12/11/2018 Seoul
sevgili günlük,
birisiyle konuşmayalı epey oldu. öyle ki, içimdeki parçalara ayrılmış kalbim, başıboş kafam, ruhsuz bedenim benim için bir cehennemde yanmak gibi bir şeydi. oysaki istediğim ülkede, istediğim şehirde yaşıyordum. ama hayal ettiğim gibi bir hayatım olmamıştı.
baştan başlamam gerekirse günlük, bu acıyı hiçbir dilden ifade edemem lakin kelimelere dökmeye çalışacağım. fransada tanıştığım ve delilerce aşık olduğum adam tarafından terk edildim, dile kolay söylemesi gerçi. günlerce, aylarca hatta yıllarca bu ilişkinin beni yıpratmasına rağmen hala aynı duygular besliyordum o adama. ismini bile ağzıma alamadığım adam, beni terk etti. öyle bir gitti ki, bende ne gurur kaldı, ne hayallerim, ne de eski hayatım.seneler boyunca babamı o adamı kabullenmesi için dil dökmüş, yeri geldi babamın şiddetine uğramıştım. ağızım yüzüm kanlar içinde odama çekilip ağlardım, belki göz yaşlarıma acır diye. sevdiğim adam mı? öyle gözümü kör etmiş ki beni sevdiğini zannetmiş, böylelikle babamın düşümcelerini değiştirme plamlarımı devam ettirmiştim. şiddete maruz kaldığımı bile bile babamı ikna etmemi istiyordu, ben ise benimle evleneceğini düşünüyordum.
bir gün geldi ve "kaçalım, nereye istersen, gidelim uzaklara" dedi. hiç düşünmeden düğünüm için hazırladığım tüm paramı, pılımı pırtımı toplayıp kaçtık. koreye gelmek çocukluk hayalimdi, hem fransaya uzaktı hemde babam asla bulamazdı alfabe kullanmayan bir ülkede beni. hayatımın en heyecanlı ve en güzel günleriydi o kaçtığım hafta. delilerce eğlenmiştik, gülüp ağlamıştık ama sonunda beraber sıkıca sarılarak uyuyorduk otelde. ve biliyor musun ne oldu? birden gözlerimi bir sabah açtığımda hiç bir şeyim yoktu, pasaportuma kadar her şeyi almıştı. sen günlük, hiç dilini anlamadığın ülkede, hiç bilmediğin bir otelde terk edildin mi? o acıyı anlatamam sana. dile dökemem işte, bu acıyı kimseye açıklayamam. ne yapmam gerekiyordu? babamı arayamazdım, bulduğu yerde öldürür veya evlendirirdi beni. polise gitsem gerekli kağıtlarım olmadığı için ülke dışı edilirdim.
ben bu ülkede nasıl yaşayacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear diary, i think i fell in love - park seonghwa
Fanfictionsevgili günlük, bende diğer kızlar gibi tanışmamızı erkekler tuvaletinde olsun isterdim. gerçi erkek tuvaletinde tanıştık, tek sorun bizim lisede olmamamızdı. ben temizlikçi, o bir artistti. bizim hikayemiz böyleydi, en azından öyle zannediyordum.