"İnsanın hayatında asla silinemeyecek kişiler vardır. Bir gün birisi, ona," kimsin?" dediğimde "Hayatında bir daha asla unutamayacağın bir kişiyim." dedi.
-KAPAK TASARIMI; Bale_Girl-
-Tae!! Gel buraya!! Ah, cidden bir çocuk gibi davranıyorsun!!!
-Yeo, bu olmaz, yapamam!!
Tae 'yi hastanenin ortasında avını yakalamaya hazırlanmış bir aslan gibi kovalarken, doktorun peşimizden koşturduğunu görmemle gülmekten yere yıkıldım. Bu cidden eğlenceliydi. Koca göbeğini hoplata-hoplata, insanın ancak bir çizgi şeklinde görebileceği gözlerini kocam olacak kişiye dikmiş, ona odaklanmış koşturuyordu. En son Tae 'nin duvarın arkasına geçmesiyle kovalamaca bitti. Altı üstü bir sünnet olacak yani!
Yerde bir tur daha yuvarlandıktan sonra Tae 'ye seslendim.
-Aşkım.. Vazgeçtim, boş ver! Artık bir önemi yok...
Saklandığı duvarın arkasından bana masumca bakıp;
-Gerçekten mi?
-Evet... Yanıma gelebilirsin artık.
-Pekala.
Yanıma gelip bağdaş kurduğunda, ellerini tuttum.
-Hayatım neden bu kadar korkuyorsun? Hristiyan değil, Müslüman olman için bu bir şart, biliyorsun değil mi? Sadece biraz dişini sıkacaksın, sonra geçecek.
-Ama Yeo... Hem seninle evlenmek istiyorum Müslüman olmak da, hem de korkuyorum. İstemi-
Onu yavaşça öptüm. O hala şokun etkisindeyken kolundan sımsıkı tuttuğum gibi yere yapıştırdım ve doktoru çağırdım.
-Buyurun sizindir.!
Adam hızlıca gelip Tae 'nin tuttuğum kolunu benden aldı ve o tutmaya başladı. Hızlıca odadan çıktım ve dışarıdaki banklardan birine oturdum. Bu iş yüzünden umarım taş bebek bana kızmaz. Neyse, ya zorla yapacaktı ya da ayrılacaktık zaten. Evet, evet pişman değilim ama inşallah oğlumuz olmaz yoksa bir daha aksiyon yaşayacağız!
Aradan 30 dk geçti. Kapıyı hafifçe tıklatacakken birden doktorla yüz yüze geldik.
-Ee doktor bey, nasıl durumu?
-Kritik.
-NE?!?
-Şaka yaptım efendim. Merak etmeyin, turp gibi. Zaten 3-4 güne tamamen iyileşir.
-Peki efendim çok teşekkürler.
-Rica ederim. İyi günler.
-İyi günler efendim.
Kapıyı yavaşça tıklattım ve açtım. Karşımda bana tuhafça bakan bir adet Tae beklemiyordum. Bana, ne var, dercesine baktıktan sonra yanına yaklaşıp ona sarıldım. Kızgınlık belirtisi yoktu. Ama yakınlık belirtisi de göstermiyordu, eyvah hastayı kaybediyorum!
-Gözyaşım, kızgın mısın?
-Hayır Yeo, belki de en doğrusu buydu ama benim başka bir derdim var.
-Üzgünüm Tae ama özel konularda bilgim yok.
-Ya!! Öyle değil! Bunu anneme nasıl açıklayacağım?
-Ha, o vardı bir de! Ayy! Sıkıldım şu cadalozsan!
-Efendim?!
-Yani diyorum ki, herhalde bir şey demez..
-Ah, umarım meleğim, umarım öyle olur.
Ellerimi havada salladıktan sonra ona dönüp, gülümseyen gözlerimle, endişelenme, anlamında hareketler yaptım.
Artık rahatım çünkü evlenebileceğiz! Az mı? Tam 7-8 senedir beraberiz. Bir nokta gerekiyordu hikayemize..Değil mi? Bong-Cha 'yı bile yendim ama fark ettim de onun hikayesi biraz fazla trajedi içeriyor, boş verin!
Ah, bu arada artık çok mutluyuz. Ben, hayallerimin aksine bir psikolog oldum. İnsanları çok iyi analiz edebildiğimi ve de hayata daha olumlu baktırabildiğimi öğrendim, sonra da uzman bir doktor olarak işime başladım.
Tae mi? Onda da hayalleri terse tepti, o da ünlü bir iş adamı oldu. Babasından kalan bir şirketin en başı, şirketin adını tam hatırlayamıyorum, hatta en büyük düşmanları da "OEC.graffic" diye bir şirketmiş. Ve tam da onların bitirmek üzere olduğu çalışmaları alıp, geliştirerek piyasaya sürüyorlarmış; Tae bir hacker 'ın sürekli dosyaları çaldığını söylüyor ama ben o konulardan pek anlamıyorum.
Her neyse, umarım ileriki hayatımızda böyle olur. Hoşçakalın!
😅😅
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
