20.BÖLÜM :

290 27 3
                                    

Selammm ❤ Umarım iyisinizdir öncelikle beklettiğim için özür dilerim bazı nedenlerden dolayı burayla ilgilenemedim. Hadi hemen bölüme geçelim ✨

Yaprak'ın ağzından ;

Bu maç artık bitmeliydi. Ne mi oluyordu ? Gökhan amca ve Barış koltukların üzerine çıkmış heyecanla maçı izliyorlardı. Salon 3.Dünya Savaşı çıkmış gibiydi. Şuanda maç 65.dakikadaydı. İlk yarıda durum 1-1 olmuştu. Beşiktaş gol yediğinde veya gol attığında tabaklar ,yastıklar , salondaki biblolar havada uçuyordu. Barış duvara fırlattığı tablolardan hırsını alamamış olacak ki bir keresinde Barkını fırlatmaya kalmıştı Sanem Teyze ile zar zor Barkın'ı kurtarmıştık.

Biz Sanem Teyze ile tekli koltuklara oturmuş olanları izliyorduk. Sanem Teyze baya sinirliydi, sinirlenmektede de haklıydı ama. Kucağıma aldığımda yatan Barkına baktığımda uyuduğunu gördüm hemen Sanem Teyzeye dönüp "Sanem Teyze Barkın uyudu odası nerede gidip yatıriyim "dedim. Sanem Teyze gülümsedi "ben götürürüm Barkın'ı senin elini yormaman lazım ama istersen benimle gel yukarı burada durmaktan daha iyidir "dedi ve Barkın'ı kucağımdan aldı bende hemen kalkıp Sanem Teyzeyi takip ettim.

Yukarıya çıkıp Barkın'ı yatırdıktan sonra merdivenlere yöneldik. Merdivenlerden iner inmez "gol Yaprak golll "diye bana bağırarak koşan Barış'ı gördüm hemen endişeyle "Barış dur "dedim ama iş işten geçmiş her ikimizde yere düşmüştük Barış son anda sargılı elimi yukarı kaldırmıştı.

Ben Barış'ın üzerine düşmüştüm ve şuanda çok yakındık. Gözlerimi Barıştan alamıyordum aynı şekilde Barışta gözlerini çekmiyordu. Kendimi çok değişik hissediyordum daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

Barışın kalbi çok hızlı atıyordu. Biz birbirimize bakarken "öhöm öhöm" dedi Gökhan Amca. Ben hemen aceleyle Barış'ın üzerinden kalktım.
"Ihh şey ben gidiyim artık malum yarın okul var okul önemli uyku da önemli o yüzden ben gidiyim evet evet gidiyim"dedim. Gökhan amca ve Sanem Teyze güldü. Sanem Teyze "Beğendin mi yaptığını Gökhan utandırdın Yaprağı "dedi.

Evet acayip derecede utanmıştım önümüzdeki 4738382832 yıl Barış'ın ve ailesinin yüzüne bakamazdım. Koltuğun üzerindeki ceketimi aldım Barış " ben Yaprak'ı geçiriyim"dedi ve yanıma gelip elini belime koydu ve çıkışa doğru yönlendirdi.

Arabanın önüne gelince Barış'ın yüzüne bakmadan "iyi geceler" dedim. Arkamı dönüp arabaya binecekken Barış kolumdan tuttu ve " Noldu Yaprak  ?" dedi sırıtarak. Hemen sinirli bir şekilde "bir şey mi olması gerekiyor canım Allah Allah. Neyse ben gidiyim iyi geceler "dedim. Barış yüzündeki çapkın gülümsemesini silmeden "eve gidice beni ara ben aşağı da seni beklerken güvenlikle konuştum hep evin etrafında olacak en önemlisi de yarın sabah sargıyı kendin değiştirmeye kalkma okula getir hallederim ben " dedi. Gözlerimi devirip arabaya binip çalıştırdım. Korna çalıp gaza yüklendim.

Barış'ın ağzından ;

Yaprak uzaklaştıktan sonra derin bir nefes aldım. Hala az önceki olanların etkisinden çıkamamıştım. Yaprak yakınımdayken hep böyle oluyordu artık bu konuya bir açıklık getirmeliydim. Hemen cebimden telefonumu çıkartıp Ali'yi aradım çok geçmeden telefonu açtı "Efendim kardeşim "dedi. Bende " Ali konuşmamız lazım sahile her zamanki yere gelsene" dedim. Ali ise "Tamam kardeşim 10 dakikaya oradayım"dedi ve kapattı. Bende hemen içeri girip odama çıktım giyinme odasında üzerimi değiştirip aşağı indim. Annem bana döndü "nereye  gidiyorsun oğluşum ? "dedi. Gülerek yanına gidip yanağından öptüm " Ali ile bir işimiz var kraliçem "dedim. Tam salondan çıkarken Annem "Oğlum Yaprak'ın durumu nasıl eli kötü galiba "dedi. Anneme dönüp "Kötü anne ama düzelecek merak etme sen "dedim ve evden çıkıp arabamı hızla sahile sürdüm.

