Ben kendime olup-olmama evresinde merdiven basamaklarını ağır ağır inerken Büşra bana ben Büşra'ya doğru bakıyoduk.Kısacası göz gözeydik.Kalbimin atış hızı bir uçağın satteki hızıyla eşit yada daha fazlaydı.Ben Büşra'nın gözlerinden zorda olsa sıyrılıp etrafa baktım.Bizimkilerin hepsi de bana kitlenmiş olayı öğrenme çabasına girmişken, Büşra;
"Kerem konuşalım mı biraz?"dedi.
Ben gözlerimi Büşra'ya çevirip;
"Peki." Diyebildim.Büşra kapıyı açtı ve dışarı çıktı.Üstünde pantolon ve
t-shirt vardı.Yine çok güzeldi.
Bi insan hep mi güzel olurdu?
Her şey mi bu kadar yakışırdı?
Büşra insan mıydı?
Büşra insansa biz neydik? ve
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? Sorusunu düşünmeye başladım ki;Sonra Büşra'nın beni kapının önünde beklediğini hatırladım.Bizimkiler pes oynamaya kaldıkları yerden devam etmişlerdi.Napcaktım ben?Ne dicekti ki Büşra bizim eve kadar gelip?
Sonra kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı dışarıdan kendime hafifçe çekip,Büşra'ya;
"Efendim?" Dedim.
Konuşmaya nasıl başlar bir öküz,örneği bendim işte. Kıza 'Efendim' yani; hadi ne söyliceksen söyle sonra bas git. Gibisinden bi kelime kullanmıştım.Çünkü ben bir öküzdüm katkısız pastörize bi öküz.
"Murat seninle uğraşıyo mu?"
Bu soru bende ani şok etkisi yaratmıştı.Büşra Muratla aynı okuldan gelmişti ama tanıdığını bilmiyordum.Böyle sorduğuna göre de Murat'ı iyi tanıyordu.
"Murat diye birini tanımıyorum ben"
"Tanıyosun Kerem,seni pazartesi bodrum kata çağırdı ve sana bi şey söyledi.Ertesi gün ortalarda yoktun,bunun Muratla bir ilgisi var Kerem?"
Dedi bakışlarıyla beni döver gibi.
"Yaa..şeyyy.." gibi geçiştirmek için kelime ararken Büşra konuşmaya devam etti;
"Kerem,Muratla muhattap olma o çok farklı bir çocuk.Başına kötü şeyler gelebilir onun yüzünden. "
"Yok öyle bir şey Büşra"
"Kerem biliyorum ben.Her şeyin farkındayım.Murat'ı eskidendir tanıyorum.O birinin canını yakmak isterse;yakmak için elinden geleni yapar."
"Ben kimseden korkmam."
"Sorun korkup korkmamak değil,sadece Murat elde etmek istediği şeye,bencilce ve acımasızca sahip olmak ister."
"Neden beni uyarma gereksinimi hissettin?"
Bu soruyu Büşra'ya sorduğuma inanamıyodum.Ama gerçekten artık çok merak etmiştim.Anladık Murat belalıydı,neden beni uyarıyordu bu konuda Büşra?
"Çünkü sen benim arkadaşımsın." Dedi.Sonra;
"Tekrar geçmiş olsun okulda görüşürüz Kerem." Dedi ve gitti.
Napmıştı Büşra şimdi;Murat'ın beni yanına çağırdığını nerden duymuştu.Beni Murat için uyarmaya mı gelmişti sadece.Her şeyi geçtim onun için ben milyonlarca şey hissederken o beni 'Arkadaşı' olduğum için mi korumak istiyordu.Şeytan diyo 'git kızın yüzüne söyle her şeyi...'Ama nerde bende o cesaret?
Kapıyı itip evin içine girdim.Bizimkilerin yanına dalgın dalgın düşünürken oturdu.Can merakına yenik düşüp;
"Büşra'yla ne konuştunuz kardeşim"diye sordu.
"Geçmiş olsun demeye gelmiş"dedim geçiştirmek için.
"Hmm,anladım"dedi o da.
Bizimkilerde sanki bi şey sorucaklar,ama soramıyorlar gibi bi hâl vardı.Ben;
"Ne sorcaksanız sorun yoksa uyicam haa!!!" Dememle bizimkilerin dili çözüldü.Can;
"Kerem neredeydiniz,naptınız,neden gittiniz?" Diye soruları sıraladı.
"Bende tüm olayları anlatmaya başladım; Pazartesi akşamı Ahmet'ten mesaj geldi.'Meydanın orda buluşmamız lazım acill!!' diye.Bende 'Tamam' diye mesaj attıktan sonra Ahmet'in başına bi şey geldi yoksa böyle mesaj atmaz,gidersem işim uzun sürer diye masanın üstüne not bıraktım.Meydana gittim,etrafta kimseler yoktu tam telefonla Ahmet'i arayacakken sırtıma birinin bıçağı dayadığını hissettim.Bıçağı dayayan kişi; "Görüşmeyeli nasılsın popi çocuk?" Dedi.O an o bıçağı doğrultanın Murat olduğunu anladım.Sonra Murat'la baya meydandan uzaklaşıp karanlık sokaklara girdik.Dökük bi eve girdik merdivenlerden yukarı kata çıktığımızda; Pazartesi bodrum katta Murat'ın yanındaki çocukla,Ahmet'i bi sandalyeye bağlı şekilde gördüm.Kan beynime sıçradı.Tam hamle yapmaya kalkcağım sırada Murat arkadan sırtıma tekmeyi indirdi.Yere çok sert çarptım.Sonrasını pek iyi hatırlıyamıyorum ama Murat ikimizede uyuşturucu iğne yapmıştı.Sabah gözümü açtığımda Murat'ın hizmetkârının bizi çözmeye geldiğini duydum.O beni çözüp, Ahmet'i çözdüğü sırada güzelce sevdim,sonra evden çıktık yolda,meydana gelmek için arabalara otostop çekerken duran araba bilin bakalım kimin arabasıydı?"
"Babanın?"
"Hayır"
"Bakkal Ali Amcanın? "
"Iıhh"bizimkilerin bulucağı yoktu anlaşılan devam ettim;
"Yaşayan Ölü Cevdet'in." Sonra bizi arabaya aldı meydana bıraktı ve şuan burdayız.
Bizimkiler ağzı açık öküzün trene baktığı gibi şaşkın bakışlarla benle Ahmet'e bakıyolardı.Sonra Can açık ağzını kapatıp;
"Murat'tan öcünü alıcaz" dedi.
Ben kafamı iki yana olumsuz anlamında salladım ve;
"Bu mesele onunla benim aramda.Ya o istediğini alıcak,ya da ben..."
Uzun bi aradan sonra tekrar YB geldi.Sınavlar yazmamamın 1.engeliydi.Bu YB'yi umarım beğenirsiniz.
Multide Kerem var.
Diğer Kitaplarım;
-Asla Asla Deme
-Şiir Adamı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben KEREM #wattys2016
Novela Juvenilİstanbul'un Beykoz ilçesinde,balta girmemiş ormanların içinde garip bir okul.Okulun garipliği öğretmen ve öğrencilere de yansımış gibi.Kerem ve Murat'ın Büşra kavgasıysa okulun vazgeçilmezlerinden.Ya Yaşayan Ölü Cevdet'e ne demeli? Sapsarı dişleri v...