Elimde şarkıların bulunduğu dosyayı inceledim. León, dün incelediğini söylemişti.
En başta, düğünümüzde söylediğimiz şarkımız vardı. Para Siempre. Düğün günümüz bile aksiyonluydu ya! Az kalsın yine terk edecektim burayı. Hemde dönmemek üzere ama her şeyin yanlış bir olay yüzünden gerçekleştiğini öğrendim. Aslında yanlış bir olay yoktu, yanlış bir kişi vardı; Emesta Hanım. Onun yüzünden hayatımız komple değişecekti az kalsın. Düğün gününde en yapılmayacak şeyi yapıp, León'u benden uzaklaştırmaya çalışmıştı. Babasının olayıysa her zaman saçmaydı benim için. Zaten ona gittiğimiz o günden beri ortalarda gözükmüyordu da. Neyse ki...
İkinci sayfada da León ile söylediğimiz şarkılardan biri vardı; Nuestro Camino.
Para Siempre dışında hiçbir şarkıyı istemiyordum aslında. Hep León ve Lara geliyordu aklıma. Yine de insan yaşayarak öğreniyordu her şeyi. Bir şekilde sorun etmemeyi başarabiliyordum. Bana bir baksanıza! Ağabeyim gibi gördüğüm Franco ile çıkmasını bile sorun etmiyordum Lara'nın! León ile bazen yakın olabilseler de, kavga çıkartmıyordum. Ya da kıskanmıyordum. Gerçekten, gereğinden çok daha fazla değiştirmişti beni León. Sapıklık konusu da dahildi elbette!
"İncelemen bitti mi?" diye soran Marotti'ye baktım. Başımı olumlu anlamda salladım. Sabah üç kere incelemiştim, şimdi bitirememiş olmam dert değildi anlayacağınız.
M: "Grubunuzun adını düşünün. Daha sonra afişler basılacak ve tanıtım konseri yapılacak. Belki bir de turne. Grup adını bulabilmeniz için bir hafta izin veriyorum size. Ama kaliteli bir şey olursa, iyi olur. Dikkat çekmek için."
Bize verilen dosyayı kollarımın arasına alıp, León'a baktım. Aklında bir şeyler var gibiydi. "Ben grup adını buldum aslında," dediğinde de, kocamı ne kadar iyi tanıdığımı anladım. Tabii yıllar geçtikçe daha iyi keşfetmiştik birbirmizi.
M: "Nedir?"
León sandalyeye -mümkünmüş gibi- iyice yayıldı. "Geçmişin İzleri."
Gözlerim neşeyle irileşti. Bastıracağımız kitabın adında bir grubumuzun olması... hoş olabilirdi. Hep bizi tanırlardı. Müzik dinlemeyen -varsa- birileri, kıtabımızı okurdu. Ya da kitap okumayan birileri, grubumuzun şarkılarını dinlerdi. Yani her şekilde birilerinin etkisine girmeyi başarabilecektik. Sanırım bu adamdan -León'dan bahsediyorum- başka yoktu. Bir tane varmış ve onu da ben kapmışım gibi geliyordu -ki öyle de zaten. Yalnız kalın siz. Ya da kalmayın! Birine aşık olun ama León gibi biri olamayacağından eminim. Onun neslini tükettim, ben.
Başımı iki yana salladım. Güzel düşünüyordum ama gereksizce fazla düşünüyordum. León'dan başkalarına ne? Benim o.
M: "İlginç. Ama güzel. Tamamdır, afişler basılacak. Hazırlıklar tamamlandığında yine çağırılacaksınız. Provalara da başlamak gerek. Evinizde şarkı söyleyin. Neyse çok konuştum galiba ben. İyi şanslar!"
Kovarcasına söylediklerine şaşırsam da belli etmemeye çalıştım. Erken(!) salması iyi olmuştu aslında. Karı-koca olarak bir gün daha geçirebilirdik rahat rahat. Bella, çocuklarla uğraşıyordu zaten...
L: "Kovulduk galiba?"
V: "Galiba."
León'un koluna girip, başımı omzuna yasladım. Huzurlu olabildiğim tek yer, burası gibi geliyordu. Aslında onun yakınındaki her yer huzurluydu da, en iyisi omzuydu. Saçmaydı, kabul.
V: "Eve gitmeyelim hemen. Çok sıkıldım orada kapalı kalmaktan. Baş başa doğru düzgün şeyler yapalım, lütfen..."
Yanağıma sulu sulu öpücükler kondurdu. İlginçtir ki, iğrenmemiştim bu sefer. Yüzümü bile buruşturmadım. Mutlu oldum fazlasıyla. Tabii yine de gıcıklık amacıyla yanağımı sildim. Böyle istekliymiş gibi davranırsam havalara girecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
∞ GEÇMİŞİN İZLERİ-VEDA ∞ |3.KİTAP|
Romance'Biliyorum yoksun... Ben hiçliğin içinde kalmış kırık bir peri masalı... Uyandığım günüm gibi her yanım sen... Ve biliyorum... Öldüğüm gün bile her anım sen...' --- Şiir için Nehir (Sedef) Erdem'de teşekkürler. @NehirErdem7 Kapak fotoğrafı için Deni...