Karakola gitmeden önce yolda bir hastaneye uğrayıp, Uzay için sağlıklı raporu almışlardı. Şimdi ise önce karakola gidecekti, oradan da mahkemeye sevk edilecekti.
Haber kanallarında, internet sitelerinde ve sosyal medyada haber hızla yayılmıştı. Uzay’ın katil olduğu haberini bütün ülke öğrenmişti.“Son dakika! Zeynep’in katili yakalandı.”
“Katil Zeynep’in sınıf arkadaşı Uzay çıktı.”
“Elimize geçen bilgilere göre Uzay ….. İstanbul matematik olimpiyatlarında final turunda yarışıyordu. Final turunun başlamasına 1 dakikadan az bir süre kala polis Uzay …..’yı gözaltına alarak sağlık kontrollerinden sonra karakola götürdü.”
“Uzay ….. ‘ın avukatı açıklama yaptı. Açıklamasında Uzay’ın suçsuz olduğunu, adaletin er ya da geç yerini bulacağını söyledi.”
“Uzay….. ‘ın annesi Aylin ….. Oğlu gözaltına alınınca fenalaştı. En yakın hastaneye kaldırılan kadının sağlık durumunun kötüye gittiği açıklandı.”
“Elimize geçen bilgilere göre Uzay adliyeye sevk edildi. Zeynep ….. ‘ın avukatı sosyal medyada Uzay için müebbet hapis istiyoruz adlı tag başlattı. Taga şimdiden milyonlarca insan destek verdi.
*
“Uzay ….. Zeynep ….. ‘i öldürdüğünü itiraf ediyor musun?”
“Ben kimseyi öldürmedim.”
“Yavrucuğum, hakkında çok kesin deliller var. Otopsi raporu olay yerinde parmak izlerini hatta kanını bile buldu.”
“Sayın Hâkim, müvekkilimin son birkaç haftadır akıl sağlığı pek yerinde değil. Mahkemenin gelecek bir tarihe ertelenmesini talep ediyorum.”
“Reddedildi sayın avukat bey, lütfen yerinize oturun.”
Uzay’ın avukatı kalktığı hızla oturmuştu. “Uzun bir dava olacak,” diye düşündü…
*
“Yaz kızım, Karar!”
“Uzay …..’ın Zeynep …..’yı öldürdüğü somut delillerle ispatlanmış olup. Savunma avukatının mahkemeyi oyalama ve kandırma girişimleri de göz önünde bulundurularak. Uzay …..’ın 11 Yıl 6 ay hapsine karar verilmiştir.”
Uzay’ın annesi henüz hastaneden çıkamamıştı, ama babası salondaydı. Olan biteni saniye saniye izlemiş, elinden hiçbir şey gelememesinin acısını tatmıştı. Yalnız Hakim’in o son sözü “11 Yıl …
Daha sonrasını duyamamıştı. Salonda duyulan sesler artık bütünlüğünü kaybetmiş gibiydi. Sadece garip uğultular halinde geliyordu kulağına. Gittikçe salondaki ışık azalmaya başlamıştı. O an kalbinde bir acı hissetti. Dengesini kaybederek yere yığılan Celal beyin etrafına insanlar toplanmıştı.
Uzay ise mahkemeden çıkarken son bir kez babasına bakmaya çalıştı, fakat başarılı olamadı.
Mahkeme kapısında bulunan sağlık görevlileri hızlı bir biçimde Celal beye ilk müdahaleyi yapmışlardı. Daha sonra hastaneye götürmek üzere ambulansa bindirilmişti.
Uzay’ı alan jandarmalar hayatından 11 yıl 6 ay kaybedeceği o deliğe sürüklemeye başlamışlardı.
Uzay halen sayıklıyordu;
“Beni herkes tanıyor.”
“Ben ünlü oldum.”
“Herkes Uzay’ı seviyor.”
“Benim babam benimle gurur duyuyor.”
“Gazetelere çıkacağım ben.”
“Televizyonlar benden bahsedecek.”
*
Uzay’ı koğuşuna dek getiren gardiyan “Allah kurtarsın” dedikten sonra kapıyı çekip gitmişti.
Uzay içeriye girince ıslah evinin çocuk sakinleri -yada artık sadece tip olarak da çocuk denebilir, çünkü çoğu yetişkinden daha fazla acı çekmiş durumdaydılar- Uzay’ı karşılayarak geçmiş olsun ve “Allah Kurtarsın” dileklerini sunmaya başlamışlardı.
Çoğu ceza evi veya ıslah evinde olan koğuş ağası sistemi burada da vardı. Uzay’ın korkak tavırları burada bulunan koğuş ağasını memnun etmişti. Uzay hiç kimseye cevap vermiyor sadece boş bakışlar yolluyordu etrafına.
Koğuş ağası ayağa kalkarak Uzay’ın yanına gitti ve omzuna dokundu;
“Allah kurtarsın kar…
Uzay kendinden beklenmeyen bir tepkiyle koğuş ağasına bir yumruk geçiriverdi. Yere düşen 18 yaşındaki çocuğa yumruklar savurmaya devam ederken bir yandan da bağırıyordu.
“Ben ünlüyüm!”
“Burada olamam ben!”
“Bana dokunamazsın.”
“Herkes beni sever.”
Koğuş ağasını Uzay’ın elinden kurtardıktan sonra gardiyana teslim etmişlerdi. Oradan da akıl hastanesine.
------------------------------------------------------
Herkese merhaba arkadaşlar. Uzun zaman önce tamamlamış olduğum kitabımın final bölümü hariç Tamamını burada yayınladım. Okuyan herkesi Sabra davet ediyorum. Final bölümünü bir süre paylaşmayacağım.
Anlayışınıza teşekkür ederim.