KAMELYA GERÇEKLERİ

195 12 0
                                    

Kamelya'nın Anlatımından...

Gözlerimi açtığımda karşılaştığım tek şey karanlıktı. Göktuğ'yla beraber bir kaç adamdan kaçıyorduk. Göktuğ düşmüştü. Göktuğ'nun yanına giderken başımın arka kısmında hissettiğim acıydı son hatırladıklarım. Nerdeyim şimdi? Ellerim ve ayaklarım bağlı. Ağzımda da bant var. Sandelye bile yok. Yerde öylece uzanıyorum. ''Boşuna deneme kurtulamazsın'' Bu ses neden bu kadar tanıdık? Bu tanıdık ses bana mı diyor yoksa başka biriyle mi konuşuyor? ''Kimsin sen?'' Göktuğ. Göktuğ'da mı burda? Hayır hayır. Lanet olsun. Elimdeki iplerden kurtulmaya çalıştım ama ne yazık ki çok sıkı bağlamışlar. Bir müddet sessizlikten sonra ışıkların açılmasıyla gözlerimi kısmam bir oldu. Gözlerimi kırpıştırdım. Karşımda gördüğüm kişiyle gözlerimin fal taşı gibi açılması bir oldu. Murat Amca!

''Sen!'' Göktuğ gürlemişti. Lanet olsun! İkimizinde ortak noktamız Murat amcaydı. Öz amcam mı beni kaçırdı yani? Bir kaç ayak sesi işitim. Bir müddet sonra görüş alanıma bir çift ayakkabı girdi. Saçımdan tutulduğu gibi havaya kalktım. O kadar çok canım yanıyordu ki çırpınmadan edemiyordum. Sertçe bir sandalyeye oturtuldum. Yan tarafa baktığımda Göktuğ'yla karşılaştım. ''Tehlikeli!'' Oh. İsmimle hitap etmedi. Ağzımdaki bantın hızla çekilmesiyle inlemem bir oldu. Sertçe bakan gözlerimi Murat Amcama(!) çevirdim. Amcam bile beni Banu  diye bilir. Tek bilenler Göktuğ ve Almila'yla Candaş. Çünkü onlara güveniyorum. Tek onlara güveniyorum.

''Ah çocuklar! Ne kadar aptalsınız. Hiç mi anlayamadınız benim bir casus olduğumu. Banu'nun değer verdiği tek kişi Göktuğ.Kozumu buldum ve uyguladım'' Direk söze atladım. ''Şerefiz olmasın o'' ''Banu'cum canım yiğenim neden böyle diyorsun ama bak senin için çabalıyorum. Babanla görüşüceksin'' Göktuğ kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Ah tabi ya Banu isminden haberi yok. Dur bir dakka o babam mı dedi? ''Benim için mi çabalıyorsun!? Lanet Olsun sana amca. O adamla görüşmek istemiyorum!!'' Bütün gücümle bağırıyordum. ''Anneme zorla sahip olup daha sonra hamile bir şekilde sokağın ortasında tek bırakan kişi mi? Annemin onca yalvarışına rağmen elinin tersiyle iten o şerefsiz adam mı? Bir gün gelip kızına sarılmayan adam mı? 10 yıl sonra annemin karşısına çıkıp yüzsüzce para isteyen adam mı? Annemden istediği parayı alamayınca belinden çıkardığı silahında bulunan tek kurşunla annemin hayatına son veren adamdan mı bahsediyoruz!? O şerefsizle görüşmek istemiyorum!!'' Göktuğ başta olmak üzere Murat amca da affalamıştı. Bu çıkışımı ikiside beklemiyordu. Hele Göktuğ. Bunların hiç birinden haberi yoktu. 

Bir müddet sessizlikten sonra kapı açılma sesi duydum. Sonra bize doğru yaklaşan adım sesleri. Kim geliyor? Karşıma birinin geçmesiyle kafamı kaldırdım. Doğukan. Affalamış bir şekilde gözlerimi pörtlettim. Sonra yandan piç bir gülüş yaptım. Alaylı bir ses tonla konuştum. ''Sen ölmemiş miydin ya?'' ''Ölmedim canım ama sen öleceksin merak etme'' ''Bundan eminiz yani?'' Resmen çocukla alay ediyordum. Konuşarak onları oyalamaya çalışıyordum. Göktuğ'dan ses seda çıkmıyordu. Sanırım biraz önce duyduklarını sindirmeye çalışıyor. Pantolonumun arka cebinin içindeki gizi bir cepten bıçağı çıkarttım. ''Hiç bu kadar emin olmamıştım'' deyip belinden silahı çıkarttı. ''Ne o sevgili babacığımla görüştürmeden önce beni öldürcek misiniz? Çok yazık.'' Bıçakla bir yandan elimdeki ipleri çözmeye çalışıyordum. Murat Amca Doğukan'ın bana doğru doğrulttuğu silahı indirtti. ''Babası grekeni yapar'' Ellerimdeki ipleri çözdükten sonra ayakkabımın arka kısmındaki düğmeye bastım. Ayakkabımın yan tarafından çıkan bıçakla ipleri kesmeye başladım. Her zaman hazırlıklıyımdır. ''Ovv! Ölümüm babamın ellerinden olacak. Belki deee babamın ölümü benim ellerimden olur'' Dememle karşımda dikilen Doğukan'ın suratına yumruk indirmem bir oldu. Doğukan beklemediği için yeri boylamıştı. Hemen atak yapan Murat Amcanın yumruğuyla bir iki adım gerilerim. Bir derin nefesten sonra kendimi toparladım. Bir yumruk da ben indirdim. Sırtıma gelen tekme darbesiyle öne doğru salvuruldum. İpi kesitğim bıçağı yeniden meydana çıkarttım. Elimde bir kaç defa döndürdükten sonra koşar adımlarla Doğukan'nın üstüne atladım ve bıçağı tam şah damarının olduğu yere indirdim. Doğukan yere yığılırken bir hışımla arkamı döndüm. Murat Amcadan darbe alacakken kolumla darbeyi önledim. Bıçak çıkarttı. Zorla oturtulduğum sandelyeye doğru koştum ve en sonunda sandalyeye doğru zıpladım. Sandalyenin oturak kısmına bir ayağamı koyduktan sonra öbür ayağımı yaslandığımız yere koydum. Yasalndığımız kısma koyduğum ayağımla denge sağladıktan sonra sağa doğru dönüş yapıp Murat Amca'nın yüzüne bir tekme savurdum. Murat Amca yere düştükten sonra üstüne çıkıp bir kaç yumrukla etkisiz hale getirdim.

TEHLİKELİ VE İNEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin