Bir günde iki bölüm sizlerle arkadaşlar.
Attığınız yorumlar ve oylar benim için çok önemli çok teşekkür ederim. İyi okumalar :)
Medya da Yiğit.Yiğit'ten
"Sen ne yaptığını sanıyorsun Yiğit! İyice çileden çıktın. O kızın hiçbir suçu yokken kovmamalıydın" diye tısladı Burhan.
İki saattir onu dinliyordum evet Esilayı kovmuştum ama gram pişman değildim. Beni dinlemesini öğrenmiş olması lazımdı. Benden habersiz bir iş yapmaması lazımdı."Yeter! Kes sesini artık Burhan! Kovduysam kovdum ulan sanane!" Diye kükredim.
"Ben sana artık hiçbir şey demiyorum Yiğit ama bir gün pişman olursan umarım geç kalmamış olursun." Dedikten sonra kapıyı çarpıp dışarı çıktı.
Beynimi siktiler iki dakika da ya bu ne böyle herkes Esila delisi olmuştu. Başım çatlıyordu. Masanın üzerinde duran telefonu alıp 1'e bastım. Ahunun sesini duyunca konuşmaya başladım.
"Ahu bana ağrı kesici getir!" Deyip cevap vermesine izin vermeden telefonu kapattım. Sandalyeye iyice yaslanıp gözlerimi kapattım. Gözlerimin önüne bir çift mavili geldi. Dolu dolu bakıyordu gözleri kovulduğunu söylediğimde akan göz yaşı.. Delirdiğimi hissediyordum sanki bu ne böyle kaç gündür kendimde değildim. Gözümü kapatıyorum karşımda Esila açıyorum yine Esila yeter artık. Esila falan yok bundan sonra.
Kapı tıklanınca 'gel' diye konuştum.
Ahu elinde ilaç ve suyla birlikte geldi. İlacı alıp içtim. Ahu hala bana bakıyordu. Ne var dercesine baktım.
"Yiğit bey benim haddime değil ama Esilayı gerçekten kovdunuz mu? Yani şey o giderken biraz kötü görünüyordu." Dediğinde tekrar sinirlenmeye başlamıştım. "Ahu çık dışarı!" Diye tısladım ikiletmeden çıktı dışarı.Önümdeki dosyaları incelemem gerekiyordu ama bir türlü kafamı toplayamıyordum. Neden bu kadar düşünüyordum onu niye kovduğum halde iyi hissetmiyordum. Lanet olsun!
Hırsla dışarı çıkıp arabama atladım. Ormanda ki depoya gidip içimde ki siniri atmam gerekiyordu. Gaza iyice yüklenip kısa sürede depoya vardım. Kapıyı açıp önümde duran iki tane adama baktım. Bunlar en büyük düşmanım Kemal'in adamlarıydı. Yanlarına gider gitmez sert bir yumruk geçirdim suratlarına...••••••••••••••••••••••••••••••
Esila'dan
Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyordum. Gerçekten çok.. çok kötüydüm, ben bunları haketmemiştim. Bu kadar aşağılanmayı, bağırıp çağırılmasını haketmemiştim. Mert beni görür görmez bir şey olduğunu anlamış ve koltuğa oturtmuştu bir bardak su getirip yanıma oturdu beni de kendine çekip sarıldı. Ağlamam daha da şiddetlenmişti.
"Ne oldu Esila ne bu halin??" Diye telaşla sordu. Haklıydı çünkü ağlamaktan gözlerim şişmiş ve kızarmıştı.
"K..kovuld..dum" diye titrek bir sesle konuştum.
"Ne!? Neden kovuldun Esila sakin ol anlat bana fındık farem" diyerek saçımı öptü."S..sonra an..anlatıcam M..mert" dedim daha fazla konuşmak istemiyordum.
"Tamam güzelim şimdi çık odana uyu hadi iyi gelir" diyerek saçımı okşadı.
Onaylayıp ayağa kalktım. Sarsak adımlarla odama çıktım. Yatağıma girip uyumaya çalıştım bir süre sonra ağlamanın da etkisiyle uykuya dalmıştım.•••••••••••••••••••••••••••••••
Mert'ten
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA PATRON
Teen FictionMasum becerikli bir mimar Esila Keskin Acımasız sert duygusuz bir patron Yiğit Ozansoy