1-Savaş günü-

192 29 31
                                    

(22 Mayıs 2019'da yazmaya başladım)

(2015 ) sabah annemin sesiyle kalkdım yine bağrıyordu 'Afra kalk kahvaltı hazırla ayıp bir kızın bukadar yatması' bende o lafı üzerine kalkdım aynı zamanda sinirlendim insanım ben bunun nesi ayıp diye... Daha sonra sofra kuruldu annem babam ve 3 kardeşim oturduk, babam zeytin çiğitlerini önüme koyup oo Afra nekadar çok yemiş diyip şakalar yapıyordu bize . Bizlerde kahkaha atıp anın tadını çıkarıyorduk ben mutfakdan tuzluğu getirmek için kalkdim o an bi silah sesi duyuldu hepimiz korktuk ve silah sesi gittikçe arttı hepimiz korku içinde kafamızı eğdik tabi ben mutfak da tek kalmışdım tam o sırada kahvaltı edilen yerde patlama oldu yere düştüm o sarsıntıyla o an ki korkumun tarifi yok çığlık sesleri duvardaki kan lekeleri ve kafası kopmuş babam ayağı parçalanmış kardeşim ya annem o nerdeydi gördüm evet görmez olsaydım keşke onun ise organlanları parçalanmış tanınmayacak haldeydi ve bütün ailem ölmüşdü içeri biri girdi ve ben tam feryat figan ağladığım zaman elimle ağzımı kapattım nefesimi tuttum beni fark etmemeliydi çünkü elinde silah vardı hemen kapağı açık olan mutfak dolabının içine girdim yavaşça örttüm o an ki acım tüm bedenimi sarmışdı peki ben neden ortaya çıkıp teslim olmuyordum ailem paramparça oldu benim yaşamamın ne anlamı kaldı bunları düşünürken Aklıma Allah korkusu geldi bi nevi intihardı bu ! Olmaz cellat (İsrail ) gidince 4 sokak ötedeki amcama gitmem lazım belki onlar ölmemişdir.
Cellat gittikden sonra ölen ailemin yanına gittim diz çöktüm olanları düşündüm ve ağladım okadar çok ağladım ki canım yanıyordu çaresizdim ve annemin babamın kardeşlerimin ölüsüne sarıldım kanları üstüme değmişdi o anda başıma biri vurmuş gibi bayıldım uyandığım da hafif gözlerimi açtım baktım bi cellat daha fakat ben hâlâ yaşıyordum dışarıya bağrıyordu burda sağ kimse yok sırıtarak söylüyordu eminim ki üstümdeki kan ile beni öldü saniyordu bende nefesimi tuttum anlamasın diye . Daha sonra gitti ve ben de akşama kadar ailemin baş ucunda oturarak aglıyordum bundan birkaç saat önce kahkahalar ile gülüşüyorduk ne oldu birden böyle bu cellatlar ne istiyo du bizden dertleri neydi ne yaptık onlara . Sonra kalkdim üzerime bir çarşaf aldım ve gizlice dışarıyı gözetledim heryer ceset kandı bir kez daha hıçkırıkla ağladım tek biz degildik bu durumda olan ,dışarıda kimse yokdu iyi ce etrafi dikizledikden sonra yanima bi bıçak birde dedorant-parfum aldım karşıma biri çıkarsa gözüne sıkmam için. Evet çıktım dışarı sonkez aileme baktim ve dua ettim oradan ayrıldım inşAllah amcamlara bişey olmamıştır onlar benim son ümidim . Gizli saklı ara sokaklardan geçtim kimse yokdu ama çok korkuyordum en sonun da vardım ve Gittim kapıyı çaldım açan olmadi bilmiyorum kaç kere vurdum korkudan ölcekdim artık sanırım amcamgil de vefat etmişti tam oturup ağlamaya başlamışken bi el tuttu çekti beni kenara bu amcamdı ne olduğunu biliyorum kızım biz evin otogarına saklanarak kurtulduk silah saldırısından kardeşim yengem çocuklar nerede diyince orda yıkıldım ve amcam ağlamaya başladı dedim amca biran önce burdan kurtulalım oda kendine geldi bi silkdi kendini çabuk otogara geç gece ortalık sakinken yola çıkıcağız ülke sınırına gitmemiz lazım hangi ülke bizi alırsa artık tamam dedim ve otogara geçtik evdeki tüm yiyecek giysileri aldık yengemle yolda lazım olur diye o korkuyla hemen otogara yeniden saklandık gece olmasını bekliyorduk ve 6 saat sonra gece olmuşdu hemen arabaya binip sınıra ulaşmamız gerekdi ve yaşadığımız şehir sınıra yakındı çok Şükür 2 saat sonra sınıra vardık yolda zaman zaman durduk cellatlar bizi fark etmesin diye farları oldukça yakmamaya özen gösterdik sonunda sınıra ulaştık bize yardım eden o ülkenin sınırındaydık evet burası TÜRKİYE hayatımızı bu ülkeye borçluyuz, artık sınırdan geçmişdik yeni bi hayat bizi bekliyordu...

SINIR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin