Bıçak Mı Para Mı?

666 43 8
                                    


Jane' den...

Yaklaşık 124 saniyedir kimse konuşmuyordu. Tam 125. saniyeyi içimden tekrar edecekken sessizliği bozan Jeff oldu:

─ Marketler kapanmadan önce yetişsem iyi olur yoksa işim 2 kat zorlaşır.

Jane: Defol !

Jeff pis pis sırıtarak ekledi:

─ Ben yokken, benim için birbirinize girmenizi göze alamayacağım.

Jane sinirle bağırdı:

─ Bizi yalnız bırak kahrolası.

Jeff bu sefer her ne kadar tepkisiz kalmaya çalışsa da endişesini biraz da olsa belli eden bir yüz ifadesiyle her şeyin sebep olduğu açık kapıdan çıkıp gitti.

Nina: Neden bana söylemedin?

Jane: Sence bütün bu olanlar yaşanırken vaktim var mıydı?

Nina: Bir yolunu bulmalıydın.

Jane: Bulacaktım ama sen beni daha önce buldun. Pardon düzeltiyorum ''varlığı için çıldırığın katili bulmaya çalışırken şans eseri beni buldun.''

Nina: Sen de ınu seviyorsun.

Jane: Bu kadarı yeterli. Bana edebileceğin en büyük hakaretlerden bile daha çok canımı acıtacak birşey söyledğinin farkında mısın sen?

Nina: Ben...

Jane: O benim ailemin katili ve ben de onun katili olacağım.

Nina: Buna izin vereceğimi sanmıyorum.

Jane tam nefret dolu bakışlarını Nina' ya yöneltecekken Jeff içeri büyük bir hışımla girdi ve ''acele edin gidiyoruz'' dedi. Nina ve Jane, Jeff' i sorgulamadan bulundukları bölgeden uzaklaşmak için koşarak Jeff' i takip ettiler. Bir araba, onları kulübenin önünde bekliyordu.

Hemen arabaya bindiler ve Jeff arabayı sürmeye başladı. Çok geçmeden arkadan gelen siren sesleri kulaklarında yankılanmaya başlayınca Nina ve Jane neden oradan ayrıldıklarını tahmin edebilmişlerdi

Polis arabası hızla onlara doğru yaklaşırken, Jeff' in aniden direksiyonu kırmasıyla polis arabaları da sanki bunu bekliyormuşçasına aynı hızla direksiyonu kırdı ve hepimiz anayola girdik. Ortalık drift alanına döndüğü sırada Jeff yeni taktiğini kullanarak yoldan geçen seyyar zeytinyağı satıcısının seyyar tezgahına arabayla çarpınca olan oldu. Jeff durumu iyi kurtarmıştı fakat polis arabası o kadar şanslı değildi ve yerlere dökülen zeytinyağı yüzünden kayarak yavaşlayan arabanın tekerlerine Nina' nın sıktığı kurşunlarla patladı. Ve araba az ötemizdeki şarampole uçtu. Jeff yine pis pis sırıtırken bu sefer Nina da ona eşlik etti. Jane onlara nefretle bakarken aklına 9 ay önceki hali geldi. Sıradan bir kız çocuğu olmayı o kadar çok özlemişti ki...

İçindeki ses artık ona böyle yaşayacağını yüzüne birkez daha vurunca aniden düşüncelerinden sıyrılıp bıçağını yokladı.

Jeff' e arabayı durdurması gerektiğini söyleyip önüne gelen ilk markete girdi. Elindeki bıçağı korkmadan etrafına sallarken Nina ve Jeff' e ''ne bekliyorsunuz acıktım alın şuradan bir şeyler'' diye bağırdı. Bu sefer Nina ve Jeff şaşıran taraf oldu. Ama uzun sürmedi ikisi de kahkahalar atarak alabildikleri kadar yiyeceği kucaklarına doldurdular. Çalışanlar ve müşterilerin korku dolu bakışları arasında hızla oradan uzaklaştılar. Jeff, onları bir otele getirdi. Otelin bulunduğu bölge yeterince ıssız olduğundan, otel oldukça küçüktü. Resepsiyon denen şeyin bile burada olduğu söylenilemezdi. İçeri girdiklerinde Jeff bu kez bıçağını göstermeden cebinden bir miktar para çıkarıp masaya çarptı ve sadece 1 oda olduğunu öğrendikleri gibi, -otel sahibi olduğunu tahmin ettikleri-adamın şaşkınlık ve korku dolu bakışları arasından sıyrılarak anahtarı aldılar ve odaya çıktılar. Üçü de yeni bir yer bulamayacak kadar yorgundu. Ama Nina ''Neden bıçak yerine para kullanmayı tercih ettin?'' 

Jeff: ─  Polisler gelirse diye haber verecek ve en azından kurban edecek birinin bulunması iyi olur diye düşündüm. Zaten verdiğimiz paranın 5 mislini yarın sabah geri alacağız dedi ve meşhur sırıtmasını göstermeden edemedi...

Jane The KillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin