Arkadaşlar uzun bi aradan sonra burdayım.Okul açıldı ve YB yazamicak kadar yoğunum.Her neyse Asla Asla Deme kitabıma bakmanızı istiyorum.Bu bölümü kitabı okurken eğlenen tüm okuyucularıma ithaf ediyorum.Seviliyosunuz okurlar.
Kendinize iyi davranın :)
Bölüm şarkısı: One Direction-Fireproof
Yerdeki 'hizmetkâra';
"Dayaklardan dayak beğen koçum derdim ama dua et işim var.Neyse benim açımdan sorun yok eninde sonunda zaten bende bi araba dayak yiceksin."
Bu sırada Ahmet duvardaki Büşra'nın resimlerini topluyordu.Yerdeki hizmetkâra sağlam bi yumruk daha geçirdiğimde yerdeki 'aaahh !!!' diye inliyodu gariban.'Hizmetkarı' koltuk altlarından tutup sandalyeye oturttum.Kaşı patlamıştı,yüzündeki acı onu bi anda ölü gibi yapmıştı.Kafasını önüne eğip,inliyodu.Kollarını sandalyenin arkasına bağlayıp,karnındanda bi iple sandalyeye bağladıktan sonra;
"Kusura bakma be koçum,kaldı sana bi dayak borcum"
"Murat bunu yanınıza bırakmaz"
"Yanıma bırakmasın zaten yanımda yaren oturuyo,ne bırakıcaksa sıranın üstüne bıraksın ben ordan alırım.s.s"
"---"
Ahmet güldükten sonra;
"Hadi kerem biz gidelim artık."
"Gidelim" dedikten sonra hizmetkâra sahibinden bize selam söyle.Hee bide ona de ki bu aralar bol bol aynaya baksın çünkü bi kaç güne o yüzü bir daha göremicek !!!"
"---"
"Neyse hadi bb."
Merdivenlerden inerken hizmetkâr hala;
"Beni çözüünn !!!" diye inliyodu.
Cidden mal bu çocuk.Onu çözceğimizi falan mı düşünüyodu ?¿
Merdivenlerden sonra Ahmet'e;
"Kendine geldin mi Ahmet?"
"Geldim kardeşim,iyiyim.Gidip şu Murat'ı bulalım,çok daha da iyi olucam."
"Bulucaz ve onu öyle bi dövücez ki,kendine gelemicek."
Aşağıda sofadaydık.Başımda hala şiddetli bir şekilde ağrı hissediyordum.
"Heh bu tam oldu şimdi,Murat bey giderken kapıyı kilitlemişti.Sinirden yumruğumu sıkıp kapıyı yumruklamaya başladım ki,Ahmet;
"Abi biraz sakin ol !!!" dedi ve kaş göz işaretleriyle arkamı işaret etti.Arkamda merdivenlerin altında bir kapı aralıktı.Murat'ın hizmetkârı da bugün içeriye bu kapıdan girmişti.
Hafif gülümseyip;
"Öfkemi kontrol edemiyorum,biliyosun"
"Bilmez olur muyum biliyorum kardeşim"
Arka kapıya doğru ilerledik ve biraz sonra dışardaydık.Etrafta pek ses yoktu.Anayola çıktığımızda meydana kadar yürümek ikimizede imkansız geliyordu.Ahmette bitkindi anlaşılan otostop çekicektik de ufak bi sorunumuz vardı.Bir araba bile geçmiyordu.Ve umutlar tam tükendi derken ileriden siyah bi arabanın geldiğini gördük.Hemen toparlanıp baş parmağımızla arabaya dur işareti yaptık.İlginçtir ki araba durdu.
Neden mi ilginç? Çünkü böyle ıssız bi yerden araba geçiyo,üstüne üstelik iki tane üstü başı yırtık,iki liseli erkeğin dur işaretinde de duruyo.
Bu işte bir iş var diye içimde sorgularken,Arabanın filtreli camları aşağıya indi ve ben bizi meydana bırakabilir misiniz? Diye sorcakken siz diyin şok dalgası,ben diyim şok tsunamisiyle sarsıldım.
Arabanın içindeki bizim Yaşayan Ölü Cevdetti.
'Ama nasıl oldu da tanıyamadım bu arabayı.'
Her matematik sınavından sonra okul çıkışında Yaşayan Ölü Cevdet'in arabasının tekerleklerinin havasını indirirdik.Yani bu araba o araba değildi.Yoksa tanırdım diye düşünürken,Zombi Cevdet'in;
"Sizin buralarda ne işiniz var Kerem??" diye sordu.
"Soruyu hiç cevaplamak istemiyormuş moduna girip;
"Hocam,sonra konuşuruz,siz bizi meydana bırakabilir misiniz?"
"Hadi atlayın arkaya haylazlar!!!"
Yaşayan Ölü Cevdet'in bi gün işimize yaricağını söyleseler inanmazdım.Aferin lan Cevdo.
10 dk. sonra meydandaydık.Cevdet;
"Bugün okula gitmemek için bi bahaneniz vardır umarım?"
"Hocam bu konuyu yarın konuşsak?"
"Tamam o zaman hadi oyalamayın hemen atlayın o zaman hadiii !!!"
Öyle bi söylemişti ki "sanki zorla bindik !!!"
"Teşekkürler hocam" dedi Ahmet.İnsan bi rica ederim der.Ahmet daha cümlesini bitirmeden gaza basıp gitti Avatar.
Tüm bunlardan sıyrılıp Ahmet'e;
"İlk bize gidelim,bi bakalım Annemler ortalığı ayağa kaldırmıştır şimdi."
"Yok kardeşim.Hiç rahatsız etmiyim ben.Sen annenlere bak.Ararsın buluşuruz"
Ahmet'e öyle bi bakış attım ki sanki az önce dediklerini unutmuş gibi;
"Tamam hadi gidelim." dedi.
Bense galibiyetin verdiği zevkle sırıtıp,kolumu boynuna atıp;
"Gidelim." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben KEREM #wattys2016
Teen Fictionİstanbul'un Beykoz ilçesinde,balta girmemiş ormanların içinde garip bir okul.Okulun garipliği öğretmen ve öğrencilere de yansımış gibi.Kerem ve Murat'ın Büşra kavgasıysa okulun vazgeçilmezlerinden.Ya Yaşayan Ölü Cevdet'e ne demeli? Sapsarı dişleri v...