Çocuk sinirle vuruşun etkisiyle sendelediği yerden ayaklanmıştı ki yüzüne bir darbe daha indir ve bir darbe daha...
Ben arabadaki arkadaşının da inip beni kurtaran fakat ağlamaktan daha göremediğim çocuğun yüzünü parça pincik edecek derken o sanki dayak yiyen çocuğun arabaya binmesini bekliyormuş gibi arabaya binmesiyle gaza basıp kaybolmuştu.
Çocuğun kim olduğunu öğrenmek için ölesiye can atarken yaşadığım şokun etkisi daha ağır basıyor ve gözyaşlarım durmuyordu. Çocuk bana doğru dönmüştü fakat arkasında kalan sokak lambası çocuğun yüzünün gizlenmesine neden olmuştu. Gözyaşlarım nedeniyle çocuğu hiçbir şekilde seçemesem de tam önüme gelip beni ne ara çöktüğümü bilmediğim yerden kaldırmasıyla bu dünyada Taehyung'dan daha yakışıklı, daha sempatik insanların olduğunu anlamam bir olmuştu.
Ya o gerçekten miss korea'ydi ya da ben anın verdiği etkiyle onu çok yakışıklı bir kahraman olarak görüyordum.
"İyi misin?"
OMEN TONREEEEMMM! Sesi bile o kadar etkileyiciydi ki, isteksizce gülümsemeden edemedim. Tamam önceden çok ayran gönüllü bir kız olabilirdim ama şuan Taehyung'a aşıktım. Olmazdı. Kalbim beni dinlemeliydi!
"Hey! İyi misin, şu durumda gülümsüyorsun da."
Ben yüzümdeki aptal sırıtışı yüzümden silmiş aval aval onun yüzüne bakarken o da gülümsemiş ve "Sanırım iyisin. Ben Jungshin, çok iyi bi tanışma olmasa da memnun oldum." demiş ve yanıma çökerek ismimi öğrenmek istermiş gibi yüzüme bakmıştı.
"Be-bende Danbi. Bende memnun oldum."
Burnumu çekerek kurduğum cümleye gülmüş daha sonra ise elini uzatarak yeni tanışan insanların yaptığı gibi ekimi sıkmak istemişti.
Tam elimi uzatacağım sırada arkadan adımı ağzından her duyduğumda düştüğüm adamın selenmesiyle o tarafa döndüm.
"DANBİ!"
Taehyung hızla yanıma yaklaşmış ve beni ayağa kalkırarak birşey olmuş mu diyerek beni incelemeleye başlamıştı.
Neden buradaydı? Yoksa beni armaya mı çıkmıştı? Ama neden öyle bir şeye kalkışsındı ki? (Son cümle... Kalkışsındı lsjslsjdls💚)
İç sesim içinde kendisini soru yağmuruna tutarken Taehyung'un uyarmasıyla kendime gelmiş ve aynen daha yeni beni kurtaran çocukla tanışmadan önce çocuğa attığım boş bakışları ona da atmaya başlamıştım.
Hiçbir şeyi kavrayamıyordum. Film sahnesi gibi birşey yaşıyordum şuan. Hem de öyle bir filmdi ki sahne donup kalmıştı sanki. Kimse bir şey demiyor, tepki dahi vermiyordu. Bildiğiniz üç saatlik filmin iki saatini rüzgar ve karakterlerin donmasıyla geçirilen Hint filmleri gibiydim. Olduğum yerde kalakalmıştım.
Taehyung korkuyla gözümün içerisine bakmış daha sonraysa yanımda çocuğa dönerek onu incelemeye başlamıştı.
"Sende kimsin?"
"Ihmm... Ben Jungshin. Memnun oldum."
Aynen bana yaptığı gibi Taehyung'a da elini uzatmış ve onun da sıkmasını beklemişti. Fakat ondan da bir tepki gelmeyince bana bakmış ardından gülümseyerek elini ensesine götürüp ensesindeki saçlarını karışmıştı.
"Her neyse arkadaşın da geldiğine gore iyi akşamlar."
El sallayarak arkasını dönmüş ve ilerlemeye başlamıştı.
Taehyung'a rezil olmak adına bağırmış ve gülerek "İyi akşamlar kanka! Yarın haberleşiriz." diyerek el sallamış ve Taehyung'a benim bile açıklayamayacağım bir bakış atarak ona doğru dönmüştüm.
Zaten alçılı kolum hala sızlıyordu. Bir de onunla konuşarak içimin acısını arttıramazdım.
Önünde eğilerek selam vermiş ve "İyi akşamlar öğretmenim" diyerek evime doğru ilerlemeye başlamıştım.
Bir şey demesini beklemeden önüme dönmüş ve evimin yolunu tutmuştum. Tamam belki birşey demesini biraz beklemiş olabilirdim ama o hiçbir şekilde bir şey dememiş ve benim gidişimi izlemişti. Öylece orada durmuş ve benim gidişimi izlemişti.
Kalbim acırken gözyaşlarıma yine hakim olamamış ve akmasına izin vermiştim. Resmen gidiyor gönlümün efendisi sendromu yaşıyordum ve bunu kimseye de söyleyemiyordum.
Biraz ilerledikten sonra yolda gözyaşlarımı silerken bacaklarımın tutmadığını hissetmiş ve daha fazla yürüyemeyeceğimi anlayarak kimsenin de olmamasından da yararlanarak olduğum yere çökmüştüm.
Gözyaşlarım sel gibi akarken bunu hak edecek ne yaptığımı düşünmeye başlamıştım.
Tamam belki anneme biraz dikleniyor olabilirdim? Ama annem şaka yaptığımı anlıyordu sonuçta. Tamam belki küçükken Byeongkwan'a birçok eşek şakası da yapmış olabilirdim. Ama sonuçta o sa biliyordu bunların yalnızca şaka olduğunu.
Oturduğum yerde ağlarken omzuma değen el ve başımı kaldırdığımda gördüğüm peçeteyle olduğum yerde kalakalmıştım.
Sanki bir nevi dejavu yaşıyordum.
Taehyung yanıma çökmüş elinde bir adet beyaz mendile bana bakıyordu.
Dayaklık bu...
Ama şu sıfatı görünce kıyamıyor insan LSMLCLSKFLWF
Kendinize dikkat edinn~🍒💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seonsaengnim // Kim Taehyung
Teen FictionKim Taehyung çiçeği burnunda bir ingilizce öğretmenidir. Danbi ise bu adama aşık ve klasik aşklara hayran bir liseli öğrencidir. Ve ingilizce öğretmeni Kim Taehyung asla ingilizce anlamayan Danbi'nin sınıf öğretmeni olarak görevine atanır. Kimgv:...