Kamerayı kapatmadan önce Tae ile Hwa-Young yani eski sevgilisinin yorumlarından bahsettik. Ama yayını hemen kapatmak istiyorduk ikimizde. Aşırı utanmıştık. Biraz daha konuyu deştik ve canlı yayını kapattık.
Kapatır kapatmaz, yatağa yattım ve gülümsemeye başladım. Tae hala yatağın üstünde, bağdaş kurmuş ve bana "Manyak mısın?" dercesine bakıyordu.
-Yeo, ne kadar gamsızsın yaa! Yoğun bir ceza sistemi bizi bekliyor, sen hala keyfine bakmakla meşgulsün.
-Hmm, öyle de denebilir ancak aşkım hoca yalnızca boş bir tehdit savurdu. Tabi ki ilk başta ben de epeyce utandım ve endişelendim. Yüzüm bembeyaz kesildi. (bir anda kalktım ve Tae'nin yüzünü okşamaya başladım) Amaaa, okul kurallarını hatırlarsak; "Hiçbir öğrenci, kanıtsız şekilde bir ceza alamaz." (konuşmam bitince yanağına hafif bir tokat attım)
-(bana merakla baktı) Cidden mi?? (saçımı okşayarak) Benim sevgilim çook zekiymiş. Sadece sabahları kalkma sorunu var.
-(güldük ikimizde) Bu arada Tae, fark ettin mi? Jung-Su onunla aynı evde kalmamıza rağmen canlı yayınımızı izledi ve bizi shiplediğini söyledi. Yani, beni kardeşi için ayarlamak istemiyor. Hmm?
- "예, 그렇습니다" (Ye, geuleohseubnida). -"Evet, öyle" anlamında-
-O zaman, ben yatacağım sanırım.
-Ben?
-Bilmem, git oyun falan oyna, olmaz mı?
-Hayır, ben de çok sıkıldım. Kalk bana hizmet et! Eskiden anneler, babaların sözünü ikiletmezmiş. Kalk bana atıştırmalık getir!
-(bir an şaşırdım) OLDU PAŞAM, BAŞKA İSTEĞİN?!!
Bunu Türkçe söylemiştim, anlamasına imkan yoktu. Hi hi hi, çok zeki değilim ama manyak da değilim en azından.. Tae 'nin yüzüne baktım; bağırdığım için fazlasıyla korkmuş gözüküyordu, doğrusu.
Kendi ses tonumu dizginledim ve ona bakarak konuşmaya başladım ;
-Tae, bak benim bazı kurallarım var, tamam mı? Ayrıca bu söylediklerin çok anlamsız, her kadının özgür olmaya hakkı vardır.
-(sırıttı) Çok safsın Yeo! Sadece seni kızdırmaya çalışmıştım.
-Ne?
-Çok safsın dedim, Türkçe bildiğimi anlayamamış mıydın?
-Türkçe mi biliyordun sen-n ?
-Öyleydi.
-Hm, yaniii.. eee.. şey.. Aslında öyle demek istemedim. Tae Tae..
-Durumu da kurtaramıyor, şuna bak! Neyse, seni kızdırmak çook zevkliydi. Hadi artık, ben gidiyorum. Görüşürüz bebeğim.
-Bay bay!
Tae odadan yavaşça çıktı. Kendimi çok tuhaf hissediyorum; sanırım bu mutluluk duygusu.. Tae beni her ne kadar kızdırsa da, bana seslenişini, hitaplarını çok seviyorum. Bence romantik birisi o.
Hem romantik, hem sevimli, hem iyi yemek yapabiliyor, hem yakışıklı, hem şakacı, hem teselli edici, hem de bana hayatın gerçeklerini öğretiyor. Sanırım, oldukça iyi bir erkek arkadaş seçtim.
Onu seviyorum, o benim ikinci aşkım. Umarım son aşkım da olur;
Sana aşığım, beni esprileriyle güldürmeyen adam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN DİĞER ADI-♥// Amazing Boyfriend
Fanfiction"İnsanın hayatında asla silinemeyecek kişiler vardır. Bir gün birisi, ona," kimsin?" dediğimde "Hayatında bir daha asla unutamayacağın bir kişiyim." dedi. -KAPAK TASARIMI; Bale_Girl-