Medya da Yiğit Ozansoy
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Uzanıp alarmı kapatıp yataktan kalktım. Aklıma dün gece gelince yanaklarım kızarmaya başlamıştı. O halde Yiğit beyin beni görmesi gerçekten utanç vericiydi. Odamdaki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırlaçalayıp odaya geçtim. Dolabımın kapağını açıp ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Beyaz kısa eteğimi ve beyaz sweatshirtimi alıp giydim. Saçlarımı tarayıp şekil verdim hafif bir makyaj yapıp çantamı ve çizim dosyami aldım.
Aşağı inip kahve yapıp bardak termosuma koyup dışarı çıktım. Arabama binip yola koyuldum. Radyoda adamlar- zombi mahalli çalıyordu eşlik ederek ve kahvemi içerek yolda ilerliyordum. Yarım saatin sonunda şirkete gelmiştim. 6. Kata geldiğimde Ahu'yu gördüm ve yanına gittim.
"Naber Esilacım"
"İyiyim Ahu sen nasılsın "
"Bende iyiyim aynı şeyler işte " diyerek gülümsedi gayet sıcakkanlı bir kızdı. Elinde tuttuğu bisküviden uzattı.
"Yemek ister misin" dedi ama benim canım hiçbir şey yemek istemiyordu.
"Yok canım sağol ben odaya geçiyorum " diyerek yanından ayrıldım. Tam odaya ilerlerken sert bir şeye çarptım. Kafamı kaldırdığımda bunun Yiğit bey olduğunu gördüm. Biraz sendeleyince belimden tutmuştu beni, gözlerinin derinliklerine doğru yola çıkarken kalp atışlarım da hızlanmıştı. Biraz sonra kendime gelip doğruldum. O da yeni kendine gelmiş gibi bakarak öksürdü
"İyi misin?" diye sordu.
"İyiyim Yiğit bey kusura bakmayın" diyerek başımı öne eğdim dün yaşananlar aklımdan çıkmıyor ve bu da utanmama neden oluyordu.
"Sorun değil mavili. Dikkatli ol" diyerek göz kırptı ve odasına doğru yol aldı. Ne demişti o? Mavili mi? Büyük ihtimalle gözlerimden dolayı öyle demişti önemsemeden ya da önemsememeye çalışarak odama geçtim. Kalbim hala ağzımda atıyordu. Sakinleşmek adına üzerimde ki ceketi yandaki askılığa asıp döner sandalyeye oturdum. Çizim dosyamı açıp taslağı masaya koydum ve çizmeye başladım.Yiğitten
Sabah şirkete girdiğimde asansörle 6. Kata çıktım o sırada mesaj gelmişti bankadan olduğunu görünce bakmayıp geri cebime koydum o sırada ufak bir bedene çarptığımı hissettim mavileri görünce bunun Esila olduğunu gördüm. Ani bir refleksle belinden tuttum bir kaç saniye kokusuyla mayışmış ve gözlerinde kaybolmuştum. Kendime gelip bir şeyler konuştuktan sonra odama geçtim. Hala utandığı belliydi. Ama onun bir suçu yoktu utanması gereken biri varsa o da o şerefsiz adamdı.
Kaç saattir dosyalarla uğraşıyordum. Saate baktığımda öğle molasina çoktan girildiğini gördüm ceketimi alıp dışarı çıktım. O sırada Esilanın odası görüş açıma girdi büyük ihtimal dışarda yemek yiyordu. Umursamayıp dışarı çıktım yemek yemek için bir restoranta geldim. Yaklaşık yarım saat sonra kalkıyordum ki telefonum çalmaya başladı. Arayanın Cenk olduğunu gördüm ve açtım.
"Alo Yiğit depoya gelmen lazım abi bizim dosyaları sızdıran adamı bulduk " deyince sinir tüm bedenime yayılmıştı. Ceketimi alıp masaya yüklü miktarda para bıraktım ve arabama binip yola koyuldum. Depoya geldiğimde karşımda ki adamı yumruklamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA PATRON
Novela JuvenilMasum becerikli bir mimar Esila Keskin Acımasız sert duygusuz bir patron Yiğit Ozansoy