~ 17.06.2019 ~ 🍀
Ecem %100 Barış'ın kuzeniydi . Cedric benden daha iyi anlaşıyordu kuzenimle . Ecem öne Barış'ın yanına oturmak istemişti . Barış'ta seve seve kabul etmişti sonuç olarak ben arkada oturuyordum . Bücür ve hödük Cedric beraber bağırarak şarkı söylüyorlardı. Ben ne mi yapıyordum evet doğru tahmin cama yaslamış hayatı sorguluyordum. Nasıl olduğunu anlamasamda Barışla dikiz aynasından bakışmaya başladık. Aramızdaki bu bakışmayı bozan ben oldum " Cedric söyle hadi artık ne işimiz var ? " Barış tatlı tatlı gülümsedi " alışveriş merkezine gidiyoruz biliyorsun ki ufaklığın doğmasına az kaldı onun için birşeyler almam gerekiyor ve sende bana yardım edeceksin " gülümsedim ve "erkek değilmi ufaklık adı belli mi ? " Barış kafasını salladı "Erkek adı Barkın " güzel bir isimdi Barkın.. Barkın Ozansoy..
Sonunda alışveriş merkezine gelmiştik . Ecem Barış'a hayranlıkla baktı ve " Barıscım beni omutuna alırmışın nütfen nütfen nütfen ? " Neydi yani bu şimdi Barışcımmış kendine gel ya sen daha kaç yaşındasın pis bücür işte ne olacak . Barış'ın konuşmasına izin vermeden " olmaz ECEMCİM kaç yaşına geldin artık yürü . " dedim ve yürümeye başladım . Barış güldü ve Ecem'e baktı " tabiki alırım güzelim gel bakalım "dedi ve omuzlarına aldı Ecem'i . Yaprak kim ki ? Sözü dinlensin . Güzelimmiş pehh neresi güzel şu bücürün . Gördüğüm bebek mağazasına doğru ilerlerken omuzlarımın üzerinden arkama doğru baktığımda Ecem , Barışa birşeyler anlatıyordu Barışta gülüyordu . Mağazanın önüne geldiğimde arkamı döndüm döner dönmez yumuşak biryere çarptım geri çekilip kafamı kaldırdığımda bana bakan 1 çift gözlerle karşılaştım çarptığım şey Barış'ın göğüsüydü. Mübarek nasıl kas yapmışsa...
"Ihh şey bence bu mağazaya girelim hadi ne duruyoruz " dedim Barış elini saçlarına götürdü ve gülmeye başladı . Mağazaya girdiğimizde Ecem direk çocuklar için yapılmış olan oyun parkına gitmek için izin istedi Barışta bir görevli çağırdı ve Ecem'i götürmesini söyledi. Ecem gittikten sonra bizde mağazayı gezmeye başladık. Barış'a baktığımda elindeki uzaktan kumandalı arabayı inceliyordu , incelemeyi bırakıp market arabısına koydu şaşkınca baktım "Barış , Barkın daha doğmadı sence de oyuncak için erken değil mi ? " Barış omuz silkti " birşey olmaz büyüyünce oynar hadi kıyafet bakmaya devam edelim."
Neredeyse yarım saattir kıyafet bakıyorduk ve birçok şey almıştık Barış'a her seferinde bu kadar yeter desem de beni dinlemeyip almaya devam ediyordu. Raflardaki kıyafetlere bakarken gözüme şu çıtçıtlı şeyden çarptı üzerinde " abim varsa herşey mümkün " yazıyordu gülümsedim ve Barışa göstermek için yanına doğru ilerledim " Cedric bak " Barış hemen baktıp güldü "bunu kesin alıyoruz " dedi ve market arabısına koydu .
Bahsedilen çıtçıtlı şey 😂
Sonunda Barış'ı ikna edip kasaya getirmiştim. Barış aldıklarımızı öderken bende Ecem'i almaya gittim . Ecem top havuzunda bir çocukla beraber oynuyordu . Ecem'e bakıp " hadi bücür gidiyoruz " dedim . Ecem omuz silkti " yaa hayıy yaptat abya biz atayla oyun onuyorduk." Tam konuşakken Barış sözümü kesti "prenses hadi gel sana istediğin oyuncağı alalım " Ecem'in gözleri parladı " yaşaşın didelim hadi " dedi ve elleri poşetlerle dolu olan Barışın yanına geçti . O sırada Ata denen çocuğu almaya gelen teyze bize baktı "oyy siz ne güzel ailesiniz yavrularım benim maşallah kızınız güzelliğini annesinden almış belli . " bana baktı ve devam etti "aa kızım eşinde pek yakışıklıymış bir tane de oğlunuz olsa çok iyi olur . İnşallah çok mutlu bir aile olursunuz ,birbirinizi hiç üzmeyin olur mu bir ömrü beraber geçireceksiniz ne de olsa " ben tam konuşacakken Barış " amin teyzecim , üzmeyiz birbirimizi" dedi . Bu neydi şimdi Barış neden itiraz etmemişti ? ve ben anne gibi mi gözüküyordum ?
Barışa bakarak " yanlış anladı kadın Barış neden gerçekleri söylemedin ? " Gülümsedi "konu daha çok uzamasın diye söylemedim . Hadi gidip prensese istediği oyuncağı alalım" dedi ve başka bir mağazaya doğru ilerlemeye başladık.Gökhan'ın ağzından ;
Evde tek başıma sıkıldığım için Barış'ı aradım çok geçmeden açtı ve umursamaz bir şekilde " ne var Gökhan " dedi " oo kardeşim iyi günler nasılsın valla ben çok sıkılıyorum ya hadi gel de biryerlere gidelim " Barış ise "inan gelmeyi çokk isterdim(!) ama Barkın için alışveriş yapıyoruz Yaprakla . " derin bir nefes aldım ve " vayy demek Yaprak kankam da orada selam söyle kankama . Bu velette daha doğmadan sinirlerimi bozmaya başladı . Neyse kapat hadi " dedim ve Barış kapatmadan önce kapattım ve Ece'yi aradım çok geçmeden "efendim Gökhan " dedi Ece. "kız süslü ben çok sıkıldım hadi biryerlere gidelim birşeyler yapalım " Ece " Gökhan kuafördeyim ben ve işim ço..." sözünü tamamlamasına izin vermeden kapattım. Ve işte kalan son kişi yani Ali'yi aradım. Ali "efendim kardeşim " dedi. "Alican fazla uzatmadan direk konuya dalıyorum canım çokk sıkıldı hadi birşeyler yapalım, biryerlere gidelim"dedim Ali ise " Gökhan kardeşim benim işim var ya " la başlayacam ama işinize bu ne be tek işsiz ben miyim ? Sesimi yükselterek "ne işi bu Alican ? "dedim Ali ise " Ya kardeşim söyleyemem şimdi ama merak etme zamanı geldiğinde öğreneceksin ." sinirli bir şekilde " bu ne be gizemli gizemli işler neyse Alican seninle uğraşamam kapatıyorum " dedim ve kapattım . Ne yapacağımı düşünürken telefonum çaldı arayan kişi "Sinanaşkım ❤" dı , görüntülü arıyordu birde açtım ve konuşmaya başladık özlemişim keratayı.
Ali'nin ağzından ;
Bir yandan gökhanla konuşurken diğer yandan da Derin'i takip ediyordum . Gökhanla konuşmayı bitirdikten sonra telefonumu yan koltuğa attım. Olay şu " evde oturmuş istagramda Derin'in sayfasına bakıyordum bu kızın hesabı neden gizli değil , her önüne gelen görüyor mu bu fotoğrafları bak yine sinirlendim . Her neyse işte sonra sayfayı yenileyince Derin'in yeni fotoğraf attığını gördüm , açıklama olarak da "bekleyin beni geliyorum yazmış ve 2 kişiyi etiketlemiş. Ne hikmetse ikiside erkek . Hemen üzerimi değiştirip arabama atlayıp Derin'in evine geldim çok geçmeden Derin evden çıktı , arabasına bindi ve sürmeye başladı , bende onu takip etmeye başladım . Derin arabayı park edip bir cafeye girdi . Bende hemen park edip biraz bekledikten sonra cafeye girdim . Derin'e baktığımda o iki zibidi ile oturmuş gülerek birşeyler konuşuyordu . Bende hemen bir masaya oturdum ve izlemeye devam ettim .
Derin'in attığı fotoğraf ;
Yaprak'ın ağzından ;Gerçekten yorulmuştum artık yürümekte zorlanıyordum Barış bunu fark etmiş olacak ki " Yaprak hadi şuradaki kafeye gidip birşeyler yiyelim sonra da eve geçeriz " Kafamı tamam anlamında salladım ve kafeye doğru ilerlemeye başladık.
Birşeyler yedikten sonra ben ve Ecem , Barış'ın Ecem'e aldığı oyuncakla ilgilenirken Barış da hesabı ödüyordu . Barış "gidelim mi ? "dediğinde " gidelim Cedric "dedim . Tam toparlanmış kafeden çıkacakken Barış'ın telefonu çaldı "Efendim " dedi . Karşı tarafta konuşan kişi ne söylediyse Barış bir anda ayağa fırladı "ne diyorsun sen hangi hastane ? " Barış ellerini saçlarına götürdü ve " tamam kapat geliyorum ben hemen " dedi ve bana döndü "yaprak hastaneden aradılar annemin doğumu başlamış benim hemen gitmem lazım" çok gergindi " sakin ol barış hadi hemen gidelim hastaneye " Barış kafasını salladı ve arabaya doğru yürümeye başladık. Ecem bize döndü ve "Baykın deliyor " diye bağırdı..
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen canlar 💚💚
İstagram ;
@e_burakyoruksx_e
@eylulyorukss
@eylul_tuncr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OZANSOY KOLEJİ
Teen FictionYaprak , babasının işi nedeniyle ailesi ile birlikte İstanbul'a taşınır. İstanbul'da gideceği kolejde onu neler bekliyor ? Hadi gelin beraber bakalım ♥