Yaklaşık 5 dakikadır herzamanki yerimiz olan iskele de oturmuş denizi izliyorduk. Ali bana dönüp " Oğlum anlat hadi ne oldu ?" dedi. Bakışlarımı denizden ayırmadan "bilmiyorum kardeşim" dedim. Ali bir anda "konu Yaprak mı ? "dedi. Hafifçe kafamı salladım " Ali çok değişik o yanımdayken başka hiçbirşey umrumda olmuyor , ona birşey olacak diye aklım çıkıyor , her an yanımda olsun istiyorum , ona sarıldığımda aklımı başımdan alan o kokusunu hissedince tüm sıkıntıları unutuyorum , sabah kalktığımda ilk aklıma Yaprak geliyor aynı şekilde gece yatarken de kısacası her an aklımda..." dedim ve derin bir nefesle denizin kokusunu içime çektim. Ali gülerek elini omzuma koydu "Barış kardeşim sen sırılsıklam aşık olmuşsun "dedi. Yavaşça Ali'ye döndüm " Evet kardeşim ben baya baya aşığım " dedim mırıldanarak.

Yaprak'ın ağzından ;

Eve gelmiş pijamalarımı giymiştim. Şimdi ise yatağıma uzanmış duvardaki Cem aşkımın posterlerine bakıyordum. Cem Belevi'ye olan hayranlığım 4-5 yıl önce  başlamıştı. Gerçi benimki hayranlıktan da öteydi. Çoğu kes konserine gitmiştim ama hiçbirinde de tanışıp fotoğraf çekilme fırsatım olmamıştı. Duvardaki posterlere hayranlıkla baktıktan sonra telefonumu alarak babamı aradım çok geçmeden telefon açıldı "Prensesim nasılsın ? " dedi sol yanım. Birçok kız gibi bende babacıydım. Özlemiştim onu hemen dolan gözlerimi silip "iyiyim babam sen nasılsın ? Annem nasıl ?  Çok özledim sizi "dedim. Babam ise "Bende iyiyim meleğim annen de çok iyi biliyorum biriciğim bizde seni çok ama çok özledik az kaldı benim güzel kızım işlerin çoğunu hallettim şimdi kapatmam gerekiyor burada öğlen ve girmem gereken acil bir toplantım var." dedi. Gülümseyerek "Tamam babacım çok öpüyorum sizi "dedim ve telefonu kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

2 saat sonra ;

Telefonumun zil sesi ile zar zor uyandım. Bu saatte kim beni neden arasın ki ? Yavaşça yataktan doğruldum ve telefonumu aldım. Saat 02:37 idi arayan ise kuzenim Oğuzdu.
Telefonu bıkkınlıkla açtım "efendim baş belası "dedim. Oğuz gülerek "aç kapıyı gül ben geldim"dedi. Önce biraz afalladım ama sonra gülerek aşağı inmeye başladım Oğuzu çok özlemiştim. Hemen kapıyı açıp kollarını iki yana açmış Oğuz'a sarıldım. Oğuz gülerek "tamam güzelim dur nefes alamıyorum "dedi. Gülerek Oğuzdan ayrıldım Oğuz benim amcamın oğluydu. Oğuz kısacası benim herşeyimdi biz çocukluktan beri hiç ayrılmadık taki buraya taşınana kadar..

Beraber içeriye girdik. Oğuz kendini koltuğa attı "ee reis nasıl gidiyor ? "dedi. Gülmeye çalışarak " biraz karışık be Oğuzcuk." dedim. Oğuz yattığı yerden doğrulup oturdu "anlat bakalım "dedi.
Karışık olan konu Barıştı Oğuza anlatmakta kararsızdım ama artık içimdekileri birine açmam gerekiyordu önce yutkundum  "Konu Barış " dedim. Oğuz kaşlarını çattı "şu okulun ilk günü otoparkta arabasını senin yerine koyup atar yapan pezevenk"dedi. Evet Oğuzla konuştuğumuzda anlatmıştım bu olayı Oğuz Barış'ı pek sevmemişti. Yavaşça kafamı aşağı yukarı salladım ve devam ettim " Oğuzcuk ben çok değişik hissediyorum  kendimi nedenini bilmiyorum ben farklı biriyim gibi. Barış'ı görünce kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor. O gülüşü varya o gülüşü insanın aklını başından alıyor. O saçları..." Oğuz sözümü keserek " off içim sıkıldı be yeter aşık olmuşsun işte Yaprağım sen baya baya bağlanmışsın bu Barış mıdır nedir ? Vay be koskoca Oğuz Ünal'ın  biriciği aşık olmuş pühh aferin sana. Ne demişler "aşk bir sudur iç iç kudur" Cidden aşık olmuştum baya seviyorum ben bu Cedric ya. Bu arada Oğuz'un verdiği tepkiye hiç şaşırmamıştım çünkü  Oğuz aşkı ve uzun ilişkileri saçma bulan biriydi en uzun ilişkisi 3 gündü sanırım. Oğuz " ben yorgunum umarım çok sevdiğim amcamın evindeki odam hazırdır ." dedi. Oğuz bize sık sık geleceğini söyleyip zorla kendine bir oda hazırlamamızı istemişti. Gülerek yukarı çıkıp benim odamın yanındaki odayı gösterdim Oğuz bana bakmadan "hadi iyi geceler çirkin "dedi ve kapısını kapattı. Bende göz devirip yatağıma yattım ve Barışı düşünmeye başladım.

----------------------

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ve sizleri seviyorum ♥ 

OZANSOY KOLEJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin