BÖLÜM 2

59 6 0
                                    

Karşımda ki ev Almilayla benim çok beğendiğimiz üç katlı evdi. Evet üçüncü katı bizim katımız yetişkinler giremez. Herneyse diğer şok olduğum şeye evin ön tarafında kocaman bir pankart asılıydı "Hilda ve Almila evinize hoş geldiniz 18. Yaş gününüz kutlu olsun" bunu okuduğumda yanağımda ıslaklık hissettim, mutluluktan önüme gelen herkese sarıldım çalışan ablalara bile. Eve girdik her yer süslerle dolu, yazılar bütün duvarlarda asılı. Bu kadar zevkimize göre süslenmiş olmasına bakılırsa Pars abinin parmağı vardı. Koşarak yanına gittim, arkasının dönük olmasını firsat bilip sırtına atladım "hey hey prenses artık on yaşında olduğun kadar hafif değilsin ve ben seni taşıyamıyorum sanırım yaşlandım" dedi. Sırtından inerken bi kahkaha attım "Pars abi daha yirmi bir yaşındasın neyin yaşlılığı" dedim. Güldü bende güldüm süslemeleri onun seçip seçmediğini sorduğumda bana göz kırpıp kendisini çağıran bahçıvanın yanına gitti. Ben de Almila'yı bulmaya, evi geziyordu
- Hey neden beni beklemedin ikiz
+Seni Pars abiden ayırabilene aşk olsun Hilda
-Bak biliyorsun onun annesi de yok aynı bizim gibi ve o da bizimle beraber yaşıyor
+Hilda bak beni biliyorsun erkeklerden hoşlanmam ilgimi çekmezler
-Ah biliyorum ikiz ama elbet bi gün aşık olacaksın
+İkiz saçmalama asla aşık olmam hem konumuzla ne ilgisi var en son Pars abiyi konuşuyorduk
-Ya doğru senden bi konuda yardım almaya geldim
+Her zaman yanındayım Hilda bunu biliyorsun
-Ama bu konuda sana ısrar edicekmişim gibi hissediyorum. Şey Almila ben babama dicem ki Pars abi bizim abimiz olsun
+Ne! Hilda sen çıldırdın mı zaten bizim evde kalıyo bizimle yemek yiyo hatta bizim şirkette çalısıyo
-Evet işte bende bunu diyorum sadece çok resmi davranıyo hep yalnız hiç arkadaşı yok biz her babama baba dediğimiz de gözlerinde hüzün oluyo eğer babam da tamam derse babamı onunla paylaşalım hem biz de gerçek kardeşleri oluruz ne dersin?
+Her ne dersem diyim bunu yapıcaksın demi Hilda
-Evet lütfen destek ol gerçek bi abiye ihtiyacım var
+Tamam babamı ikna etmen de yardımcı olucam
-Ayyy! Çok teşekkür ederim canım Almilam
+Gel buraya gıcık Hildam
Almilayı ikna ettiğime göre planın büyük ve zor kısmına geçmem gerek tabi bu akşam herkesin morali düzgünken ikna etmeyi planlıyorum. Sıra sıra gelmeye başlayan konuklardan kaçıp elbisemi giymek için odama çıktım.
Normalde hiç elbise ya da etek giymediğim için dolabımda öyle bişey göremedim ve babamın bunu nasıl unuttuğunu sormaya gidecektim ki pat diye kapı açıldı Pars abi elinde kocaman süslü bi kutuyla içeri bağırarak girdi evet "doğum günün kutlu olsun cadı kardeşim" diyerek hem de, "hiç cadımıyım beeen" dedim ve gülmeye başladık çünkü tam bir cadıyım. Paketi verdiğinde heyecanla yatağın üzerine koyup kocaman sarıldım kesinlikle abim olmalı yoksa gözüm açık gidicem diğer tarafa.
+Hadi artık paketi aç
-Ay heyecandan ölcem galbia
+Hayır hayır en tatlı en minnoş kardeşimin erken ölmesini hiç istemem. İstersen sen gözlerini kapat ben açayım paketi
-Tamam varım (gözlerimi kapattım)
"açabilirsin" dedi.
Gözlerimi açtığımda kalın askılı ince hoş kemerli pileli mini bir elbise duruyordu ellerinde. Çığlık attım çünkü çok beğendim tekrar sarıldım.
+Hey dur boğulcam sanırım ölmemi istemezsin demi?
-Hayır hiç ölmeni istemem
+Pakette bişey daha var
Tekrar pakete baktığımda elbiseme uygun bir çift topuklu ayakkabı gördüğüm
-Ayy bunlar çok güzel
+Sana çok yakışcak hadi hazırlan da partiye başlayalım
-Tamam hemen geliyorum
+Ben de aşağıda ikinizi bekliyor olucam aynı anda inin merdivenlerden' dedi ve odadan çıktı elbiseye tekrar göz attım aşırı heyecanlı olmamı bir kenara bırakıp hemen giyindim hafif bir makyaj yaptım saçlarımı sol omzuma yatırdım ve Almilanın odasına gittim o da her zamanki gibi siyah giyinmişti onun da elbisesi ve ayakkabıları uyumluydu
