---
Yürekli ve korkusuz anlamına gelen cesur kelimesi Kim Jongin'i tanıtırken kullanılan bir sözcük değildi. Ağırbaşlı, sessiz ve zeki genellikle sık sık duyduğu kelimelerdi. O yüzden henüz daha bir çocukken bile gereksiz cesaret gerektiren şeyler yapmamıştı. Düşeceğini bile bile ağaçlara tırmanmamış, okulda ona zorbalık yapan çocuklardan dayak yiyeceğini bile bile baş kaldırmamıştı. Zira Kim Jongin hiç bir zaman bir Gryffindor olmamıştı.
Kendini tanıyor ve biliyor, ona göre hareket ediyordu. Daha doğrusu bu Oh Sehun'u tanıyana kadar böyleydi. Onu tanıdığı bir aylık zaman dilimi içinde azda olsa değiştiğini, damarlarında akan kanın daha şiddetli aktığını hissetmişti.
Belkide bu yüzden onu öpme cesaretini gösterebilmişti. Böylelikle dudaklarının tadına varabilmişti ve pişman da değildi.
Sehun'un bir eli yanağını yavaşça okşarken, diğer eli belinde onu yavaşça öperken kesinlikle pişman değildi.
Pişmanlık tattığı son duygu bile değilken aynı zamanda pervasızdı, Sehun onu yumuşakça öpmesine karşın Jongin onu yarınlar yokmuşçasına öpmek istiyordu.
Bu yüzden elini Sehun'un yanağına koyarak öpücüğü derinleştirdi. Sehun'da mesajı anlamış olacak ki Jongin'i yönlendirerek arkalarında ki masaya yaslamıştı.
Jongin arkasında hissettiği masaya doğru ağırlığını verirken sesli bir şekilde dudaklarını ayırmak zorunda kaldı çünkü daha fazla ne bacaklarında güç kalmıştı ne de ciğerlerinde ki nefes ona yetiyordu.
"Tutun bana." dedi Sehun, Jongin'in iyice güçsüzleştiğini fark etmiş olmalıydı. Şuanda bir sarhoştan farkı yoktu adeta. "Korkma, tutun bana. Tutarım seni."
Jongin kollarını Sehun'un boynuna doladı. Kafasını ise omzuna gömmüş nefesini düzenliyordu. Ayrıca az önce ki açlığı ve cesaretine karşın şuan sadece utanmış hissediyordu.
"Jongin utanmanı gerektirecek bir şey yok." Sehun, elini Jongin'in sırtında dolaştırırken konuştu. "İki yetişkin insan özel bir an paylaştı bundan utanma. Bak bana."
Jongin Sehun'un dediklerinde haklı olduğunu bilse de ona ilk öpücüğün az önce deneyimlediğini söyleyemeyecek kadar utanmıştı.
" Sen bana neler yapıyorsun? " Jongin boğuk çıkan sesine rağmen konuştu. Sehun'a nasıl hissettiğini anlatmak istese de imkansız geliyordu.
Ona hem her hareketinde nasıl sinirlendiğini, her gözlerine baktığında nasıl heyecanlandığını anlatmak istese de başaramıyordu." Asıl, sen ne yapıyorsun? "dedi Sehun eli hala Jongin'in sırtındaydı. "Senin bana ne yaptığın hakkında hiçbir fikrin yok. "
"Senle tanıştığımdan beri dengem şaştı Sehun." Jongin usulca konuşmaya devam etti. "Sen tüm dengemi altüst ediyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
breathin「osh + kji」
Fanfiction"Sokaklar onu doğurdu büyüttü, bu güne kadar ona ne kattıysa hepsini de almayı fazlasıyla iyi bildi." başlama tarihi: 181228