Sanırım, battaniyemle uyuyakalmışım, yalnızlığımın senfonilerinde bir başıma. Güneş bir türlü doğmuyor, karanlık bir köprüde yürümeye çalışıyorum. Yalın ayaklarım, gözyaşlarım, ümitsiz benliğim, kırılmış hayallerimleyim. Gün ağarmadan umutlarım bir bir kayboluyor. Rüzgarlar beni itiyor, omuzlarıma çarpıp geçen seraplardan bahsetmiyorum bile. Canım acıyor, Tae, canım acıyor... Taşıyamıyorum ağır, savaşçı ruhumu..
Ağlıyorum, bu his beni boğuyor. Gerçek duygularımı saklamak ve yerine gülümseyen maskemi takmak, bunu artık yapabilir miyim? Bencilim; gözlerin yalnızca bana baksın, kolların yalnızca bana sarılsın, ellerin yalnızca benim saçlarımda gezsin, dudakların yalnızca benim ismimi söylesin, istiyorum-m... Tae sana aşığım, delicesine hem de.
Kulaklarımı şimdi de bir ses tırmalıyor, harika! kapı çalıyor, belki de beni derin düşüncelerimden arındırabilecek tek şey bu. Bilmiyorum.
Belki de Tae gelmiştir.
Hemen kapıya koştum.
Yavaşça açar açmaz şakıdım hemen;
-Efendim Tae?
Ama yüzünde çok endişeli bir ifade vardı. Benim için mi bu kadar endişelenmişti yoksa?? Canım yaa..
-Yeo, yardım et bana!!
-(bebek saçlarımı kulaklarımın arkasına koydum ve hafifçe gülümsedim) Ne oldu ki?
Ama Birden gözlerim doldu;
-Yeo , Young çok hasta... Üşütmüş olmalı, bana yardım edebilir misin?? Banyo yapmak ona iyi gelir, onun için, bana yardım eder misin, lütfen?!?
-Ne?
-Yeo, cidden mi? Hasta diyorum kız! Sabahtan beri Tae, Tae deyip ağlıyor! Zar zor bıraktı beni! Zavallı aşkım benim... Çok kötü hastalandı. Sense hala dalga geçiyorsun! Onunla dalga geçme, benim hislerimle de!!!
-Tae, neler oluyor sana?
-Çok hasta o.. GELECEKSEN HEMEN GEL YEO!!! (Kendi evine ilerledi, acımasız gözlerle bana baktı, ve kapıyı sertçe çarparak gitti, aşkının yanına)
Kapıyı daha kapatamamıştım. Ellerim yapamamıştı.
Dalga mı? Dalga mı geçiyordum? Hem de hisleriyle?? Kız çok ağlıyormuş, bir başınaymış, Tae diye mırıldanıyormuş.. Zar zor bırakmış onu..
Yalnızmış, çok yalnız. Hastaymış, çok hasta... Aşıkmış ona, delilerce, yapamazmış onsuz...
Kendimi yine durduramadım; (bağırdım apartmanın içinde)-PEKİ YA BEN?!? Bana hiç sordun mu, nasılsın diye? AŞIKTIM DELİ GİBİ!!! CANIM YANIYORDU DELİ GİBİ!
-................ (kapıyı açmadı bile, duymamıştı belki de.. İyi, madem öyle, aşkını iyileştirir o, iki güne kalmaz!)
Kapı zaten açık olduğundan, ince pijamalarımı umursamadan, şemsiyemi ve bol, büyük ve şişkin olan kabanımı aldım. Hızlıca giyindim. Acımı dindirmek içindi belki de yanıma aldığım küçük müzik kutum..
Apartmandan çıktığım gibi yollara attım kendimi. Nereye gittiğimi bilmiyordum, üşüyordum da ama beni rahatlatıyordu yağmur.
Yürürken düşüncelere daldım. Bu müzik kutusunu bana Tae almıştı, aramız ne kadar da iyiydi, 3-4 gün önce vlog çekerken aşırı tatlıydı bir de.. Şimdiyse varsa yoksa Hwa- Young, Hwa- Young, Hwa- Young...
Çok tuhaflaştı o, ya da ben tuhaflaştım ama eminim onun (aşkına) ve sevgilisine bir daha burnumu sokmayacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN DİĞER ADI-♥// Amazing Boyfriend
Fanfic"İnsanın hayatında asla silinemeyecek kişiler vardır. Bir gün birisi, ona," kimsin?" dediğimde "Hayatında bir daha asla unutamayacağın bir kişiyim." dedi. -KAPAK TASARIMI; Bale_Girl-