15.BÖLÜM :

878 66 21
                                    

~08.08.2019~🍀

Ben geldimm.❤
Canlar ya şu oy ve yorumlar neden az ?? Şunlara bir el atın be ya 😂
Siz halledersiniz ya hadi bölüme geçelim bakalım ⭐

Yaprak'ın ağzından ;

"Yaprak hadi kalk artık.."duyduğum ses Barışa aitti. Yavaşça yattığım yerden doğruldum ve gözlerimi ovuşturmaya başladım.

Barışa döndüm "günaydın Cedric"dedim Barışda gülerek "günaydın bücür"dedi. Dünki siniri geçmiş gibiydi dayanamayarak sordum " Barış.."dedim. Barış bana baktı ve "efendim Yaprak "dedi. "Dün Ali sana ne söyledi de sinirlendin"dedim. Barış derin bir nefes alarak "Merak etme önemli birşey değil "dedi bu bir tür "seni ilgilendirmez , karışma " demekti. Bu konuyu nasıl olsa bir şekilde öğrenecektim o yüzden şimdi ısrar etmenin anlamı yoktu.

Kilit açılma sesi ile birlikte gözlerimizi parmaklıklara çevirdik polis abla "hadi bakalım çıkabilirsiniz" dedi. Her ikimizde oturduğumuz yerden kalkıp komiser amcanın odasına doğru ilerlemeye başladık. Çıkış işlemlerini hallettikten sonra eşyalarımızı aldık. Çantamı ve telefonumu alırken " Cedric ben bir lavaboya gidip geliyim"dedim. Barışta başını aşağı yukarı salladı "ben bekliyorum dikkat et " dedi.

Lavaboya geldiğimde aynaya baktığım tam da tahmin ettiğim gibi berbat görünüyordum. Hep şu sabah kalktıklarında insana benzeyenlere özenmişimdir. Hemen elimi yüzümü yıkadım , saçlarımı ördüm ve biraz makyaj yaptım ve Barış'ın yanına doğru ilerledim.

Yanında bizim yaşlarımızda bir erkek vardı ve ciddi birşey konuşuyorlardı hemen gidip Barış'ın yanındaki yerimi aldım. Karşımdaki güldü ve  "Ozansoy beni tanıştırmayacakmısın bu güzellikle " dedi. Barış sinirle "Bana bak bu kıza yaklaş bakalım ben ne yapıyorum sana şimdi bas git."dedi. Karşımdaki sırıttı ve elini uzattı " Ben Sarp Kandemir , Kandemir holdingin sahibinin oğluyum"dedi. Ben tam Sarp'ın elini tutacakken Barış araya girdi ve Sarp'ın kolunu ters çevirdi " Ona dokunan elini kırarım Sarp." Barışın kolundan tutup "Barış tamam hadi gidelim lütfen"dedim ve Barışı çıkışa doğru çekiştirmeye çalıştım.

Dışarı çıktığımızda ben eve nasıl gideceğimizi düşünürken yanımıza takım elbiseli bir adam geldi ve Barışa arabanın anahtarını uzattı "Arabayı getirdik abi , başka bir isteğiniz var mı " dedi. Barış anahtarı aldı " Yok Alp sen git depoya "dedi ve kolumdan tuttup arabaya doğru ilerledi benim kapımı açtı ben oturunca kapımı kapattı ve tekrar Alp denen adamın yanına gitti hareketli bir şekilde konuşmaya başladılar.

Çok geçmeden Barış geldi ve arabayı çalıştırdı ve bana döndü " Yaprak , Sarp denen o şerefsizle konuştuğunu, yaklaştığını görmeyeceğim "dedi. Bu neydi şimdi Barış kendini ne sanıyordu ? Sinirle güldüm"ne zamandan beri kiminle konuşup konuşmayacağıma sen karar veriyorsun Ozansoy ? ". dedim. Barış kaşlarını çattı " Yaprak , güzelim bir bildiğim var ki konuşuyorum."dedi.
Sinirle barışa döndüm "sen kimsin ki bana karışıyorsun Barış ? Sen benim neyimsin ki ? Bana karışma. "dedim ve kapıyı açıp arabadan indim. Arkamdan Barış birşeyler söylüyordu takmadım ve ilk gördüğüm taksiyi durdurarak evin adresini verdim.
Haklıydım bence Barış benim neyimdi ki bana karışıyordu.

Çok geçmeden eve geldim direk odama çıkıp pijamalarımı giydim telefonuma baktığımda saat 7:30 du . Okula gitmek için bir buçuk  saatim vardı. Mutfağa inip güzel bir kahvaltı hazırlayıp annem ve babamın aşağı inmesini bekledim. Çok geçmeden annem ve babam geldiklerinde sarılıp kahvaltıda sohbet etmeye başladık.

Annem ve babam evden çıktıktan  sonra bende odama çıkıp dolabımdan siyah bir şort ve beyaz gömlek aldım ve üzerime geçirdim gömleği bağladım makyajımı ve saçımı sabah yapmıştım zaten tekrar yapmaya gerek yoktu. Çantamı alıp evden çıktım. Arabam Barış'ın evinde kaldığı için motoruma atladım ve okula sürdüm.

Barış'ın ağzından ;

Sınıfta Ali ile oturmuş şu Sarp şerefsizi hakkında konuşuyorduk. Sarp Kandemir Gökhan'ın halasının oğluydu. Gökhanla hep bir savaş halindeydi. Gökhan bizimle olduğu için bize de kendince savaş açtı.
Sarp takıntılıydı. Daha önce takıntılı olduğu  birsürü kız oldu ve o kızların hayatlarını mahvetti.

