! 15 ¿

756 95 42
                                    

"Git..."

"Ne?! Asla!"

"Git... yalvarırım..."

"GİTMEYECEĞİM."

"Kat-chan..."

Göz yaşları içinde gülümsedi İzuku. Ve Katsuki'yi itti. Eijirou, onları helikopterden görüp yardıma gelmişti ve Katsuki'yi tutuyordu. Katsuki çırpındı. İzuku ise ağlayarak gidişlerini izledi. İçinden bir ses haykırıyordu "Gitmeyin, beni burada bırakmayın diye." Ama mecburdu. Bir kişinin canına karşılık birden fazla kişi daha adil gelmişti.

Ölüler vücudunu kemirirken çığlık atıyordu. Kalbindeki acı, vücudundakilerden ağır basıyordu.

~~~~

Nefes nefese uyandı İzuku. Etrafına baktı. Sağında Shouto, solunda ise Katsuki yatıyordu. Mina ile Eijirou da diğer taraftaydı.

İzuku, şaşkınca yere bakıp en son neler olduğunu düşündü. Bulduğu dört insanı kolayca tuzağının içine düşürmüştü ve Onları ölü merkezine götürüyordu.

Ama uyuyakalmıştı. Bu zamana kadar hiç uyumamıştı. Öyle bir ihtiyacı olmadığını düşünmüştü. Ne değişmişti şimdi? Üstelik saçmasapan bir rüya görmüştü.

"Her neyse." Diye geçiştirdi. Ayağa kalkıp evden dışarı çıktı ve yine çatıya çıktı. Güneş doğuyordu.

"Acıktım..." diye mırıldandı. Onları bir an önce tuzağına götürmesi gerekiyordu. Yoksa açlıktan ölecekti.

Doğan güneşe bakıp kalbine dokundu İzuku. Hâlâ hiçbir şey hissetmiyordu. Oysa o rüyada bir sürü duygu hissediyordu. Anlam veremedi İzuku.

"Hey."

Gelen sese baktı. Katsuki idi.

"Merhaba Bakugou."

"Kat-chan."

"Evet, üzgünüm. Kat-chan..."

Katsuki, İzuku'ya yaklaşıp O'na sarıldı arkadan. "Beni hatırlamamanı affediyorum."

"Hm?"

"Ama hatırlatacağımdan emin ol."

"Evet... umarım."

İzuku gözlerini kaçırıp "Midemde hatırlatırsın." Dedi içinden.

Katsuki "Özür dilerim." Dediğinde İzuku şaşkın bir şekilde Katsuki'ye baktı. Böyle bir kabadayının bu cümleyi bilmesine şaşırmıştı.

"Ne için?"

"Şimdi düşününce, başta öyle üstüne öyle gelmeseydim seni paylaşmak zorunda kalmayacaktım. Kendimi çok sikik hissediyorum."

"Bana nasıl davranıyordun ki?"

"Çöp gibi."

"Neden?"

"Oradan biliyormuşum gibi mi duruyor?"

"Ama benim bilmem lâzım, o günleri. Değil mi?"

"Evet."

Katsuki güneşe doğru dönünce İzuku'ya arkasını döndü. Ve anlatmaya başladı. Dalmıştı.

İzuku bunu bir şans olarak düşündü. Kapıya baktı. Kapalıydı. Ve kapı kapanınca sadece buradan açılabiliyordu. Katsuki'yi burada parçalara ayırıp suçu diğer ölülere kolayca atabilirdi.

Katsuki'yi dinlemiyordu bile. Sırıtıp O'na yaklaştı. Ağzını açıp ensesine yaklaştı. Ona enfeksiyon enjekte edecekti önce. Bu işini kolaylaştıracaktı.

"Ama... seni sevdiğimi biliyorum artık." İzuku duraksayınca Katsuki arkasına döndü. İzuku gözleri yaşlı bir şekilde O'na bakıyordu.

"Aptal sulugöz." Katsuki, İzuku'nun başını göğsüne bastırıp sarıldı.

İzuku ise derin düşüncelerdeydi. Ağlıyordu. Neden ağlıyordu? Ama en önemlisi...

Neden Katsuki'ye zarar verememişti?

****

✔Fall in Love With Me 3 - 「ウォーキング・デッド」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin