0.3

10.8K 663 51
                                    

Sabah meydanda boyalarımın arasında oturuyordum. Aklıma Rüzgar'ı dün benim yanımda bana attığı mesaj gelince telefonumu açtım.

Rüzgar = Neşeli insanları severim. Ben de neşeliyimdir. (20:13)

Siz = Günaydın. (10:12)

Rüzgar = Günaydın adını bilmediğim neşeli kız. (10:13)

Hemen cevap gelmesiyle birlikte gülümsedim. Süründüren model olmaması sevindiriciydi.

Onu az çok tanıyordum, ama işte dün olduğu gibi her zaman öyle konuşmazdık. Ara sıra gelebilirdi yanıma, sohbet ederdik kısacık olsa bile.

Siz = Kız olduğumu nereden biliyorsun? (10:16)

Rüzgar = Diğer kızlar gibi değilim dememiş miydin? (10:17)

Siz = Korkutayım dedim de yemedin ya. (10:18)

Rüzgar = :) (10:19)

Gülücük atmıştı. Gülücükten sonra ne cevap verilirdi ki? Daha doğrusu cevap verilir miydi? Telefonu boyalarımın arasına bırakıp bir şeyler karalamaya karar verdim. Paleti elime aldım bir kaç boyayı karıştırdım. Fırçamı küçük şovalemin yanından alacak iken erkek bilekliği görmem ile bilekliği aldım.

Biraz inceledikten sonra köşesinde ufak bir yazıyla 'Rüzgar' yazdığını gördüm. Gülümsedim. Bilekliği çantamın en ön gözüne atıp çizim yapmaya devam edecektim ki mesaj sesi bunu yapmama engel oldu.

Rüzgar = Şu an işteyim ama pek iş yok. Konuşmaya ne dersin? (10:30)

Siz = Seve seve, ne konuşalım? (10:32)

Rüzgar = İsminden bir harf söyler misin? (10:33)

Siz = Söylerim ama bilecek misin ki ismimi? (10:34)

Rüzgar = Olsun, belki bilirim. Sen yine de söyler misin? (10:35)

Siz = E. (10:36)

Rüzgar = Peki, sesli harf ile tahmin yürütmem pekte kolay değil. (10:37)

Siz = Rüzgar kim olduğumun önemi yok. (10:38)

Rüzgar = Bence de kim olduğundan çok nasıl biri olduğunun önemi var. (10:40)

Siz = :) (10:40)

Camdaki Numara ❦ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin