8- Baş belası -

33 9 1
                                    

(Ali Asker)

-Afra nerdesin gitme ! Gittim deme sakın.

( Afra)

- O an sinirli ve telaşlı bi ses tonu ile askerin sesini duydum sanırım benim gittiğimi sanmış olacak ki deliye dönmüşdü.

- Ne bağırıyorsun Asker bey burdayım işde hiç bir yere gitmedim.

Yanıma hızlıca gelip kolumdan sıkıca tuttu.

- Niye kalktığında beni uyandırmadın! Ben gitt...  Her neyse bidaha böyle yapma benimle oyun oynama burası park değil !

Bağıra bağıra konuşuyordu fakat neden bu kadar çok tepki veriyor ona anlam vermiş değilim.

-Asker bey sakin olun . Kolumu acıtıyorsunuz alt üstü susadım mutfağa geldim sizi uyandırıp da ben susadım bana su getirin diyemezdim yaa

- Tamam kapatalım bu konuyu, kolunu bıraktım al işde. 

- Konuyu dağıtmak için; Şey... Karnım acıkdı dolabını kullanabilir miyim ?

- Kullanabilirsin ama içinde pek bişey yok genelde dışardan yediğim için.

Dolabı açtım baktım dediği gibi bomboşdu 2 domates 1 salata vardı ve birazda zeytin, peynir. Hemen çıkardım tezgahın üzerine koydum ,askerde beni izliyordu bu bakışlar beni rahatsız ediyor du sonra dedim ki siz eli yüzünüzü yıkayın ben de kahvaltıyı hazırlayayım . Dış kapıyı ve pencereleri kontrol ettikten sonra gitti . Hemen çay koydum , domates salatayı yıkayıp doğradım, zeytin peyniri yıkayıp düzgün bi tabağa aldım bi dakika ekmek var mıydı acaba ? Sanırım yokdu . Askeri lavabodan çıkınca ekmek olmadığını söyledim . Ben alırım dedi ve arkasını döndü birden duraksadı düşündü "neyse bakkala söylerim o getirir seni tek bırakmaya gelmez " dedi.
Bu adam beni okadar sinir ediyor ki tarif bile edemiyorum.
Neyse sen ekmek gelince kahvaltını yaparsın dedim ve odaya gittim ,arkamdan geldi;

-Ne demek sen kahvaltını yap sen niye yemiyorsun ?

- Canım istemiyor. Eşim ölmüş, amcam hapisde ailem dağılmış ben burda kahvaltı ediyorum.

- Hak ettiler ve hak ettiniz!

- Sen ne dersen ne düşünürsen düşün ben suçsuzum ve onlarda masum iftira atıldı bize.

- Saçmalamayı kes artık herşey ortada amcan suçsuz olmasa şuan senin gibi serbest bırakılırdı.

- Ben serbest kaldım öyle mi ? Komik olma lütfen kim senin gibi baş belası yüzünden serbest kalabilir ki  ya söyler misin bu kaçıncı şüpheli evine getirdiğin ?

-Sus artık !

Sinirle gözlerinden ateş fışkırırmışcasına kolumdan sıkıca tuttu canımı yaktı bende kendimi geri çektim bunun üzerine ;

- Suçunu itiraf edene kadar senin baş belan olacağım bunu bilmiş ol hayatına bi karabasan gibi çökeceğim.

Bende gözlerine nefretle bakarak oturdum yerime öylece kaldım.

1 saat sonra 

Kapı çaldı gelen genç bi çocukdu ben de hemen kapıya koştum asker beni kapının arkasına,duvara yaslayarak eliyle ağzımı kapattı sessiz ol yoksa... Sözünü yarıda kesti, bi eliyle de kapıyı açtı, "hoşgeldin ahmet babana söyle dükkana geldiğim de öderim aldıklarımı"  teşekkür etti, kapıyı kapattı sonra eliyle ağzımı açtı. ekmek ve reçel getirmişti o çocuk,  Asker onları içeri götürdü.

- Hadi gel kahvaltını et bana karşı güçlü olman lazım ,benim gibi bi baş belası herkese nasip olmaz .

Bu sözlerine inat gittim kahvaltımı ettim oda oturdu masaya yüzsüz varlık. Zorunda kalarakdan başbaşa kahvaltı ettik maalesef .

(Ali asker)

Telefonum çaldı masadan kalkdım komutanımdı .

- Alo , Ali bey oğlum sana bi haberim var ama tepki verme senin için hayırlısı olacağını düşünüyorum.

-Buyrun komutanım dinliyorum sizi.

- Ali askeriyede ki görevin ve konumun degişdi. Artık askeriyede ki gençleri eğiticeksin,yetişdireceksin .

-Ama komutanım be...

-Sakın itiraz istemiyorum düşmana 1 tane Ali az geliyordu şimdi yüzlerce Ali olucak ve bu gençler senden öğrendikleriyle bizleri koruyacaklar.

-Tamam komutanım emredersiniz. (isteksiz bi şekilde tamam dedim)

-Aferim oğul beni kırmadıgın için sağ ol.

- Sizde sağ olun. Komutanım sizden bi ricam var .

- Nedir o ?

- Ben aslında bugün askeriyeye yıllık iznimi kullanmak için izin istemeye gelicekdim .

- Tamam evlat geçen yıl  ve bu yıl kullanmadın kullanabilirsin

- ben 15 gün kullanırım diğerini de daha sonra kullanırım komutanım 1 ay çok uzun gelir .

-Sen bilirsin .İyi günler evlat.

Ben bunu istemiyordum ama komutanımın isteğini kıramadım benim yerim dağlar, orda ki yılanların kafasını ezmek benim istediğim... Ve lâkin dediği gibi benim eğittiğim askerler olucak o yılanların başını ezicek ...

Hadi Hayırlısı.

-BÖLÜM SONU-

SINIR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin