Lana del rey DARK PARADİSE
Kim Jisoo
Gökyüzü güzeldi çiçekler güzeldi küçük bir bebeğin gülüşü de güzeldi. Güzel şeyler çoktu biliyordum ama ben o güzel şeyleri hissedemiyordum. Güneş yüzümü ısıttığında mutlu olmuyordum çiçek gördüğümde koklamıyor bebek gördüğümde gülümsemiyordum.
Ben vazgeçmiştim her şeyden. Hayattan. Kendimden. Ailemden. Elimde olan biri vardı sonsuz güvendiğim biri benim yüzümden mahkumiyeti kabullenen biri. Dayım Seok Gong. O ben ölmeyelim diye yıllarını harcadıkça hapishanede ben kıymak istiyordum canıma. Ben son vermek istiyordum bu ağır hayatıma.
Deniz kokusunu tekrar içime çektiğim anda sert bir rüzgar esip tüm bedenimi titretti. Kollarımı hafiften iki yana açtım uçurum kenarına getirmişti beni namjoon eve gitmemiz gerektiğini söylese de umursamamıştım. O adam yine döverdi belki ama alışmıştım bunun için özgürlüğümden vazgeçemezdim.
Omzuma atılan ceketle namjoon'un parfümü etrafımı sararken yüzümü yan çevirdim bana gamzelerini gösterecek bir şekilde gülümseyen namjoon'a başımı hafif eğerek teşekkür ettim. 5 yaşındaki namjoon aklıma geldi diye ona sarılmışım. Şu an yaptığımdan dolayı bir şey hissetmiyordum ama ona hala kızgın ve sinirliydim. Ben kolay affeden bir insan olmamıştım. Hiçbir zaman.
Kokusunu hissetmişitm Kim Taehyung buralarda bir yerdeydi. Ve ben bir tek onun kokusunu bu kadar derinden hissediyordum. Adım sesleri yaklaşırken karanlık gökyüzüne bakmaya devam ettim. Taehyung'a karşı duvarlarım vardı ve ben o duvarları korkuyla örmüştüm o ise benim korkuyla ördüğüm duvarları her defasında büyük bir cesaretle yıkmaya çalışıyordu.
"Sen kimsin?" demişti namjoon.
"Seni ilgilendirmez uzaklaş buradan jisooyla konuşacağım" ses tonu seni anında öldürebilirim diyordu resmen. Kim Taehyung korkutucuydu.
"Jisoo bu kim?"
"Şoförlüğünü yaptığın kişiye ismiyle mi sesleniyorsun sen?" Taehyung'un namjoon'un şoförüm olduğunu nereden bildiğini sorgulamayacaktım tabii ki de. O Kim Taehyungtu sen bile ne hissettiğini bilmezken o senin ne hissettiğini bilirdi.
" O benim şoförüm değil Taehyung arkadaşım."demiş ve arkamı dönüp çenesine dikmiştim gözlerimi. Gözlerine bakmamakta kararlıydım. Onu uyarmama rağmen en büyük acımdan vurmuştu beni. O adamın 15 yaşında bana yaptığı çizikleri ben yapmışım gibi göstermişti. Tüm okula. Gitmek zorunda olduğum okula.
Namjoon'a döndüm hafifçe gülümsedim sorun olmadığına inanması gerekiyordu çünkü gözlerinden anladığım kadarıyla hiç gidecekmiş gibi durmuyordu. "Sorun yok namjoon arabada bekleyebilirsin geleceğim." kafasını olumlu anlamda sallamış ve ona gözlerini dikmiş taehyung'a son kez bakıp arabaya ilerlemişti. Arabaya bineseye kadar onu izledikten sonra bakışlarımı taehyung'un siyah gömleğine çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Help | Kim Jisoo
Fanfic"Kötü anıların yerini güzel anılar alacak" fısıltısı kulağıma geldikten sonra geceye karışırken gözlerine baktım. Dolmuştu. Kim Taehyung gözleri dolu dolu bakıyordu bana. Kaybetmek istemiyordu. "Sana söz veriyorum" Umut etmekten vazgeçmeyen tüm güz...