12.Bölüm: İlk Gol

27 21 83
                                    


Medya: Anıl Durmuş- unutamadım adını (çok güzel bir şarkı . bölümde geçiyor. O yüzden buraya bırakim dedim.💖)
 
 
  Kusura bakmayın. Uzun zamandır yazmıyorum. Pek yorum yapılmasa da ben böyle de mutluyum. İnşallah siz de hep mutlu olursunuz. İnsanları mutlu etmek zordur ama kırmak o kadar kolaydır ki... Her neyse bir bakalım bizimkilere n'olmuş.

Bilinmeyenden,

   Herkes mutlu oluyor da ben neden hep mutsuzum. İnsanları dıştan masum olduklarını düşünürsünüz lakin onların hepsi de birer şeytan. Zor durumda kalmaları onları suçsuz,masum yapmaz. İnsanlar yaptıklarının bedelini öder.

   Yine kafamdaki tilkilerle planlar yapıyordum. Birden kapı tıklatıldı. Kafamı ellerimin arasından kaldırdım ve "gir" dedim.

"Efendim. Gazel hanım Hollandaya 20:35'te vardı. Şu an babasının tuttuğu eve gidiyor. Yanında iki adam var. Bunların kimliklerini tespit ettik. İkisi de babasının adamları. " dedi. Bununla birlikte yüzümde bir gülüş peydah oldu.

"Ahh! Mükemmel. Her anından haberdar et. Yoksa..." dedim tehtitkar bir sesle. Hemen ne demek istediğimi anlamıştı.

"Tabi efendim." dedi ürkerek.

İnsanlar ne kadar da zavallı olabiliyor diye düşündüm. Ucunda menfaat olsun koşarak gelir.

"Çık." dedim sert ama sakin bir sesle. Sonra hızla odadan çıktı.

   Gazel buraya varmıştı. Şimdi top bendeydi. Bu golü yiyecek olan da Özgür olucaktı.

    Hemen yerimden kalkıp bulunduğum yerden arabama doğru ilerledim. Koridordan geçerken adamlarım başlarını eğmişlerdi. Onlar için tek düşündüğüm ve yakıştırdığım şey "aptal".

   Arabamın şöfor koltuğuna bindim. Yanımdaki şöforumun şaşkınlıkla bana bakmasını umursamadan arabayı çalıştırdım. Sen beni bu yolda sildiğini sandın. Ben senin hayatını sileceğim , hem de bir kaç kelebekle...

   Arabamdan indim. Karşımdaki binaya baktım. Gayet sade ve şık bir yerdi. Dışarıdaki korumaları görüp selam verdim. Onlar da bana selam verdiler. Aslında bunlar benim adamımdı. Sadece o salak kendini akıllı sanıyor. Bu daha çok sırıtmama sebep oldu. Eee! Ne duruyoruz? Oyun başlasın!

   Adamlarım hiçbir şey belli etmeden kapıyı çaldı. Birkaç dakika sonra kapıda Gazel belirdi. Gerçekten çok güzel bir kızdı ama üzgünüm güzel kız.

" Gazel hanım bu sizin eski bir ardaşınız. Unutmanız çok normal ama kendisi size her şeyi hatırlatır. İçeriye gelsin mi?" diye türlü yalanlar uyduran adamım gerçekten iyi bir oyuncuydu. Sert ve sıcak tavırları insana güven verecek türdendi. Gazel bir an duraksada başını tamam anlamında salladı.

   Adamım bana bakıp kapının önünden çekildi. Gazel bana bakıp gülümsedi. Ben de ona gülümsedim. Ahh! Bu kız çok saf. İnsanlar bu kızı hemen kandırabilir.

   Eliyle içeri gösterdi. Ben de ona bakıp içeri geçtim. İçerisi beyazlara bürünmüştü. Sanki yabancı değilmişim gibi bir izlenim vermek için bir koltuğa yayıldım. Gazel ilk garipsese de bir şey demedi. İlk gola hazırlık yapalım bakalım.

"Aşkım. Nasılsın bakalım?" dedim sırıtarak. O bana şaşkın şaşkın baktı.

"Ahh sevgilim! Biliyorum çok çabuk her şeyi unutuyorsun. Bu yüzden hep bu fotoğrafı sana göstermek zorunda kalıyorum." dedim sitem ederek. Sonra telefonumdan galerimde olan fotoğrafı ona doğru çevirdim. Orada ikimizin tatildeki bir fotoğrafı vardı. Daha doğrusu bunu yapmak çok kolaydı. Ben tam bir bilgisayar canavarıydım. Beni tehlikeli yapan özelliklerimden de birisi buydu.

"Şimdi beni anladın mı sevgilim?" diye sordum tebessüm ederek. Utanmıştı.

"Ahh! Özür dilerim fakat elimde değil." dedi. Hiç de okul birincisi bir kıza benzemiyordu çünkü gerçekten aptaldı.

"Neyse önemli değil sevgilim. Eee durumun nasıl gidiyor?" dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Sevgilim olduğuna göre haberinin olması lazım." dedi. Bak biraz gözüme girdin.

"Hala benden şüpheleniyorsun. Ahh sevgilim. Ne zaman bana inanacaksın? Sadece bunu senden duymak istedim." dedim kırgın bir şekilde. Sonra tekrar utandı.

"Üzgünüm fakat hatırlamıyorum. Sadece ilacım olduğunu hatırlıyorum." dedi.

"Sevgilim. Sakın ilaçlarını aksatma!" dedim sert bir tonla.

"Peki." dedi.

"Sevgilim. Şimdi sürekli aynı şeyleri yaşıyoruz. O yüzden telefonunla fotoğrafımızı çekersen bu sıkıntıyı atlatmış oluruz. Ne dersin?" dedim muzipçe.

"Aah! Tabi." dedi ve benim yanıma geldi. Onu belinden sarıldım. Bundan rahatsız olmuştu.

"İyi misin sevgilim?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

"Evet...iyiyim......sevgilim." dediğinde zafer edasıyla güldüm. Bu olayı Efkenle yaşamıştı fakat Efken beceriksizin tekiydi.

    Sonra fotoğrafımızı çekti. Ben de onun saçını kokladım. Gerçekten bir bebek gibi kokuyordu. Bundan da rahatsız oldu fakat bunu belli etmemeye çalıştı. Kendini çok suçlu hissediyordu.

"Ben kalksam iyi olur." dedim.

"Tamam." dedi. İkimizde kapıya doğru ilerledik. Sonra bir şey beklermiş gibi kapıda dikildim. Sonra anlamış olacak ki yanağımda hızlıca öpüp geri çekildi. Bir gülümseme taktım dudaklarıma.

"Görüşürüz... sevgilim." dedi zoraki.

"Aa bir dakika. Senin adın ne?" diye sordu.

"Güney." dedim. Sonra ben de onun yanağından öpüp geri çekildim.

"Sonra görüşürüz." dedim.

    Arkama bakamdan arabama doğru ilerledim. Arkamda bir şaşkın Gazel bıraktığıma emindim. Sonra arabama binip eve sürdüm. Bir şarkı açtım radyodan. Radyoda"unutamadım adını" adlı bir parça çalıyordu. Unutamadım seni sevgilim,prensesim.

    Sonra telefonumu alıp Özgür'e mesaj attım.

   Maçta ilk gol. Kale boş. Farkedilmeyen acı bir gol oldu.
Durum 1-0...:-)

㊙㊙㊙

   Bölüm sonu. Nasıldı sizce? Oy ve yorumlarınızı bekliyorum kelebeklerrr! 💖💖

    Lütfen ufak bir yorum yap. Sence hikayem nasıl gidiyor???

Diğer bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın!!!💖💖

 

   

Unutur Muyum SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin