"Kuuuuzen~"
Danbi tüm kantindeki fısıldaşmaların nedeni olan bedene yöneldi. Taehyung'un dikkatini çeken, öyle ki kantindeki tüm kızlardan hayranlık nidaları yükselmesine neden olan şahsa döndü.
Filmlerdeki sahneler gibiydi. Tüm kantinde sesinin yankılanmasına izin veren çocuk ışığa ters durduğu için gözükmüyordu. Danbi yalnızca yürüyen bir beden görüyordu. Kantinin kapısına baktığında ışığın da gözlerini almasıyla ilk başta hiçbir şeyi kavrayamadı. Bakışlarını mermer zemine çevirdi ve düşündü Danbi. Daha sonraysa duyduğu sesi anımsadı. Bu ses ona o kadar tanıdık geliyordu ki. Sanki kaplumbağalardan korkmasının nedeniydi bu ses. Ve bir boxer anımsıyordu hatıralarında.
"BYEONGKWAN?!"
Danbi şaşkınlıkla bakışlarını tekrar gölgedeki bedene çevirdiğinde çocuk iki adım daha atmış ve elinde tuttuğu ceketini kaldırarak selam vermişti. Tam o anda da mankenlere taş çıkartacak bedeni, kıyafetleri ve yüzüne yerleştirdiği piçimsi gülümsemeyle bulunduğu gölgeden çıkıp insanların gördükleri manzaradan nasiplenmesini sağlamıştı Byeongkwan.
"Merhaba benim en best kuzenim."
Byeongkwan ingilizcenin içerisinden geçerken Taehyung bu cümleyle yüzünü ekşitmişti. En best de neydi?
Danbi olduğu yerden kıpırdayamıyordu. Onun burada ne işi vardı? Neden sırtında bir çanta vardı? Ve lanet olsun neden üzerinde bu okulun formasını taşıyordu?
"Gelip bana sarılacak mısın? Yoksa bu bebeği başkaları mı kapsın?"
Byeongkwan'ın kurduğu cümleyle tüm kantindeki kızlardan çığlık sesleri yükselirken Danbi onların aksine şok geçirmiş şekilde olduğu yerde duruyordu. Ne yani o... bu okula mı gelmişti?
"Danbi, seni en son böyle gördüğümde aktör Ji Chang Wook'un sette unuttuğu ayakkabıları kokluyordun. Sen iyi misin?"
Byeongkwan gelmişti. Oraya gelmişti. Danbi'nin okuluna. Ve en önemlisi ŞUAN O SIÇMIK KAFA DANBİ'Yİ REZİL EDİYORDU!
"Ya Byeongkwan! Senin kafanı öğütüp o ayakkabıya sokarım!"
"İşte benim kızım!"
Kuzeninin kendisine doğru koşarak geldiğini gören Danbi geçirdiği şoku bir kenara bırakmış ve aylardır görmediği kuzenine sarılıvermişti. Daha çok karşılık vermişti çünkü sarılan o olmuştu. Danbi oldukça mutluydu. Çünkü Byeongkwan ciddi ciddi onların okuluna gelmişti.
"Buraya taşındık."
Danbi'den ayrılırken ağzından bu sözler çıkmıştı Byeong'un. Sanki Danbi geçirdiği şoku tamamen atlatmışçasına söylemişti bunu. Buraya taşındık.
İşte tam o anda Danbi'nin aklında birkaç görüntü canlandı. 2 gün önce Taehyung'un evine giderken yeni taşınılan dairenin önündeki ayakkabılar geldi aklına. Babasının annesine Japonya'dan aldığı sınırlı üretim ayakkabılar ve Byeongkwan'ın takım için yaptırdığı kramponlar... Ne yani? Oraya mı taşınmışlardı?!
"Byeong, acaba bir ihtimal... taşındığınız yer... Hwangnam caddesindeki Soo apartmanın en üst katı olabilir mi? Hani karşınızda 5 numaralı bir daire var, kapısında çok tatlı ay sembolü var ve..."
Danbi'nin susmasına sebep olan şey ona şaşkınlıkla bakan bir Taehyung'tu. Sapık kız resmen Taehyung'un oturduğu caddeden tut yaşadığı daireye kadar ezberlemişti. Bu kesinlikle Taehyung'un hoşuna gitmişti fakat onu oldukça da şaşırtmıştı. Kantindeki tüm dikkatler Danbi ve Byeongkwan'dayken -tamam yalnızca Byeongkwan ve onun kaslı poposunda da olabilirdi- Taehyung çocuklara seslenmiş ve işlerine dönmelerini sağlayarak ikilinin rahat rahat konuşmasına izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seonsaengnim // Kim Taehyung
Teen FictionKim Taehyung çiçeği burnunda bir ingilizce öğretmenidir. Danbi ise bu adama aşık ve klasik aşklara hayran bir liseli öğrencidir. Ve ingilizce öğretmeni Kim Taehyung asla ingilizce anlamayan Danbi'nin sınıf öğretmeni olarak görevine atanır. Kimgv:...