BÖLÜM 9

29 1 0
                                    

Almila'dan
Gece otelde kaldık sabah uyandığımda Hilda balkonda oturup öylece dışarıyı izliyordu yanına gidip "gel aşağı inip kahvaltı yapalım" dedim hiç konuşmadan içeri geçip üstünü değiştirip beni beklemeden dışarı çıktı, koşa koşa abimin odasına gittim giyinmiş oturuyodu
-günaydın abi
+günaydin prenses
-abi Hilda hiç konuşmuyo gel kahvaltı yapalım dedim beni beklemeden aşağı indi
+olsun zamanla atlatıcaktır, hadi gel bizde gidelim yanına
  Biz gittiğimizde tek başına oturmuş tabağındakilerle oynuyordu "günaydın abicim nasılsın" dedi abim, kafasını kaldırıp sadece bi bakış attı sonra yine kafasını eğip tabağıyla uğraşmaya devam etti. Biz de biseyler yemeye başlayınca babam geldi babam gelir gelmez abim ayaklanıp arka tarafa götürdü ne konuştuklarını tahmin etmek zor değildi. Hilda birden ayaklanıp arka tarafa doğru gitmeye başladı, bizimkilere kaş göz işareti yapıp peşinden gittim geniş bahçeye çıkıp en dipteki banka oturup sigara içmeye başladı tam yanına gidicektim ki babam omzuma dokunup "biraz yalnız kalsın babacım gitme " diyince onu görebileceğim bi banka oturdum. Biraz geçince yine ayaklanıp içeri girdim uzaktan seyrettim kahve alıp geri geldi aynı banka tekrar oturup sigara içmeye devam etti.
  İçtiği altıncı sigaradan sonra daha fazla dayanamayıp abime mesaj attım
- abi altı sigara içti yetmez mi?
+ tamam sen al Hilda'yı da ön tarafta bizi bekleyin gelicez
- nereye gitcez??
+ biraz sakin biyerlere gitcez
- tatil yani!!
+ evet hepkmize iyi gelicek
-bence de ' yazıp Hilda'nın yanına gittim "hadi gel biyere gitcekmişiz ön tarafa geçelim" dedim. Yine hiç tepki vermeden kalktı ve gitti yine beni beklemedi, dert etmedim insallah en yakın zamanda düzelir.

  Pars'tan
Holdingi bırakamıcağımız için yine Mersin içinde ama sessiz sakin çok insan bulunmayan hemen bahçesinden kumsala inilen denize sıfır bi ev tuttuk, arkasında siteye özel yapılmış küçük orman, ormanın içinde piknik alanları, koşu yolları, parklar filan var. Eve yerleştik, eşyalarımı yerleştirince babamın yanına gittim
- selam baba Hilda'yı psikoloğa götürcekmiyiz?
+ gel evlat. Evet bi an önce götürsek iyi olur
- hani benim bi arkadaş vardı ya bizden yardım filan istemişti hatırladın mı?
+ evet Ali miydi?
- evet o psikolog istersen onu getirelim buraya hem evde ki davranışlarına bakar hemde burası ofisten daha iyi
+ cok iyi olur burda çesitli etkinliklerle daha iyi destek oluruz
- tamamdır o zaman ben hemen arayıp çağırıyorum' diyip uzaklaştım aradım
-alo Ali kardeşim naber?
+ oo iyidir kardeşim senden naber?
- bende iyi ya bi kaç bisey oldu da Hilda'nın desteğe ihtiyacı var gelebilirmisin bi kaç günlüğüne?
+ tamam ben burdaki işlerini halledip akşma gelirim sen konum at
- tamam atarım kardeşimi çok sağol
+ ne demek hadi görüşürüz ' bende görüşürüz diyerek kapatıp içeri geçtim "baba hallettim aksama gelicek buraya" diyip kızlara bakmaya gittim Hilda yine yoktu ortalarda
-Almila!!
+efendim?
-Hilda nerde?
+bilmiyorum bende baktım evde yok
-sen sana dedigim şeyi indirdin mi Hilda'nın telefonuna?
+evet indirdim de ne ise yarıyı o?
-işte onu bulamadığımız zamanlar benim telefondan nerde olduğuna bakabilcez
+vay ee o zaman denemenin tam sırası!
-evet gel bakın' diyip telefonu çıkardım "kumsalda deniz kenarında" dedim gitmek için ayaklandı Almila'yı durdurup bu sefer yanına ben gidiyim mi? dedim tamam diyince ayaklandım..

Hilda'dan
Kafamda sürekli onu öldürdüğüm an vardı. Bu gidişle kafayı yicektim, doğru düzgün düşünemiyodum, yemek bile yiyemiyodum. Bide bizimkiler sürekli yanıma gelip duruyolar bi rahat vermiyorlardı. Sürekli beni konuşturmaya çalısıyolar ayrıca buna da sinir oluyodum. Ya bunu kabullenemiyorum nasıl çektim o tetiği öldürdüm onu, katil oldum diyip duruyorum kendi kendime. Bu içtiğim bilmem kaçıncı sigara denize ayaklarımı vura vura yürüyorum, kulagımda müzikama düşüncelerimden müziği duyamıyorum. Kenara gittim cebimde ki peçeteyi açıp kuma serdim üstünde telefonumu, kulaklığımı, sigaramı, çakmağımı cebimde her ne halt varsa işte hepsini koydum denize girmeye başladım, bununla baş edemiyorum. Düşüncelerim beni boğuyodu acaba bi insan denizde kendini boğabilir miydi. Denize daldım dipte öylece bekledim, bekledim nefes yerine içime suyu çektim. Ölmek istiyorum katil olarak yaşayamam diye içimden geçirdim ve bir kere daha nefes yerine denizi çektim içime, ciğerlerim ağrımaya başladı sanırım başardım ölüyorum...

Pars'tan
Kumsal da biraz yürüdükten sonra Hilda'nın eşyalarını fark ettim suya girdiğini anlayınca denize döndüm hareket yoktu aklıma gelen şeyle denizde bi koyuluk aradım nerde olduğunu görünce koştum denize dalıp çıkardım kucağıma aldım nefes almıyodu kıyıya doğru koşarken babama seslendim Hildayı yere yatırıp suni teneffüs yapmaya başladım kalp masajı da yapınca öksürdü yan çevirip suları boşalttıktan sonra babamlar geldi
+Hilda! Hilda! Pars noldu?
-baba denize girmis dipte öylece duruyodu ilk yardımı yaptım doktor çağır diyip kucakladığım gibi eve götürdüm ara ara öksürüyodu ama gözlerini açmadı hâlâ. Salondaki koltuğa yatırdım.
On onbeş dakika sonra doktor geldi muayene ettikten sonra bize döndü "tam zamanında çıkartmışsınız biraz daha kalsaymış keybedebilirdik, ama şimdilik gayet iyi birazdan kendine gelir bi kaç güne ciğerleri acır onun dışında bisey yom geçmiş olsun" diyerek gitti hepimiz derin bi oh çektik..

Hayatın AŞK Tonu🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin