"Kalp Atışlarını" sonsuza dek duyabilirim..

11 7 0
                                    

                         "Sanırım ben daha zaman kavramını öğrenemedim, mutlulukla ışıldayan hafta sonum, beni daha da derinden yaralıyor. Yarın okul var; Pazartesi günlerinden nefret ederim zaten.. Bugünse Tae 'nin isteğiyle erkenden kalktık ve valizlerimizi hazırladık. Dün ondan bahsetmiştim, onu ne kadar çok sevdiğimden. Ama fark ettim ki ben aslında Jung-Su kankama da çok bağlıymışım. ♦Benden 1 sınıf büyük olmasına rağmen, beni çok iyi anlayan bir tek o vardı; kız olarak."

            Battaniyemin sıcaklığı altında yuvarlanırken, birden bir sarsıntı hissettim. Uykum da hiç bu kadar tatlı olmamıştı. Saçlarım yüzümü kapatıyordu. Gözlerimi aralamadan, sessizce sarsıntının sebebi olan kişiyi tanımaya çalıştım. Nefesleri, bunları iyi tanıyorum. Bir anda hızlıca elini tuttum.

-♦Yeo, nasıl bildin?

-(gözlerimi araladım yavaşça) Tanırım bilirsin, susmuyordu ki hislerim..

-(birden bana sarıldı) Yeo ben-n, bu hissi hissediyorsan ben hep yanındayım.

-(ben de ona sarıldım) Günaydın aşkım.

-Günaydın meleğim.

---------------------------------♫♫♫♫   ^^ ♫♫♫♫---------------------

Sonra birden kapı açıldı, gelen Jungkook 'tu.

-(bizi sarılırken görünce, hemen kafasını başka yöne çevirdi) Oh, oh! Özür dilerim, yanlış zamanlama!!

-(hemen Tae 'den ayrıldım) H-HAYIR! öyle değil (Tae aniden bana baktı) yaani öyle dee, neyse içeri gelebilirsin.

-Peki, Yeosang

Gelip yatağın biraz karşısındaki sandalyeye oturdu JK.

-Efendim, tavşanım?

-Yeo, ablam beni yolladı da, kahvaltı hazırmış.

-Ne? (saate baktım) Saat daha 8.00 yaa! Gerek yoktu, ben uyuyacaktım zaten.. (Tae 'ye baktım) Aşkım sen niye gelmiştin?

-Saat biraz erken olabilir ama, gitmemiz lazım Yeo onun için valizi toplamalısın, demeye gelmiştim, meleğim.

-(ikisine de şaşkın şaşkın baktım) YAA, SİZİN AMACINIZ NE YAA?! Bıktım ama. Yeter artık, bir insanı uyutmuyorsunuz! Zaten uyku problemlerim var..

-(ikisi bir ağızdan kıkırdayarak) Her zamanki gibi!

                                İkisi birden bunu söyleyince içimden, eyvah ki ne eyvah, diye geçirmiştim. Haklıydım da, çünkü Tae çoktan JK 'a ölümcül bakışlar fırlatmaya başlamıştı. Eminim ki bizim ondan önce yaşadıklarımızı çok merak ediyordu ve bu onun acını aşırı yakıyordu.

-(birden ayağa kalktım) Benim bunlara ihtiyacım, belki de yoktu. Değil mi? Çıkın, üstümü değiştireceğim.

-(JK kafası önüne düşmüş vaziyette) Pekala ama bir şey söylemek istiyorum; senin mutluluğun için acı çekmeye hazırım, ay perim. Ve Taehyung, çok şanslı olduğunu unutma. Size iyi şanslar! Sonuçta ben kendi içimde boğulurken, sizi ayırmaya çalışacak değilim.(ve odadan çıktı)

-.....................

-Çıkar mısın Tae?

-Özür dilerim Yeo, sana fikrini sormalıydık.

-Ben bir obje değilim. Ama sanırım böyle zannediyorsunuz.

-Hayır, öyle değil.

-Tamam, artık tartışmayalım. Hadi çık bakalım.

AŞKIN DİĞER ADI-♥// Amazing BoyfriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin