CAPGRAS

Sahte Katil

Gençler Hasan'ın evine doğru giderken kahvehanede okey oynayan sert görünümlü adam gençlere seslenir.

"Şşştt gençler bakın hele buraya (gençler adama doğru bakarlar) (adam yerinden kalkıp gençlerin yanına doğru sert bir şekilde yürümeye başlar) sizi daha önce hiç buralarda görmedim hayırdır ne işiniz var burada ne ayaksınız."

Furkan ve Yasin adamın bu tavırlarına çok sinirlenir ancak kahvehanedeki diğer adamlar da onlara baktığı için bir şey yapamazlar grubun büyüğü olan Onurkan sakin bir şekilde bu sert tavırlı adamla konuşmaya çalışır.

"Biz buraya Bursa'dan geliyoruz ufak bi işimiz var onu halledip gidicez."

"Alla alla bak hele sen şu bıcıra işleri varmış hemen gidiceklermiş burası benim köyüm ulan burada yabancılar benden izinsiz bir iş çeviremez anlıyor musun? Hee ne işiniz var hemen söyle hadi daha işim gücüm var!"

Adamın bu tavırlarına sinirlenen Aslı adama sert bir tavırla karşılık verir.

"İş gücmüş ne işin var senin be kahvehanede akşama kadar okey oynayıp köye gelen yabancıla diklenmek mi?!"

"Ulan dua et kızsın yoksa varya seni şuracıkta deşerdim."

"Yiyosa deşsene hadi."

"Ulam şimdi seni."

Bu sert tavırlı adamın fazla ileri gittiğini gören kahvehanedeki diğerleri adamı sakinleştirmeye çalışırlar.

"Murat abi sakin ol abi kızın yaşında ki çocuğa elini mi kaldırıcan yakışıyor mu senin gibi birine abi."

"Haklısın Mustafa yakışmıyor. Söyleyin lan ne işiniz var burada?!"

"Bizi şu ileride ki evin önünde oturan yaşlı adam gönderdi."

"Saffet amca mı?"

"İsmini bilmiyorum ama inanmıyorsan kendin sor."

Sert tavırlı adam yaşlı adama doğru döner ve seslenir.

"SAFFET AMCA."

"EFENDİM MURAT."

"SEN Mİ GÖNDERDİN BU ZIRTOLARI BU TARAFA AMCA."

"EVET BEN GÖNDERDİM İŞLERİ VARMIŞ ONU HALLEDİP GİDİCEKLER."

"TAMAM AMCA. Bana bakın lan işinizi halledip hemen gidin tamam mı sizi bir daha buralarda görmüyceğim anldınız mı lan?!"

"Tamam işimizi halledip hemen gidicez."

"Aferim hadi şimdi gidin ne yapıyorsanız yapın."

Gençler sonunda bu sert tavırlı kaba adamın yanından ayrılmış ve Hasan'ın evine varmışlardı. Gençler kapıyı çalmış ve kapıyı 6-7 yaşlarında küçük sarışın bi kız çocuğu açmıştı. Çocuk yabancı birisini görünce korkup kapının arkasına saklanmıştı. Küçük kızın korktuğunu anlayan Sara küçük kızı sakinleştirmek için onunla konuşmaya başlamıştır.

"Merhaba küçük kız annen veya baban evde miydi acaba?"

Çocuktan ses çıkmayınca içeriye doğru seslenmiştir.

"Merhaba kimse yok mu?"

İçeriden elleri köpüklü hızlı hızlı yürüyen bi kadın kapıya gelir.

"Kusura bakmayın bulaşık yıkıyordum bizim köye de öyle çok yabancı gelmediği için beyim geldi sandım çocuğa açtırdım kapıyı."

"Olsun sorun değil."

"Buyrun kime bakmıştınız?"

"Biz Hasan adında birini arıyoruz bizi şu ileride ki yaşlı amca yolladı."

"Saffet amca mı? Hayırdır ne oldu ki ne yapacaksınız Hasan'ı?"

"Bizim ufak bşr işimiz varda kendisiyle onu halletmemiz gerekiyor tanıyor musunuz kendisini?"

"Elbette Hasan benim kocam olur. Saffet amca sizi yolladığına göre öyle tehlikeli bir şey olmasa gerek."

"Merak etmeyin tehlikeli bir şey değil biz eğlence amaçlı video çekiyoruzda bize iri yarı sakalsız bir adam lazım Hasan beyde bu tarife uyuyormuş sanırım."

"Evet Hasan'ım çok güçlü kuvvetli birisidir ama teklifinizi kabul eder mi bilemem."

"Ne kadar istiyorsa vericez o konuda sorun yok."

"Peki madem öyle diyorsunuz o zaman bu konuyu Hasan geldiğinde onunla konuşursunuz."

"Konusu açılmışken Hasan bey ne zamana gelir?"

"Yaklaşık bi 5-10 dakikaya gelir. Buyrun içeride bekleyin."

"Yok biz rahatsızlık vermeyelim sağolun."

"Ne raharsızlığı olur mu öyle şey buyrun buyrun içeride bekleyin."

Gençler kadının ısrarlarına dayanamayıp eve girerler. Evin küçük sahibi yabancılardan utanıp annesinin eteğine sarılır ve her yere öyle giderler. Az sonra kapı çalar evin hanımı kapıyı açmaya gider, gençler otururken kadının, sert kaba bir ses ile konuştuğunu duyar.

"Benim minik prensesim neden annesinin eteğine sarılmış geziyor bakiyim."

"İçeride misafirlerin var Bey."

"Misafirler mi hayrola kim ki bu misafirler?"

Sert , kaba sesli ve iri yarı bir adam salona gelir. Gençler bu adamın Hasan Bey olduğunu anlar.

"Hoşgeldiniz gençler beni arıyormuşsunuz."

Onurkan ayağa kalkar ve cevap verir.

"Hoşbulduk Hasan Bey sizinle bir iş konuşmaya geldik."

"Hayrola ne işi."

"Özel konuşabilir miyiz."

"Benim eşimden saklayacak bir şeyim yok ne diyecekseniz burada deyin."

"Peki o zaman ben anlatiyim. Bakın Hasan Bey biz bir video çekiyoruz ve bize sizin gibi iri yarı , güçlü ve sakalsız bir adam lazım bu köyde tarife uyan bir tek siz varsınız."

"Ee ne videosuymuş bu de bakiyim hele."

"Hasan Bey belki duymuşsunuzdur Belgrat ormanında ki katil..."

"Aaagghhh yine mi şu saçma hikaye bıktım artık şu aptal hikayeden hiç gerçekçi gelmiyor."

"Bizimde sizinle konuşmak istediğimiz konu bu siz o hikayede geçen katile benziyorsunuz bir tek yüzünüz yanık değil o kadar onu da makyajla halledebiliriz."

"Ee sonra ne olucak."

"Sonra hepimiz o ormana gidicez sanki siz katilmişsiniz gibi bizi kovalıycaksınız ve bizde sizin videonuzu çekip yayınlıycaz ardından gelsin paralar."

"Peki benim çıkarım ne bu işten."

"Sizede kazancımızın bir kısmını vericez."

"Size güvenmem için bana şimdiden biraz para vermeniz lazım."

"Tabiki de yani kabul ediyorsunuz değil mi?"

"Evet."

"Tamam o zaman şimdilik 1000 TL yeter mi?"

"Yeter hanıma verin."

Gençler parayı kadına verir ve Sara Hasan'ın makyajını yapmaya başlar. Gençler planları istedikleri gibi gittiği için çok mutludur ve bir o kadar da heyecanlıdır...