Jane The Killer

Kan Kırmızısı

Ertesi gün okula gittiğimde hiç hoş olmayan bir manzarayla karşılaştım çünkü dolabım sprey boyaya benzer -iğrenç kokan-  kırmızı renkte bir madde ile boyanmıştı. Şaşkınlıktan ağzım açık bir şekilde kimin benle derdi olduğunu düşünürken dün gördüğüm Claudia ve konuşmalarından da yanındakilerin kim olduğunu anladığım Malcom ve Steven bana doğru yürüyorlardı. Claudia nefesini boynumda hissedebileceğim bir şekilde yaklaşarak:

— Demek Nina ve sevgili kardeşi Chris' in yeni arkadaşısın.

— Ne demek istiyorsun ?

—Bu okulda benim kurallarım geçer eğer uymayan olursa  dün gördüğün dayaktan yer. Seni de o kişilerden olmaman için uyarıyorum.

Tırsmama rağmen istifimi bozmadan :

— Sizin gibi kaçmam mı gerekiyor ?

Elinde boya spreyinin kutusu olan Malcom bana sertçe bakarak :

— Kaçman için bizden farklı bir sebebin olur.

Bariz bir şekilde beni tehdit etmişti.

Açıkçası olanlardan korkmuştum ama istifimi bozmayarak, korktuğumu belli etmemeye çalıştım. Eğer korktuğumu anlarlarsa onlar için kolay lokma olacaktım ve bu onları cesaretlendirecekti. Malcom elindeki boyayı kucağıma attı ve çetesiyle birlikte uzaklaştılar.

Nina koşarak yanıma geldi son anda onların yanımdan ayrıldığını görmüş olmalıydı. Bana ne söylediklerini sordu. Ben de ''sadece yeni olduğumu öğrenmişler ve klişe laflarını söylemek için yanıma gelmiş'' dedim. Nina ikna olmuşa benziyordu. Gerçekçi oynamıştım. Tam oradan uzaklaşacağımız sırada Jeff adının yazılı olduğu dolabı farkettim ve Nina' ya dönerek :

— Bu Jeff'in dolabı mı?

—Evet onun dolabı ama sen Jeff' e fazla takıldın sanırım.

—Sence de şaşırtıcı değil mi ? Kanlar içinde karşıdaki siteye giren bir çocuğu merak etmem normal.

— Haklısın umarım başına bir şey gelmemiştir ve lütfen sana verdiğim sırrı kimseye söyleme.

— Merak etme iyi sır tutarım.

Biz böyle konuşurken Jeff geldi ve dolabını açtı, içine birkaç kitap koyup kapattı. Nina ona büyülenmişçesine bakıyordu bakıyordu.

Jeff' in gözü dolabıma takılmıştı. Elimdeki boya spreyini görünce benim bir deli olduğumu ve dolabımı boyadığımı düşünmüş olabilirdi. Zil çalmıştı ve sınıflara gitmemiz gerekiyordu, daha sonra bu çocuktaki gizemi çözecektim...