Ailemi kaybettikten sonra akrabalarımın yanına taşındım. Burada bana çok iyi bakıyorlardı.
İçimde; bitmek bilmeyen para hırsı beni sürekli pahalı şeyler almaya itiyordu.
Bir gün bir mağazadan elbise çaldım ve yakalandım. Beni; öldürselerdi bu kadar yerin dibinde toprakla hapis olmazdım.
Bunun için gerçekten çok üzgünüm sınıfımdaki ; herkesin gözünde küçüldüm ve iyice yalnız kaldım. Okulumdan oldum lüks hırsım yüzünden " kalbimin benliğimi nasıl affına kavuşturacağıını bilmiyorum." Pişmanım...
Suçum cezasız kalmadı ve beni önce karakola , sonra bir acizmişim gibi yakamdan tutup hapise attılar. Burası çok eski bir hapishane duvarları çatlak, insanlar çatlak duvarlar kadar soğuk.Burada; zaten "hırsız diye çağırıyorlar beni ,arkadaşlarım beni aramıyor ve giderek deliriyorum."
Bulunduğum yerde ; kimseyle konuşmuyorum.
Beni; herkes dışladı kimse benimle konuşmuyor.
Bir aydır garip şeyler görüyorum. Olaylar şöyle başladı:
Bir sabah uyandım ve ellerimi yıkarken aynada çok farklı birşey gördüm.
Aynaya ;ellerimi uzattığımda garip bir yerde buldum kendimi, cesur ölen köpeğim ailemden tek yadigar olan köpeğim onu gördüm ve burası nehire benzeyen bir yerdi, bir sürü yemekler, ağaçlar , çiçekler vardı. Çiçekler mis gibi kokuyordu, bura da mis gibi kokan çeşit çeşit yemek kokuları vardı. " Cehennemden; Cennete geçiş gibi bir alan burası. Sanki öldüm ve Dünyanın; kirliliğinden kurtuldum.
Fakat bura da ilerlemeye başladıkça kafası hayvan kafası fiziği insan fiziği olan canlılar. Güzel olan kokular leş kokulara dönüştü" tam tersi oldu sanki; cehennem'e geri dönmüşüm gibi kabus gibi şeyler görmeye başladım."
Ölmüş hayvanların insan gibi konuşmaları çok korktum ve buradan kaçmak istedim.
Kaçamadım buradan kaçamadım, İlerledikçe daha da garip şeyler görüyordum ,cesuru gördüm evet ölen köpeğimi benimle insan gibi konuşmaya beni çok özlediğini söylemeye başladı. Kaçtıkta; bir labirent gibi aynı alanda gezmeye başladım.
Burası ; benim sığınağım olmuştu artık hep burada yaşamaya başladım.
Bir sabah uyandığımda kendimi bir toprağın altında buldum nefes alamıyordum. Nefes almaya çalıştıkça, dahada kötü oluyordum, tuğla kokuları, kireç kokuları her nefes aldığımda gezinimi tıkıyordu.
"İmdat diye bağırdım, imdat beni kimse duymadı. " sesim kısılmıştı bağırmaktan.
Çok garip bir şey oldu; uyandığımda kendimi hapishane de yatağımda buldum. Heryerim ağrıyordu, sanki; üzerimden buldozer geçmişti.
Sonradan ;bir anda herşey gözümde canlandı deprem olmuştu, ve biz göçük altında kalmıştık. Gerçekten; "ölüp ölüp dirilmiştim."
Bura da o kabusları ondan görüyordum, Kendime yaşamda kalmak için bir oyun bulmuştum. Sonra bizi kurtardılar ve başka hapishane de bir kaç sene geçirdikten sonra bu hikayelerimi çizmeye başladım şuan resimleri çok konuşulan bir ressamım.
Resimlerimin ilhamı " en büyük felaketimden "
geliyor.1
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantastik Kısa Hikâyeler ( Bu Hikâyelerin Hepsi; Benim Kalemime Ait)ECE SARIOĞLU
FantasyBurada bulunan; Tüm Fantastik Hikayeler benim kalemime ait. Bu kitap benim için; çok önemli ilk burada yazdığım kitap. Kendi yazdığım; "hikayeleri okuduğum, "Edebiyat üzerine ve Yaşamımla alakalı ve bir çok içeriğe sahip olacak, bir YouTub...