-Pars abinin hediyesi mi?
+Evet kendisini sevmiyorum ama tarzını beğendim elbiselerimizi yakıyo kızım
-Ben kendisini de elbisemi de çok seviyorum. Keşke sen de sevsen çok iyi bi abi olucak inan bana Almila
+Benim için sıkıntı yok Hilda benlik bişey değişmicek zaten bizim evimizde yaşıyor her halükarda aynı şey
-Hadi inelim sanırım hazırız elini ver
+Al elimi, eğlence bizi bekliyor bebek
-Evet bebek.
   Merdivenlerin sonlarına doğru herkes bize döndü ve birkaç kişi başımızdan aşağı konfeti patlattılar herkes alkışlıyordu. Mükemmel bi histi bu, son ses müzik, dans edenler, oturup içki içenler ve sürekli bize hediye paketi getirenler, biz de napalım birkaç bişey içip dans ettik... Saat gece on iki olmuş herkes gitmişti başım ve ayaklarımın ağrısı çok fenaydı. Tabiki başımda birazcık dönüyordu ama hiçbir sorun etmedim çünkü önceliğim babamdan bişey istemekti. Almila'yı çağırdım babamı bahçede ki verandaya götürdük, söze nasıl başlayacağımı bilmiyordum ama olacaktı bi şekilde
-Baba seninle birşey konuşmamız gerek
+Evet babacım sizi dinliyorum
-Baba parti ve hediyeler için çok teşekkür ederiz çok beğendik ama bizim son bi isteğimiz var. Hani Pars abinin kimsesi yok hep bizimle kalıyor ya?
+Evet bi sorun mu oldu kızlar, bişey mi yaptı?
-Hayır baba biz onun gerçek kardeşleri olmak istiyoruz, bize resmi değil normal davransın, sana baba desin istiyoruz lütfen onu nüfusumuza alalım
+Ne! Sen ne diyorsun Hilda
-Ya lütfen baba onu çok seviyoruz
+Böyle birşey hayatta olmaz
-Neden baba niye?
+Olmaz dedim Hilda çabuk odana git hemen! dedi ve beni resmen odama kovdu. Ben de vestiyerden çantamı alıp hızla evin kapısını çarparak çıktım sinirden ağlamaya başladım. Nereye gideceğimi bilmiyorum öylece yürüyordum aklıma yakında ki sahil geldi, sahile gidip kenarda ki taşlara oturdum ağlamam dinsin diye sigara yaktım en azından rahatlatıyo insanı.
  Üç dakika geçti geçmedi biri elimden sigaramı aldı dönüp baktığımda abimi gördüm
-Niye geldin yalnız kalmak istiyorum
+Abiler bu günler için var cadı. Niye ağlıyorsun?
-Boşver
+Hayatımda ki tek boşveremediğim iki küçük cadıdan bitenesisin
-Bunu sana anlatamam ama eğer izin verirsen omzunda ağlayabilirim
+Gel küçük cadı' dedi ve kafamı omzuna koydu işte insanın abisi olmasının mükemmelliği. Uzun geçen saatler ve karşılıklı içtiğimiz dört sigaradan sonra beni eve gelmeye ikna etti. Yürürken topuklu giydiğime ve ceket giymediğime isyan ediyordum ki canım abim ceketini bana giydirdi. Hasta olmazsam iyidir ama hasta olsam bile çok güzel bi gündü. Eve geldiğimizde abime teşekkür edip odama cıktım tabikii odamda bir adet Almila olduğunu tahmin etmiştim
+Nerdeydin sen allah aşkına meraktan öldüm
-Sahile gittim sigara içtim biraz kendime geliyim diye
+Hey o ceket kimin?
-Ah abime vermeyi unutmuşum hemen geliyorum' diyerek aşağı kata indim. Biraz başım dönüyor ama sorun olmaz heralde. Abimin kapısını tıklattım 'gir' sesi gelince odaya daldım 'oha' diyerek gözlerimi kapatmam bir oldu
+Hoş geldin cadı gözlerini açabilirsin
-Biz yokken baya kas yapmışsın
+Evet boş durmadım
-Kesinlikle beni de çalıştırmanı istiyorum
+Tamam ama öf pöf yok, hafta da dört gün bir saat benimle spor salonuna gelirsen çalıştırırım
-Gelirim heralde kas yapıcaz burda, ay ben aslında ceketini vermeye gelmiştim
+Çok sevdiysen sende kalabilir sana benden daha çok yakıştı
-O zaman boşuna gelmiş oldum teşekkür ederim
+Rica ederim prenses, iyi gözükmüyorsun dinlensen iyi olur
-Evet sanırım çok içmişim başım dönüyor biraz
+Yardım istermisin?
-Yok sağol ben hallederim iyi geceler
+İyi geceler prenses.
  Odaya geri geldiğimde Almila'nın sorularına maruz kalsam da hemen anlatıp onu yolladım ve uyukuma daldım..

Hayatın AŞK Tonu🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin