"Sana bir iyi bir de kötü haberim var."
Danbi jelibonlarını bitiren arkadaşına yaklaşarak ona ölümcül bakışlarını gönderdi. Gözlerinden lazer ışını atıyordu sanki Hyunwoo'ya karşı.
"Seni çok pis döveceğim." dedi Danbi.
Danbi normalde insan dövmeyi fazla sevmezdi. Hatta bugün, bu hafta hiç sevmezdi. Çünkü dün Taehyung ona çok güzel bir haber vermişti.
Danbi haftada yalnızca 4 değil 5 saat derslerine girecek olan Kim Taehyung yüzünden çok mutluydu. Artık sınıfın gerisi uyurken o rehberlik dersinde uyumayacak Taehyung'la sohbet edecekti.
Hyunwoo, mahalle kadınlarının sakızlarını çiğnediği gibi ağzında öğüttüğü jelibonla Danbi'ye bakarak "Şimdi de kötü haberi alayım." dedi.
Danbi biraz afallamıştı. Kötü haberin bu olması gerekirdi.
"Ne? Bu kötü haberdi?"
"Ne kötü haberi belki ben dayak yemeyi seviyorum?!"
"Peki o zaman kötü haber: bana jelibon alacaksın."
"Sana bir şey ısmarlamak mı? Bu daha iyi bir haber" elinden tutarak "hadi gel" deyip Danbi'yi çekiştirmeye başladı.
Kantine indiklerinde Danbi istediği jelibonları Hyunwoo'ya aldırdı ve göz hakkıdır diye birini de Hyunwoo'ya vererek bahçeye çıktılar.
Hyunwoo elindeki jelibonları yerken Danbi de kamelyaya doğru ilerliyordu.
İkili kamelyaya vardıklarında İngilizce öğretmenlerinin
Matematik öğretmenleriyle birlikte oturmuş, sohbet etmekte olduğunu gördüler.Matematik öğretmenleri gerçekten çok güzeldi. Bazı öğrenciler sırf okul sonrası matematik dersine kalmak için sınavlardan düşük not alıyorlardı.
Taehyung'un erkeksi kıkırtısı tüm kamelyayı doldurunca Danbi'nin kalbine bir öküz oturmuştu.
'Ya sevgililerse?' diye düşünmeden edememişti.
"İngilizce öğretmenim..."
'Salak Hyunwoo kesinlikle Taehyung'umun adını bilmiyor' diye geçirdi Danbi içerisinden.
"Matematik öğretmenim, jelibon ister misiniz?"
Matematik öğretmeni gülümseyerek jelibonu alacağı sırada tüm kamelyayı Danbi'nin zil sesi doldurdu. Danbi kocaman açtığı gözlerle telefonunu alıp özür dileyerek ayrıldı kamelyadan. Sanırım telefonunu sessizce almayı unutmuştu.
Danbi'yi kıskanç dolu anlarından ayıran kişi en sevdiği fakat zamanlaması berbat olan kuzeni Byeongkwan'dı.
Danbi onu çok severdi. Onunla arasında yalnızca bir şehir olmasına ve her ay kesinlikle bir günlüğüne de olsa onu görmeye gelmesine rağmen onu çok özlüyordu.
Danbi, daha Byeongkwan'la kuzen olduklarını yeni öğrendiği sıralar onunla pek fazla anlaştığı söylenemezdi. Tatlı mı tatlı olan Byeongkwan'ı tüm teyzelerin durmadan mıncıklamasından kıskanmış ve ona kin gütmeye başlamıştı. Ta ki Danbi'nin, aileleriyle birlikte gezdiği büyük AVM'nin küçük havuzunda boğulmasına kadar.
Tuttuğu kinler kadar küçük olan Danbi merakına yenilmiş ve annesinin uyarısına rağmen Avmnin ortasında bulunan küçük havuza girivermişti. Çok değil kısa sürede burasının boyunu aştığını öğrenmiş ve çırpınarak tüm enerjisini boşuna tüketmeye başlamıştı.
Tam pes edecekken onu tutup su yüzeyine çıkaran eller sayesinde gözlerini aralamış ve Danbi'ye bakmak yerine dondurma tezgahının yanında dondurma yiyen kızları etkilemeye çalışan kişiye bakmıştı.
Byeongkwan o an cidden Danbi için etkileyici duruyordu. Tabii bu da uzun sürmemişti. Danbiyi, havuzu tutan duvarlar üstüne koyduktan saniyeler sonra o da sudan çıkmıştı. Tam duvarın üzerine rahatça oturmuştu ki tatlı çocuğun spiderman'li şortu düşmüş içerisindeki tavşan kulaklı boxerı görünüvermişti.
