•22•

5.2K 459 44
                                    

Chaeyoung cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtıktan sonra arkasına döndü.
Jungkook duvara yaslanmış, kollarını göğsüne bağlamıştı.

" Çocuğumu gösterecek misin?" Göz devirerek güldü.

" Benim de çocuğum o." Kapıyı tamamen açtığında Dobby hemen yanlarında bitmişti.

Jungkook direkt Dobby'i kucakladığında Chaeyoung gülümseyerek onlara bakıyordu.

" İçeri gelsene." Jungkook tereddütle ayakkabılarını çıkardıktan sonra eve girdi. Bedenini koltuğa bıraktığında Dobby'i de yere bırakmıştı.

" Kahve yapabilirim?"

" Zahmet etme." Chaeyoung mutfağa ilerledi.

" Ben değil makine yapıcak zaten."

Hafifçe mırıldanarak yüzündeki tebessümle çıkardığı kahveyi makineye doldururken mutfakta duyulan adım sesleriyle mırıldanmayı kesti.

" Evin güzelmiş." Jungkook'a baktı.

" Teşekkür ederim." Adım sesleri gittikçe yaklaşırken makineyi çalıştırdı.

Ensesinde hissettiği nefesle, kaskatı kesildi.

Jungkook elleriyle Chaeyoung'un ince belini kavrayıp kendine çevirdiğinde ilk defa bu kadar yakınlardı. İkisinin gözleri de kenetlenmişti.

" Kalbini hızlandırıyor muyum?" Jungkook çekinmeden elini kızın kalbinin üzerine koyduğunda gülümsedi.

Hissettiği ritimle elini kızın tombul yanaklarına yerleştirdi.

İkisi de oldukça sessizdi.

Jungkook, Chaeyoung'un yanaklarını kavrayıp sıktığında gülümsedi.

" Benden hoşlanıyorsun!" Chaeyoung sinirle Jungkook'u ittirirken gülüyordu.

" Yah! Bir git be."

contradictory | rosékook texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin