- Nereden bilebilirdim ki kaderimin bu sınır da değişeceğini-
Evet 19 nisan sabahıydı ve bugün benim düğümün varrrrr çok heyecanlıyım bi şekilde Abdullah'ı görmem gerek di ama nasıl olucakdı hemen telefonu alıp aramaya koyuldum naif bir sesle 'alo efendim' dedi. Bende hayırlı sabahlar dedim oda aynı şekilde ,sesi biraz garipdi nedenini sorduğumda düğün için heycanlandığını söyledi bende ikna oldum ve onu görmek istediğimi söyledim oda bunun doğru olmadığını söyleyerek beni sanki tersledi bu hareketi hiç hoşuma gitmedi neyse belkide heycandandır dediği gibi sonra tavrımı ortaya koyarak hoşçakal dedim ve kapattım.Ne yazık ki aramadı tekrardan.
Hazırlıklar yapıldı, kuaföre götürdü amcam beni ve genç kızlar da yanımda eşlik etti. 4 saat sonra hazırdım , kuaförde ki herkes çok güzel olduğumu söylüyordu hatta kuaför hanım resmimi çekip kendi resmi sitesine koymuşdu . Damat gelmişdi çok heyecanlıydım beni dışarı çıkardıklarında Abdullah yüzüme bakmadan kapıyı açtı buyur dedi bende içimde bi buruklukla bindim arabaya suratı asıkdı benim ona sürekli bakmam ile bı tebessüm bıraktı içim de kelebekler uçuşdu sanki. Evet aşık değildim ama sonuçta o adamla evleniyordum belkide başlayacak olan aşkın kıvılcımlarıydı bu. Düğün alayının olduğu yere geldik kır düğünüydü her yer çiçeklerle donatılmışdı rüya gibi olmuşdu . Ailemin de burada olmasını çok isterdim keşke ölmeselerdi bu güzel günüm de yanımda olsalardı bunları düşünürken gözlerim doldu o an da Abdullah elimden tutarak "daha çok ağlıcaksın " benim ona attığım bakışla afallayarak yani Yemen'e giderken amcandan ayrılacaksın ya ondan söyledim. Allah aşkına bu kocam olucak adamın nesi vardı bi garip hareketler heycandan mı ne anlamadım bende heyecanlıyım ama böyle davranmıyorum belkide ben fark etmiyorumdur davranmış da olabilirim her neyse anın tadını çıkarmaya başlıyorum misafirlere "hoş geldiniz" dedikden sonra masamıza oturduk ve düğünümüz başlamış oldu.. 4 saat sürdü düğünümüz ve gelinlikle yola çıktık adet sonuçta damat evine gelinlikle girmem gerek.
Amcamlara veda ettim 2. Ailem :( ağladım mı evet ağladım çünkü savaş da beni orda yanlız bırakmayıp Türkiye'ye getiren amcam, 4 yıl üniversitemi okutup kızı gibi gören amcam işimi, ailemi kurmama yardımcı olan da...Vedalaşıp yola koyulduk sınır'ı geçecekdik yolumuz uzun du.-Yolda giderken birden Türk askerlerini gördük onlardan hiç korkmuyordum çünkü bu ülke en çok da onlar sayesinde ayakdaydı.
Birden gelin komvoyumuzu durdurdular dağların arasında ıssız bir yerdeydik hemen arabaları aramaya başladılar Abdullah'ın korumaları ne kadar karşı çıksa da asker ve polisler ikna olmadı arama talimatı vardı ellerinde. Bir de baktım ki Abdullah yanımdan ayrılıyor kolundan tuttum gitmeeee! dedim içim de kötü bir his oluşmuşdu sanki ama o dinlemedi ellerimin arasından kayıp gitti sanki.Arabadan inişiyle silahını belinden çıkardı şoka girdim Abdullah'ın silahla ne işi vardı belki de kendini korumak için di sonra bütün adamları silahlarını çıkardı ve Abdullah orada ki askere ateş etmesiyle asker Abdullah'ı vurdu o an ki şokumla indim arabadan ve bi silah daha patlamışdı gelinliğim'e kan sıçramışdı tıpkı anne babamın kanı gibi... Abdullah'ın yere yığılmasıyla yüzümü ellerimin arasına aldım ve dizlerim kırıldı sanki öyle bir çığlık attım ki o kadar çok bağırdım ki acım beni benden aldı çığlığımı dağ taş dünya duydu sanki dili olsalarda konuşsalar.. . Ah zalim insanoğlu ben sana ne yaptım da en sevdiklerimi elimden aldın vicdansız insanoğlu!
Feryat figan ağlıyordum Abdullah'ın ölüsünün üzerinde, bi ailem olucakdı artık oda yok. Bağırmakdan boğazım parçalanmış gibi hissediyordum kocamın üzerine yatmış hüngür hüngür ağlıyordum ya sonra mı sonra ne oldu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR!
General FictionDüğün günü büyük bir suçtan dolayı eşi öldürülen Afra'nın hikayesiydi bu,peki Afra, Ali askeri affedecek mi yoksa Ali asker Afra'yı düşman görmekten vazgeçecek mi? Çatlaktan çıkan çiçek misaliydi bu aşk öyküsü...