10. Bölüm (Sırlar)

96 11 3
                                    

Ares'in etrafı Gölge, Yankı ve Timur'un askerleri tarafından çevrilmişti. Ama Ares bu olmadan önce zaten onları fark edip kükremiş ve Poyraz'a haber vermişti. En fazla 20 dakikaya geleceğinden emindi. Sadece onları biraz oylaması gerekiyordu.

Önünde duran Gölge ile göz teması kurup kendine bakmasını sağladı. Bir süre sonra ise tüm gücü ile koşmaya başladı. Gölge, Ares ona ulaşana kadar ne yaptığını anlamamıştı, anladığında ise zaten çok geçti.

Aldığı darbe ile ön ayaklarıyla yerde sürünürken bu küçük güç gösterisine Yankı ve Sinem'in kurdu Eros'da katılmıştı.

Ares etrafını saran üç kurtla da başa çıkabileceğini bildiğinden sakinliğini koruyordu.

Mavi kurt kendini ateşten bir çember içine aldığında otomatikmen Gölge, Yankı ve Eros geri çekilmişti. Ateşi söndürdüğünde ise bir kez daha kükredi.

Askerler ve ya Timur, Bora ya da Sinem bu güç gösterisine karışmıyordu.

Yaprakların hafifçe sanllanması ile Poyraz'ın buraya yaklaştığını anlayan Ares, uyarı veren bir şekilde tekrar kükreyip etrafındaki kurtlardan kurtuldu ardından onlara doğru gelen diğerlerini izlemeye başladı.

Poyraz Ares'i gördüğünde derin bir nefes verdi ve yavaş bir şekilde onun yanına yürüdü.

Ona bir bakış atıp Timur'a döndü. Aralarındaki soğuk bakışma sürerken Ada'nın sert sesi duyuldu, " Ne istiyorsunuz yine siz?!" diye sordu tehditkarca. Bıkmıştı artık onlardan. Demeter ona,

"Biraz bekle ne yapacaklarına bakalım."

Demişti. Beklemeyi Poyraz daha iyi yapıyor diye düşünmüştü Ada. O sırada ikizini sakin sesini duydu. Sakin. Bu durumda nasıl sakin olabiliyordu ki diye düşünmeden edemedi.

Poyraz'ın aklındaki bambaşkaydı. Yüzüğü düşünüyordu. Bir yerde gördüğüne emindi. Ama nerede? Bir farklı sorun ise buraya sadece kurtlara kulak olmak için mi gelmişlerdi? Hançere ne olmuştu. Haritalar neyin nesi idi?

Bu kadar karmaşa yeterdi ilk önce Ares'e döndü, ona aklından geçenleri biliyormuşçasına bakıyordu... Kimi kadırıyordu ki zaten biliyordu.

Daha sonra tekrar Timur'a döndü, "Neden buradayız?" dedi, "Gerçekten neyi koruyoruz biz?"

Timur afallamıştı. Karşısındakiler hiç birşey bilmiyormuydu yani. Yüzük ve kolyeyi nasıl bilmezlerdi ki?

Yüzüne şeytani bir gülümseme hakim oldu. Önce Bora ile göz göze geldi sonra Sinem ile. Onlarda aynı şekilde gülüyorlardı.

Bora alaycı bir şekilde, "Abi bunlar %10'unu bile bilmiyorlar, haklısın bu yıl buradan kurtulacağız." diyerek piskopatça kahkaha atmaya başladı.

Poyraz önce Ares'e suçlayan bir bakış atıp kafasını iki yana salladı ardından,

"Peşimden gelmeyin" diye mırıldandıktan sonra koşabildiği kadar hızlı malikanede doğru gitmeye başladı.

Vardığında hiç vakit kaybetmeden babasının olduğunu öğrendiği kırmızı odaya girdi.

Çekmeceler teker teker açıp karıştırmaya başladı. Neredeyse 10 dk sonra bir anahtarlık buldu içinde 40 tane anahtar vardı. İşe yarayabilir diye düşünerekten cebine attı.

Daha sonra mavi olan odaya girdi burada daha ince çalışması gerekiyordu. Sonuçta o fotoğrafı burada bulmuştu. İlk önce haritaların arkasına bakmaya başladı. Ama bu sefer yanılmıştı.

Yine aynı şekilde çekmeceleri karıştırmaya başladı. İlkini hızlıca açtıktan sonra içinden bir kutu çıkardı. Kutunun kapağını açıp içini incelemeye başladı. Birbirinden farklı temren ler vardı ve el yapımına benziyordu.

ORMANIN FISILTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin