Uyandığım da içeri o Asker girdi . Artık ağlamaya halim kalmamıştı bana usulca ve sakin bi şekilde "bak sana zarar vermeyeceğiz korkma , sadece işimi yapıyorum. Kendi ülkemden başka bir ülkeye uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorsunuz ve bu ilk değil 4. Kez yapılan birşey ve her yıl araplar Türkiye'de ki akrabalarına gelerek gelin alıyorlar ve bu gelin komvoyu ile uyuşturucu ticareti yapıyorlar hiç dikkat çekmiyorlar doğal bi görüntü sergiliyorlar gelinin sandıklarına yerleşdiriyolar bu malları ve böylece amaçlarına ulaşmış oluyorlar yani oluyorsunuz! " Dedi.
Ben ise o an ki şaşkınlık ile ben bişey yapmadım işime gücüme giden bi genç kızdım sadece. Birgün amcam dedi ki misafir gelicek o misafirler geldi bizden bı kız istiyormuş amcamın kızı küçük olduğu için beni verdiler bende kabul etmek zorunda kaldım amcama güvenerekden kabul ettim eminim ki oda böyle olacağını bilmiyordu yoksa vermezdi beni. Abdullah yani öldürdüğün eşime gelirsek onun böyle bişey yapacağına inanmıyorum iftira atmışlardır ona gizlice yerleşdirmişlerdir ne benim ne de onların suçu vardı inan bana lütfen asker.(Ali Asker konuşuyor)
O an sinirle kalkıp ya neyin inadı bu yalandan evlendiğin adamda öldü kimse kalmadı kabul et suçunu o düğün, giydiğin gelinlik, taktığın yüzük hepsi yalandı ve sende bunu çok iyi biliyorsun saf iyi kız numarası yapıyorsun hangi kız hiç görmediği adama 1 günde evlenmek için evet der sen beni salak mı sandın Arap kızı ! Bu sözlerimin ardından hıçkıra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Anlamıyorum korkudan mı ağlıyor yoksa gözümü boyamak için mi? Yanlız insan yalandan da olsa böyle içten ağlayabilir miydi ? O zaman korkudan ağlıyordur , kesinlikle suçsuz olduğuna inanıyorum.
Odadan çıktım doktorun yanına gittim bilgi aldım ne zaman çıkacağına dair. Doktor ise "biraz dinlensin, çok hırpalanmış kızcağız pskolojisinin iyi değil ara ara böyle sinir atakları geçirebilir bayılmalar olabilir yüksek tansiyon yüzünden bu halde " dedi. Bende aciliyeti var nezarethane'ye götürcegim dedim. Doktor bi hışımla kalkdı "biraz anlayışlı ol sen bu durumda olsaydın napardın ? "Ben ise sinirli bi şekilde o bir suçlu yaptığı herşeyi yalandan yapıyor . Bir an önce taburcu edin ve gidelim artık! Doktor akşam üzeri çıkaracağını söyledi, bana sinirli bi gözle bakıyordu aldırmadım mesleğimi yapıyorum sonuç itibari ile .
Akşam saat 7'di arap kızını taburcu ettiler tutum kolundan bindirdim arabaya ve karakol'a doğru yola çıktık . Ağzını hiç açmamışdı galiba suçunu kabul edicekdi ondan bu suskunluğu.(Afra)
- arabadada hiç sesimi çıkarmadan öylece dışarıyı seyrettim bütün bu olanları düşündüm bundan sonra ne olacakdı halim ne yapacaklardı bana zor du bu yaşadıklarım oldukça zor. :(Karakol denen bu yere geldik. "İn hadi " diyince indim kolumdan tuttu çekiştirerek içeriye sürükledi kolum acımışdı ama sesimi çıkaramıyordum beni bi odanın içine attı evet attı diyorum ! "otur" dedi minik adımlarla oturdum iki asker daha geldi ve sorguya tuttular . Klasik soruları sordular ama sürekli hiç birşeyden haberimin olmadığını suçsuz olduğumu söyledim fakat ikna olmadılar sonra o zalim asker geldi eliyle masaya vurdu hakaretler savurdu, bilmediğim birşeyi nasıl söyleyeyim nasıl yapmadığım suçu üzerime alayım diye bağırdım! Oda bana bağırdı sonra askerler sakin olmasını söyledi oda dışarı çıktı.
(Ali asker)
Çok sinirliydim bu kızda ki inat neydi böyle, inatçı keçi'nin ta kendisi.
Müdür genel bi araştırma yapılması için talilmat verdi bu kızın doğduğundan bu yıla kadara herşeyi araştıralacakdı bu çok iyi oldu suçunu yüzüne vuracağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.Bölüm sonu ... Görüşmek üzere 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR!
General FictionDüğün günü büyük bir suçtan dolayı eşi öldürülen Afra'nın hikayesiydi bu,peki Afra, Ali askeri affedecek mi yoksa Ali asker Afra'yı düşman görmekten vazgeçecek mi? Çatlaktan çıkan çiçek misaliydi bu aşk öyküsü...