OZANSOY KOLEJİ

19.BÖLÜM :

~ 23.02.2020 🍀

Selam benim güzeller güzeli bir o kadar da tatlı olan okurlarım..
Şimdi büyük ihtimalle bana sinirlisinizdir. Nedenini hepimiz biliyoruz bölüm atmadım hemde aylardır. Ama inanın herşeyin bir sebebi var. Şuanda burada sebebi anlatım üzülmek ve üzmek istemiyorum. O yüzden hadi bakalım bölüme geçelim. Bölüm sonunda sizleri bekliyorum gelin yazarınızın sıcak ve şevkatli kollarına sjsjfksfnxjdgj

Barış'ın ağzından ;

Yaprak'ı eve bırakıp hızlı bir şekilde Sarp'ın evine sürdüm. Yaprak'a her ne kadar da birşey yapmayacağımı söylesemde tabiki yapacaktım. Sinirden arabayı o kadar hızlı kullandım ki Sarp'ın evine gelmiştim bile.

Hızlıca arabadan inip önümde duran 2 katlı villanın kapısını yumruklamaya başladım. Çok geçmeden Sarp gülerek kapıyı açtı  "ooo Ozansoy hayırdır çok mu özledin beni ? " dedi.

Sinirle gülüp yüzüne yumruğumu geçirdim ve yere sert bir şekilde düşmesini sağladım. Daha sonra hemen üzerine oturup
yumruklamaya devam ettim " seni öldürürüm Sarp yemin ederim yıllar önce  yapmam gereken şeyi yaparım sen kimsin de Yaprak'a zarar veriyorsun " ben bu şekilde konuşmaya devam  ederken Sarp'ın yüzü kan içindeydi.

Hemen Sarp'ın üzerinden kalktım ve yerde hareketsiz bir şekilde yatan Sarp'a kısa bir bakış attıktan sonra hızla evden çıkıp arabaya bindim. Sinirliydim kendim bile anlam veremiyordum bu yaptıklarıma resmen Yaprak için gelip Sarp'ı dövüştüm.

Peki neden bunu yapma gereği duymuştum ? Bu konuyu daha sonra düşünmeyi aklıma not edip su bulmak için yan tarafımdaki torpidoyu açtım. Torpidoda bazı makyaj malzemeleri , kolye , küpe , güneş gözlüğü gibi şeyler vardı." Bu ne arkadaş arabayı ne hale getirmiş bücür " diye düşünüp sırıtmaya başladım . Torpidoyu biraz daha karıştırdığımda arka tarafta bir parfüm kutusu gördüm hemen aldım ve koklamaya başladım.

Bu koku... Yaprak'ın kokusu... muhteşemdi ister istemez yüzümde
bir gülümseme oluştu. Hemen parfümün fotoğrafını çektim yarın ilk işim bu parfümü almak olacaktı. Torpidoyu kapattım ve arabayı çalıştırıp Yaprak'ın evine doğru sürmeye başladım.

Yaprak'ın ağzından ;

Barış'ın nereye gittiğini deli gibi merak ediyordum. Hemen  odama çıkıp elimdeki sargıyı yavaşça çıkartıp duş almak için banyoya doğru ilerledim.

Banyodan çıkıp pijamalarımı giydim daha sonra makyaj masama oturup saçlarımı kurutmaya başladım. Çok geçmeden kapı çaldı hemen elimdeki fön makinesini bırakıp merdivenlerden koşarak indim. Kapıyı açtığımda karşımda Barış'ı gördüm hemen gülümseyip içeriye geçmesi için kenarı çekildim. Barışta aynı şekilde gülümseyerek salona geçti.

Barış koltuğa oturdu "Birşey içermisin Cedric ? " diye sordum. Barış saçlarını karıştırdı " boşver bücür içeceği falan gel otur şuraya elin nasıl oldu ? "dedi. Yanına oturdum Barış yavaşça pijamamın kolunu katladı, sargının olmadığını görünce kaşları çatıldı " sargıyı neden çıkardın Yaprak ? Halamın dediklerini duymadın mı ? "dedi sinirle. Derin bir nefes aldım "Barış bir sakin olurmusun ? Duş aldım o yüzden çıkardım "dedim. Barış sert bir şekilde "nerede sargı ve krem saralım hemen "dedi. Homurdanarak ayağa kalktım ve merdivenlere doğru ilerledim. Odamdan gerekli malzemeleri alıp koşarak merdivenlerden inerken Barış "Koşma merdivenlerde "diye bağırdı.
Gözlerimi devirip yanına oturdum. Elimdekileri alıp kremi yavaşça sürmeye başladı.

Barış kolumla ilgilenirken bende onu izliyordum kaşlarını çatıp dudağını büzmüş sargı bezini dikkatlice sarıyordu. Bu hali gerçekten çok tatlıydı.