contradictory | rosékook texting ✓

•34•

Sınır +60
İyi okumalar
(Nasıl geri adım atılır en büyük örneği, baktım oy vereceğiniz yok. Yayımlayayım bari dedim)

...

Any.body:
Güzelim
6 saat oldu
Cevap verecek misin

Roseanne telefonu sertçe yanına bıraktığında dizlerini kendine çekti ve çenesini dizine yasladı.

Turları yeni bitmişti, Jungkook'unki ise hala devam ediyordu. Son 1-2 aydır yüzyüze görüşememişlerdi bile. Tek yapabildikleri saat farkını hesaplayıp face time ile konuşmaktı. Ancak şimdi ne Jungkook'a ne de kızlara cevap vermek istiyordu. Kimseyle konuşmak istemiyordu. Yang Hyun Suk'un söyledikleri beyninde yankılanırken yutkundu.

Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi elbette çok seviyordu, ancak kpop sektöründen o kadar çok nefret ediyordu ki bu, diğer tutkularını arkaplana atıyordu. Sadece bir lise öğrencisiyken şarkı söylerken hissettiği şeyleri dün gibi hatırlıyordu. Hala aynı duyguları besliyordu. İnsanların onu dinlemesi, sesini duyması onun için paha biçilemezdi ancak bu insanlığının önüne geçecekse, istemiyordu. Daha şimdiden instagram postlarının altındaki yorumlarda antiler oluşmaya başlamıştı. Uzun zamandır direkt mesajlarından deli gibi nefret görüyordu ve bunun onu etkilemediğini söylerse, yalan söylemiş olurdu. Ancak hiç bir şey için Jungkook'u bırakmazdı, böyle bir aptallık yapmayacaktı. Nefret yorumlarına beraber göğüs gerebilirlerdi.

Any.body:
Saat orda kaç hesaplayamadım ama şuan sadece konsere 5 dakika var.
Seni merak ederek çıkmak istemiyorum.

Roseanne telefonu elini aldığında gülümsedi. Jungkook'u arayıp telefonu kulağına yerleştirdi.

" Güzelim?" Jungkook'un sesini duyduğunda gülümsedi.

" Nasılsın?" Arkadan gürültü geliyordu.

" İyiyim, sen nasılsın? Halledebildin mi?" Dudaklarını büzdü.

" Bunu şimdi konuşmayalım. Çok kalabalık mı?"

" Evet, çılgın bir kalabalık var. Keşke sen de burda olsaydın." Arkadan Namjoon'un sesini duyduğunda artık kapatması gerektiğini anlamıştı.

" O zaman sana kolay gelsin. Gece görüntülü arayabilirsin."

" Tamam bebeğim, öptüm." Roseanne telefonu indirdiği sırada hala telefondan gelen sesler ile şaşırdı. Kapamayı unutmuş olmalıydı.

Tam kapatacağı sırada duyduğu şey ile dondu kaldı.

" Jungkook! Konser yerinde kavga çıkmış rosé ve senin hakkında. Bir kaç kız anti pankartı açan kızlarla kavga etmiş ama şimdi güvenlik ilgileniyor. Endişelenme." Arkadan Hoseok'un sesini kesik kesik duyduğunda gözleri dolmuştu.

Telefonu kapatıp yanına bıraktı.

En çok korktuğu şey başına geliyordu.
İkisinin ilişkisi artık, Jungkook'a zarar vermeye başlamıştı.