Tatlı çocuk ise etkilemeye çalıştığı kızların bu görüntüye gülmesiyle ağlamaya başlamıştı. Danbi ise tavşan kulağı boxerlı kahramanına sarılıvermişti.
O günden beri Byeongkwan ve Danbi çok iyi anlaşıyorlardı.
Şimdi ise sırf onun için Danbi başka biri için asla yapmayacağı bir şeyi yapıyor ve sevdiğinin yanından ayrılıyordu. Kamelyadan biraz uzaklaşarak telefonu açmış ve arkasından ona bakan 3 çift gözü takmadan "Alo." deyivermişti.
"Hwa Danbi?"
Danbi karşıdan Byeong'un aegyo yaparak çıkardığı şirin sesleri duymak yerine ciddi tonda bir kadın sesi duyacağını ve duyacağı haberin onu yıkacağını bilememişti.Ne kadar süredir okulun lavanta kokulu deterjanıyla temizlenmiş olan klozetinin üzerinde oturduğunu bilmiyordu Danbi. Tek bildiği bir an önce eve gitmesi ve olanları annesine anlatıp onu Byeongkwan'ın yanına götürmesini istemesiydi.
Telefondaki ince sesli kadının dediğine göre Byeongkwan kaza yapmıştı ve sık bağlantı kurtulanlar bölümünde yalnızca Danbi'nin adı yazdığı için onu aramıştı.
Danbi kapının öbür tarafından gelen kız seslerine rağmen hiçbirine tepki vermiyor ve kızlar tuvaletindeki klozette dizlerini kendine çekmiş şekilde iç çeke çeke ağlıyordu.
Danbi o anda hiçbir şey düşünemiyordu.
Ne Byeong'un ailesine haber vermeyi ne de okuldan çıkarak bir biletle onun yanına gitmeyi akıl edemiyordu. En değerlilerinden biri belki de şuan orada ölümle cebelleşiyordu.
Bu düşünceler Danbi'nin aklına gelince Danbi daha çok ağlamaya başladı.
Hıçkırıkları arasında duyduğu kalın ve karizmatik sesle anlamıştı ki tuvaletteki kızlar sınıf öğretmenleri Kim Taehyung tarafından dışarı çıkarılmıştı.
Tamam, anlamasına Taehyung'un bunları söylemesi de yardımcı olmuş olabilirdi.
"Danbi, iyi misin? Şuan yalnızca ikimiz varız. İstersen çık ve bana ne olduğunu anlat."
Sadece bu sözler Danbi'nin bedeninin duygu karmaşasına girmesine neden olmuştu.
En sevdiği kuzeninin kaza geçirmesine üzülse miydi, yoksa aralarında yalnızca bir kapı mesafesi olan sevdiğinin onu yanına çağırmasına sevinse miydi bilmiyordu.
"Hadi Danbi, aç şu kapıyı."
Onu teselli etmek için yanına çağırdığı yetmezmiş gibi bir de ses tonunu çok tatlı çıkararak Danbi'nin kafasının iyice bulanmasını sağlıyordu Taehyung.
Danbi üzüntüsünü içinde, kendisini de bu kabinde tutamayacağını anladığında kilidi yavaşça açtı ve elleriyle gözlerini saklayarak kabindan dışarı çıktı.
Taehyung karşısındaki kızı hiç alışık olmadığı bu durumda görünce dayanamadı ve her zaman gülen kıza sarılarak başını sıvazlayıp onu teselli etmeye başladı.
Danbi'nin kalbi onun yanında her zaman olduğu gibi yine hızlı atmaya başlamıştı. Taehyung'un haberi yok sanıyordu Danbi.
Fakat ona sarıldığı için minik kızın kalbinin hızlı attığını hissediyordu Taehyung.
Ama neden öyle olduğunu kavrayamamıştı.
Bir de neden kendi kalbinin hızlı attığını.
(❀◦‿◦)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seonsaengnim // Kim Taehyung
Teen FictionKim Taehyung çiçeği burnunda bir ingilizce öğretmenidir. Danbi ise bu adama aşık ve klasik aşklara hayran bir liseli öğrencidir. Ve ingilizce öğretmeni Kim Taehyung asla ingilizce anlamayan Danbi'nin sınıf öğretmeni olarak görevine atanır. Kimgv:...