! 13 ¿

978 100 51
                                    

Araba sessizce boş yolda ilerliyordu. Içindeki dörtlü hiçbir kelime etmemişti yol boyunca. Todoroki Shouto, Bakugou Katsuki, Ashido Mina ve Kirishima Eijirou.

Araba durunca arkada oturan Eijirou, öndeki Shouto ile Katsuki'nin arasına soktu kafasını.

"Neden durduk?"

"Benzin bitti." Shouto göstergeye bakarken Katsuki, silahlarını hazırlamaya başlamıştı bile.

"Yapacak bir şey yok." Dedi Mina. Shouto kapıyı açınca hepsi teker teker çıktı.

"Silahları kullanmamaya çalışın."

"Ne yapacağımızı söylemeyi bırak. Biliyoruz." Katsuki yine kaşlarını çatıyordu.

Shouto iç çekti ve önden gitti. Katsuki de O'ndan geri kalmayıp yetişti. Eijirou ile Mina ise arkadalardı. Eijirou fısıldadı.

"Midoriya öldü... kendi gözlerimle gördüm..."

"Ei..."

"Neden inanmak istemiyorlar..."

"O ikisi için de çok zor, biliyorsun. Merak etme, gerçeği gördüklerinde sağ salim eve döneceğiz."

"Umarım..."

"Öyle olacak!"

Eijirou buruk da olsa gülümsemişti. Birbirlerine bakarken önlerini görmemişlerdi ve Shouto ile Katsuki'ye çarpmışlardı.

"Dostum ne yapıyorsun-" Katsuki, Eijirou'nun ağzını kapattı. Sanki bir şey duymaya çalışıyormuş gibi.

"Müzik..." Dedi Mina. O'nların duyduğu şeyi duymuş gibi.

"Midoriya'nın favori şarkısı bu."

"Gidiyoruz." Katsuki, silahının emniyetini çekti ve sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladı. Diğerleri ise mecburen peşinden gitti.

Vardıkları yer ise bir marketti. Bu yüksek sese rağmen etrafta hiç onlardan yoktu. Her yeri dağılmış olan markete giriş yaptılar. Ses, hoparlörlere bağlanmış bir müzik çalardan geliyordu. Mina yavaşça müzik çalara yaklaşıp kapattı.

"Kim böyle açık bir alanda hoparlörle müzik dinler?!" Eijirou etrafı kolaçan ediyordu.

Shouto müzik çaları eline aldı ve içindeki hafıza kartını çıkardı. Kartın üstünde yeşil bir kalemle 'İzuku' yazıyordu.

"Midoriya..."

"Ha?!" Katsuki, İzuku'nun adını duyunca hızla Shouto'nun yanına geldi.

"Bu O'nun."

Katsuki "Biliyordum!" gibi bakarken Eijirou ile Mina şok olmuştu.

"N-nasıl?!" Dedi Eijirou.

"Bilmiyorum... ama O yaşıyor... Midoriya yaşıyor!" Günler sonra ilk defa Shouto'nun yüzünde bir umut ışığı vardı.

"Uh... bu mutlu anı bozmak istemem ama... gitsek iyi olur!" Mina, oraya doğru gelen ölü topluluğunu işaret edince kaçmak zorunda kaldılar.

Eijirou, arka kapıyı bulduğu için kolayca oradan gidebilmişlerdi.

"Hava kararmak üzere. Kendimize kalacak bir yer bulalım." Eijirou böyle deyince Mina onayladı.

"Evet, haklısın." Shouto'dan da onay gelmişti. Katsuki'nin sesi çıkmayınca arkalarına baktılar. Almış başını gidiyordu Katsuki.

"Hey Bakugou! Nereye?!"

Sanki bir yol izliyor gibiydi. Koşarak Katsuki'nin yanına gittiler. Eijirou, Katsuki'nin yanına gelip elini omzuna koydu.

"Bakugou!"

"Şekerlemeler..."

"Ha?"

Eijirou yere baktı. Yere dökülmüş bir sürü şekerleme vardı ve bir yere gidiyordu.

"Dostum... emin misin?"

"Gel diyen olmadı." Katsuki O'nu umursamadan yoluna devam etti. Eijirou iç çekti ve Mina ile Shouto'yu Katsuki'yi takip etmek için çağırdı.

****

Şekerlemeler yaklaşık on metre sonra bir binaya varıyordu. Ve bizimkiler bir sokakta saklanmış binanın etrafındaki ölü topluluğuna bakıyordu.

"Al işte, bok yoluna geldik."

_____

•Yorumlarınızı görünce bitiresim gelmedi. Aklıma gelen ilk şeyi yazıyorum bu yüzden kitap da bok yoluna giderse şaşırmayın

•4.sezonu taslakta yazıp bitirdikten sonra size sunacağım

•Desteğiniz için teşekkür ederim!💕

✔Fall in Love With Me 3 - 「ウォーキング・デッド」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin