Vazo '🌺

8.3K 530 295
                                    

Danbi okula gitmek istemiyordu. Annesine ne kadar yalvarsa da annesi devamsızlığını bitirmemesi, okula gitmesi için oldukça ısrar etmişti. Tatlı dilden anlamayan Danbi direnince annesi de ayağındaki çiçek desenli terliği alarak okul için zaten hazır olan Danbi'yi kovalamaya başlamıştı. Danbi de başka bir çaresi olmadığını anlayınca tıpış tıpış okulun yolunu tutmuştu.

Aslında evde kalmaya alışmıştı Danbi. Kolunu kırdığı için 2 gün boyunca okula gitmemek adına rapor almış, diğer 2 gün ise tatil olduğu için okula gitmemişti.

Şimdiyse okula gitmek ona çok ağır geliyordu. Kim derslere girecek de durmadan birşeyler geveleyen insanları dinleyecekti.

Heh! Bir de Kim Taehyung vardı. Aptal gibi ona da kolunun kırıldığını söylemişti, eğer onu kırık, alçılı bir kol ile görürse kesinlikle ona mesaj atan kişinin Danbi olduğunu anlayacaktı. Danbi nasıl saklayabilirdi ki kolunu?

Okulun girişine geldiğinde alçıyı boynuna sabitleyen sargıyı çıkardı ve asker yeşili ceketini kolundan geçirdi.

Danbi okula girdi ve artık her karesini ezberlediği merdivenleri çıkmaya başladı.

"Birazdan aptal Soo tarafından kırılan basamağa geleceğim." dedi. "Ve birazdan da her ne kadar silinse de çıkmayan kırmızı lekeli basamağa geleceğim." dedi. Her dediği tutarken sınıf kapısının önüne gelmişti bile.

En yakın arkadaşı da dahil kimseye söylememişti kolunun kırıldığını. Sırasına geçti ve oturdu rutin selamlaşmalar, alışılmış konuşmalardan sonra ders zili çalmıştı. O sırada sınıfa Danbi'nin "kanlım" diye adlandırdığı o itici çocuk girdi. Danbi cini kadar sevmiyordu, ona edebiyat dersinde kopya vereceğini söylemiş fakat yapmamıştı gergedan sidiği suratlı pislik!

Çocuğa iğneleyici bakışlarını gönderirken kolundaki beyaz sargıları fark etti Danbi. "İşte bu" dedi. Kim Taehyung artık o olduğunu anlamayacaktı çünkü sınıfta iki kişinin kolu alçıdaydı belki de daha fazla öğrenci de vardı. Yeniden içinden geçirdi. "İşte bu!"

İçinden... geçirecekti.

Yanlışlıkla sesini kontrol edemeyip bağırdığı sırada tüm sınıfın bakışları ona yönelmiş ve o sırada da İngilizce öğretmenleri Kim Taehyung ders için sınıfa gelmişti.

Tüm bakışlar Danbi'nin üzerindeydi, Taehyung ise... o da şaşırmıştı. Dikkatleri dağıtmak adına konuşmuştu.

"Öğrenci dediğin böyle mi olur?! Bugün haftanın ilk günü daha hafta sonuna 5 gün var, biraz somurtun ne bu neşe?" dedi ve Danbi'nin mutsuz anlarında bile onu gülümsetecek, umutsuzluğunda ışık olacak kare gülümsemesini sundu.

Tüm sınıf gülerek yakışıklı öğretmenlerine selam verip oturdular. Danbi ise Tanrı'ya yalvarıyordu.

"Tanrım lütfen, o da benim gülümsememi görsün."

Sanırım Danbi büyük bir hayır işlemişti ki duası anında kabul oldu ve Taehyung ona baktı. Danbi gülümsüyordu, Taehyung bunu görünce o da tekrar gülümsedi. Danbi bu sefer de içinden başka bir dua etmeye başladı.

"Tanrım lütfen siyah bir Zenvo ST1'im olsun."

~~~

Danbi kantinden aldığı sıcak çikolatası ve jelibonuyla sınıfına doğru ilerliyordu. Mutluydu. Çünkü etüte kalmıştı ve öğretmeni Kim Taehyung da şuan çok az öğrencinin bulunduğu okulda o binada yer alıyordu. Öyle mutluydu ki ilerlerken arkasından sinsice yaklaşan Danbi'nin tabiriyle arkadaş lakabını takmış menfaatçi pislik Hyunwoo'yu bile fark etmemişti.

Hyunwoo'nun avını bekleyen bir aslan misali Danbi'nin üzerine atlaması, jelibon kutusunun içinden jelibon almaya çalışması ve Danbi'nin Hyunwoo'ya jelibon koklatmamakta verdiği karar...

Hepsi saniyeler içinde olmuştu. Okulun içerisinde bulunması gereken altın kupalar yerine bir sehpanın üzerinde bulunan gereksiz vazo yere düşmüş ve boş koridorda çıkardığı kırılma sesi yankılanmıştı. Aynı zamanda Hyunwoo'nun korku dolu aynı zamanda fısıltı şeklinde çıkan sesi de yankılanmıştı.

"Sıçmık!"

Da bi gözlerini açmış vazoya korku dolu gözlerle bakarken Hyunwoo yine konuşmuştu.

"Boku yedik."

Danbi'nin içerisinden 'yerde bin bir parça halinde bulunan vazoyu nasıl saklayabiliriz?' sorusuna cevap ararken Hyunwoo "Ağzımıza edecekler bize ne yapacaklar?" sorusuna yüksek sesle cevap arıyordu.

Danbi yere eğileceği sırada Hyunwoo konuşmaya başladı.

"Bizi ters çevirip yandan yumruklayıp aşağıdan tekmeleyerek..."

"Sus artık Hyunwoo sus! Sağol ve konuşmanda içime su serpiyorsun fakat artık vazoyu halletmemiz lazım."

Danbi, kolundan tuttuğu Hyunwoo'yu da yere çekerek vazo parçalarını toplamaya başladı.

Ta ki arkasından gelen aşık olduğu sesi duyana kadar...

"Gençler ne yapıyorsunuz burada?"

☆ヘ(^_^ヘ)

☆ヘ(^_^ヘ)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seonsaengnim // Kim TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin