Mutlu Son

795 23 2
                                    

Tahir ve nefes bu zamana kadar birbirlerinin kaderleri olduklarına inanarak geldiler. Her düştüklerinde ayağa kalkmak için ellerinde buldular şifayı. Onlar 'birbirlerine şifa eyle' duasıyla yola çıktılar. Karadeniz toplandı, önlerine serildi. Her gün başka bir taş koydu yollarına. Bazen bir sözle, bazen bir bakışla, bazen de bir insanın canıyla sınandılar.

Sonra gün geldi, onlar Karadeniz'e karşı çıktılar. Her fırtınasından, her sert dalgasından daha da büyük bir sevdayla çıktılar. Bitmeyen engellere aldırmaktansa sevdalarına sarılmaya karar verdiler. Önce tektaş ile adım atıldı. Ardından gelen o gece. Tüm özlemlerin, söylenemeyen sözlerin, içinde kalanların, saklı tutulanların, kaçırılan gözlerin, susulan mevzuların son bulduğu o gece... Bu hikayenin başını bilmeyenlerin bile bu kavuşmayı izlediğinde nasıl bir yoldan geldiklerini en güzel şekilde özetleyen o gece... İlk öpmenin verdiği heyecanın sabaha kadar sürmesi, öyle ki birbirlerinden en ufak uzaklaşmaya dahi dayanamamaları... Gözlerin hiç ayrılmadan, o tutkunun verdiği büyünün bozulmasından korkmaları... Güneşin ilk ışıklarına kadar hasretin verdiği acıyı yok etme çabaları, yerine sadece huzurun bırakılması...

Bu huzurla geldiler konağa. İkisinin de birbirlerinden bekledikleri daha fazlası yoktu. İkisinin de hiç tahmin etmedikleri bir anda gelen bu adımların verdiği mutluluk zaten gözlerinden yeterince okunuyordu. Ötesi düşünülseydi, beklenilseydi ne sabahı sahilde geçirir, ne de günün sabahında geldikleri yer konak olurdu.

Önce Nefes girdi odalarına. Tahir onun önden gitmesini bekledi sadece. Nefes odalarında Asiye'nin koyduğu geceliği gördü. Eline aldı ve bakakaldı. Önce şaşırdı sonra kırık bir tebessüm belirdi yüzünde. Az sonra Tahir girdi, içeride Nefes'i geceliği giymiş halde görünce o daha da şaşırdı. Kapıyı kapattı ve –Nefes? Diyebildi sadece. Nefes gözlerini kaçırmadan konuştu bu defa Tahir'le.

–Tahir... Ruhumdaki izler tamamen geçinceye kadar bana rızan yok, biliyorum. Ama ne olur, dün geceden sonra bir adım daha atmama izin ver.

Nefes yavaş adımlarla Tahir'e yaklaştı ve devam etti.

-Bunu sadece senin için değil, kendim için de yapmak istiyorum, dedi ve Tahir'in gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

-En azından sana böyle sarılarak uyumama izin ver, diye devam etti.

Tahir merhamet dolu bir tebessümle başını salladı. Ve gömleğini kendi çıkardı.

Hastanedeki ilk koynunda yattığı sahnedeki gibi bir an yaşandı. Tahir yattı ve Nefes'in onun yanına yatmasını bekledi. Nefes önce tereddütle, sonra da emin bir şekilde Tahir'e sarıldı ve aralarından büyük bir engeli kaldırmış olmanın verdiği huzurla uyudular. 

Bir Destan KaradenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin