"İnsanın hayatında asla silinemeyecek kişiler vardır. Bir gün birisi, ona," kimsin?" dediğimde "Hayatında bir daha asla unutamayacağın bir kişiyim." dedi.
-KAPAK TASARIMI; Bale_Girl-
Bugün Tae 'nin annesiyle tanışacağım aklıma bile gelmezdi. Bütün planlarım mahvolmuştu. niye böyle neşeliyken birden geldiler yani?!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah gözlerimi küçük ama rahat, parlak renklere boyanmış, odamda yeniden açtığımda; pencereye koştum. Hava bugün muhteşemdi. Tae aklımın ucundan geçen minik trenin içerisinde bana el sallıyor, zihnimden çıkmıyordu.Sanırım hoşlanmayı bıraktım, deli gibi aşığım!
Üstüme ayrı bir özen gösterdim bugün. Neden olduğunu çözemediğim bir neşe vardı içimde. Ağzıma mutluluk saçan, düşük voltajlı bir şarkı taktım, saçlarımı her zamanki gibi düzleştirmek yerine; kıvırcık yaptım, aşırı tatlı durmuştu. Altımda mavi kot şortum, üstümde pembe tişörtüm ve bukle bukle dağılmış saçlarımla, animelere benzetmiştim kendimi.
Kapısını çaldım Tae 'nin. Yarı açık gözleriyle mırıltılı bir ses tonu vardı. Saatin kaç olduğu umurumda değildi, okulda! Kendimi çok özgür hissediyordum. Ona dönüp;
-Hey! Taş bebek, okulu asacaksan benimle asmalısın.
Saçlarını karıştırdı.
-Yeo?
-Buyurun sevgilim?
-(gülümsedi) İçeri geçsene.
-Günaydın, bile demiyorsun.
-Günaydın meleğim.
-Hmm Sana da.
İçeri geçtik. Yatağını toplamasına izin vermeden önüne geçtim.
-Ben yaparım. Sen giyin.
-(kıkırdadı) Peki aşkım, hemen geliyorum.
Yatağını topladım hemen, gelmesi 5 dk bile almamıştı. Yatağı toplarken aklımdan planlar geçiriyordum. Nereye gitsek? diye. Ama sonunda bulmuştum, üstünü yeni giymiş Tae 'nin boynuna sarıldım, zafer kazanmışçasına! EN UYGUN YERİ BULDUM!!
Aniden ona sarılınca biraz afallamışsa da sonradan o da bana sarıldı, güldüğünü hissedebiliyordum. Ben zıplayıp dururken bağırdı;
-Sana şükürler olsun Tanrım! Sonunda aşırı sevimli bir kızla evlenme şansını yakaladım.
Bir anda durdum, yanaklarımın kızardığına bahse girebilirdim.
-Efendim Tae?
-Hmm? Bir şey yok. Ne oldu diyordum. Hakikaten ne oldu?
-Hiç. Neyse, bugün lunaparka gidelim mi?! Harika şeyler olduğunu duydum.
-(benden ayrılarak) Bu fikre bayıldım ama bir saat sonra çıksak daha iyi olacak gibi. Malum daha saat, 9:00 .
-Tmm, biz de otururuz.
...............................1 SAAT SONRA..................
Yanımıza su aldıktan sonra hazırlandık. Şimdi çıkmaya hazırdık. Ama hiç ummadığım bir durumla karşılaşmıştım. Kapıyı açtığım anda, bir eli zile tam basacak vaziyette, diğer eli dolu olan orta yaşlı bir bayan gördüm. Burun buruna gelmiştik. Ve o anda duyduğum, şaşkınlık dolu sesle, iyice irkilmiştim;
-Anne!? Hoş geldin!!
Öldüğümü şuanda anlamıştım. Kaderim beni niye bu kadar zorluyordu?? Ağlamak istiyordum. Hem planlarım mahvolmuştu. Hem de Tae 'nin annesiyle, üzerimdeki harika (!) kombinle tanışmıştım, OFF OFF!!
Hemen sırtımı dikleştirdim ve cici kız halime büründüm;
-Merhabalar efendim. Nasılsınız?
Kadın şüpheci biçimde bana bakarken, lafıma devam ettim;
-İçeri geçmez misiniz? Ahh, doğru aptallık ettim. Poşetlerinizi alabilir miyim?
-Olur. Al.
Açıkçası o içeri girerken daha kibar bir cevap bekliyordum. Neyse canım, sever beni herhalde. Off, niye mavi bir kot şort giymek zorundaydım?!!!!!
Koltuklara gömüldüğümüzde kadın beni görmezden gelerek, konuştu;
-Oğlum, Young nerede? Çok özledim ben onu. Bak en sevdiği yemeklerden bile yaptım. Kimchi.