Sabah Yaprak'ı uyarmıştım eminim ki beni dinlemeyecekti ama tabiki ben Sarp'ın istediğini elde etmesine izin vermeyecektim. Ali bana döndü  "Barış , Sarp kaydını buraya bizim sınıfa aldırmış "dedi. Sinirle güldüm "Bir bu eksikti bu konuyu babamla konuşup onu buradan uzaklaştıracağım yoksa öldürürdüm onu."dedim.

Ali imalı bir şekilde sordu " Barış , Sarp Ece ye birşey yapmaya cesaret edemez bizimle olduğu için Naz ve Derine de birşey yapamaz zaten yapsa bile eline birşey geçmeyeceğini bilir ee sen niye bu kadar dert ettin ki ?"dedi.
Bende bilmiyordum bu sorunun cevabını Yaprak benim için farklıydı. Herkese karşı gösterdiğim sertliğimi ona gelince gösteremiyordum. O gülünce, mutlu olunca bende mutlu oluyordum. Aklımdan çıkmıyordu gülüşü , bakışı kısacası her an aklımdaydı onu düşünmekten kendimi alamıyordum peki neydi bu ?

Ben bunları düşünürken Yaprak sınıfın kapısından içeri girdi. Bizim tayfaya baktı ve daha sonra gözleri beni buldu uzun uzun bakışırken güldüm ve göz kırptım. Yaprak bir anda öksürmeye başladı Gökhan yanına gitti "kanka noldu ya iyi misin ?"dedi. Yaprak kendini toparladı bana bakarak Gökhan a cevap verdi " gıcık kanka geçti bu arada aranızdaki hödük hariç hepinize günaydın "dedi ve herkes gülerken Sinan bana döndü "Bebişim sana diyor Yaprağım haberin olsun dedi"kaşlarımı çatıp kafasına vurdum "oğlum şu bebişim , aşkım şeylerini bırak be biraz ağır erkek ol "dedim.
Yaprak alayla güldü "aaa Sinan,  hödük bey gibi ol biraz "dedi ve cam kenarındaki sırasına doğru ilerledi.

Yaprak'ın ağzından ;

Dersimiz edebiyattı Deniz hocayla selamlaştıkran sonra yerlerimize oturduk yaklaşık 10 dakika sonra kapı çaldı gelen şu sabahki Sarptı. Gözleri beni bulduğunda gülerek göz kırptı.
Deniz hocayla dönüp " iyi dersler hocam ben Sarp Kandemir yeni öğrenciyim."dedi. Deniz hoca ise gülerek "hoşgeldin Sarp boş bir yere geç dedi." Sarp sınıfa göz gezdirme gereği duymadan bizim önümüzdeki sıraya oturdu. Barış sinirle yerinden kalktı ve birşey demeden sınıftan çıktı. Deniz hoca birşey deme gereği duymayıp ders anlatmaya devam ederken telefonum titredi mesaj Cedric'ten di.

Cedric ;
Yan taraftaki sınıfa gel bekliyorum.

Yazdığı mesaja göz devirip hemen cevap yazdım " Gelmiyorum " yazıp gönderdim. Çok geçmeden cevap geldi

Cedric ;
Konuşacağız Yaprak ya sen gelirsin ya da ben gelir alırım seni.

Bu neydi şimdi ? "Kızım git işte ya jojuk seni çağırıyor " ya Cabbariye bir sal beni. Daha fazla bekletmeden cevap yazmaya koyuldum " Cedric gel-mi-yo-rum anladın mı ? Gelmiyorum. Hem beni gelip alamazsın hıh" yazıp yolladım.

Tabiki de beni gelip dersin ortasında götüremezdi. Götüremezdi değil mi ?
Tabi canım götüremezdi sonuç olarak burası babasının çiftliği değildi. "Salak şey bir daha düşün istersen burası kimin okulu ?" Barış'ın babasının okulu , ayrıca bana salak diyip durma Cabbariye.

Yaklaşık 1-2 dakika sonra kapı açıldı ve Barış bana doğru gelmeye başladı.
Önce Naz'a döndü " Naz kalkarmısın iki dakika "dedi. Naz oturduğu yerden kalkınca Barış elimden tutup  çekiştirmeye başladı "ya barış ne yapıyorsun gelmicem işte herşey senin istediğin gibi olamaz "dedim. O sırada Sarp diğer elimden tutup ayağı kalktı " Ozansoy bırak Yaprağı gelmek istemiyor işte "dedi.  Bu benim adımı nereden biliyor ki ? Barış sinirle, Sarp'ın benim elimi tutan kolunu ters çevirdi çok geçmeden "kırt " sesi geldi ve Sarp "ahh "diye bağırmaya başladı.
Barış, Sarpa doğru eğildi ve "sana ben ne dedim Kandemir ben hatırlatiyim ona dokunan elini kırarım dedim" dedi. Ben şaşkınca olanları izlerken Barış elimden tekrar tuttu ve kapıya doğru yürümeye başladı..

Bölüm sonu 🌼

----------------------------------------------------------

Canlar aldığım oy ve yorumlar okunma sayısına göre gerçekten çok az lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Sizleri kocaman seviyorum ❤

Bir sonraki bölüme kadar kendinize dikkat edin 🐼

🍀








OZANSOY KOLEJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin