımı açtı. Arabamın arkasını gösteriyordu. Merakla arabamdan indim ve adamın gösterdiği yere baktım. Tanrım!

"Aman Tanrım!" dedim sinirle. Adam arkadan bana çarpmıştı.

"Biraz dikkatli olamaz mıydınız?!" dedim sinirle.

"Afedersiniz ama ... trafiğin ortasında uyuklayan sizsiniz ve burada suçlu olan benim öyle mi?!" dedi benimle aynı tonda.

"Dün gece ..." derken sözümü kesti ve; "Dün gecenizin nasıl geçtiği umrumda değil. Siz burada uyuklayarak milyonlarca kişinin hayatını riske atıyorsunuz." dedi.

"Abartma!" diye bağırdım. Gerçekten sinirlenmiştim.

"Benimle böyle konuşamazsınız bayan!" diye bağırdı o da.

"Sende bu tonda konuşamazsın benimle!" dedim. Küstahça güldü yere bakarak ve yeniden bana döndü.

"Tamam, yeter. Sizinle daha fazla tartışmayacağım." dedi ve cüzdanı olduğunu tahmin ettiğim küçük çantadan biraz para çıkardı. Ve bana uzattı.

"Bu hasarınızı karşılar, her ne kadar ben suçlu olmasam da ..." dedi. O sırada sinirim daha da artmıştı.

"Sen ne sanıyorsun ya kendini?" dedim ve bana uzattığı elini ittim.

"Hasarınızı karşılıyorum işte daha ne yapmamı bekliyorsunuz?" dedi. Hala bana saygılıymış gibi davranıyordu.

"Benimle sizli bizli konuşmayı bırak! Saygılıymış gibi görünmüyorsun!" dedim.

Tudo Passa [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin