POSEİDONUN KIZI 1: KAYIP MELEZ( TAMAMLANDI)

Atlantisle Anlaşma

Sabah, kahvaltının ardından tüm melezler arenaya gidiyorlardı. Çalışmalar birazdan başlayacaktı. Ama Aqua pek iyi görünmüyordu. Sanki hasta gibiydi. Piper yanına gitti ve" Aqua neyin var?" diye sordu. Aqua" İçimde bir his var. Çok kötü şeyler olacağına dair bir his." dedi. O bunu söyledikten sonra yabancı bir ses konuştu" Çok haklısın Aquamarine. Ama bu kötü şeyler senin başına gelecek."
Bir anda denizden üzerlerinde zırh bulunan askerler çıktı ve melezlerin etrafını sardı. 10 tane asker de Aqua'nın etrafını sardı. Aqua hızlıca bileziğini kılıca dönüştürdü ve hazırda beklemeye başladı. Az önce konuşan sesin sahibi öne çıktı. Bu, turuncu saçları dizlerine kadar gelen, buz mavisi gözlere sahip, gri balık puluna benzeyen bir giysi giysen, başına deniz kabuklarından bir taç takmış, parmağında Aqua'nın yüzüğüne benzeyen bir yüzük bulunan güzel bir kızdı. Aqua kıza öfkeyle bakıp" Bu sefer hakkımda hangi yalanı uydurdun acaba Astrid? Kraliçenle böyle konuşmazsın!" diye bağırdı. Astrid ise buna güldü" Aslında Aqua kraliçenle konuşan sensin. " dedi. Jason Kheiron' a yaklaştı ve" Bir şeyler yapmalıyız." dedi. Kheiron" Hayır Jason bu Atlatis iç meselesi. Karışamayız." dedi. Aqua ise Astrid' in söylediği sözlerden sonra şaşırmıştı. Astrid onu böyle görünce" Evet kraliçe dedim. Sen Atlantis'e ihanet ettikten sonra turnuvaları ben kazandım ve kraliçe oldum. İlk işim ise vatan hainini yakalayıp idam etmek olacak." dedi. Aqua" Önce yakalaman gerekecek." dedi ve etrafındaki muhafızları teker teker yere sermeye başladı. Son muhafızla dövüşürken Astrid arkasından yaklaşıyordu ama büyü kullandığı için hiç kimse onu fark etmedi. Aqua en sonunda herkesi alt etmişti. Etrafa bakıp Astrid'i aradı ama göremedi. Melezlere döndüğü sırada karnının arkasında keskin bir acı hisseti ve Astrid'in kılıcının ucu karnının önünden çıktı. Nefesi kesildi ve dizlerinin üstüne düştü. Astrid kulağına eğildi ve" Atlantis çeliği her şeyi geçebilir. Aşil lanetini bile. " dedi. Sonra Aqua'yı ayağa kalkmaya zorladı. Aqua'nın ağzından kan akıyordu. Annabeth bağırdı" Kes şunu. Onu öldüreceksin." dedi. Astrid ise" Hiç sanmıyorum. Bu melezi öldürmek için bir kılıçtan fazlası gerekli. Ayrıca onu şimdi öldürmeyeceğim. Atlantis kanunları çok katı ve acımasızdır. Onu yargılayacağız ve acı çekerek ölmesini sağlayacağız." dedi. Sonra melezlere döndü" Siz de onun ihanetinin şahitleri olacaksınız." dedi. Yanında duran bir muhafiza başıyla denizi işaret etti. Muhafız başını salladı ve denize doğru koştu, suya daldı. Diğer muhafızlar ise sanki belirlenmiş olan yerlerine geçtiler. Sonra her şey anlaşıldı. Bu uzun süredir planlanan bir saldırıydı.
                    &&&&&&&&&&&&&&&&&
Bir süre sonra denizden biri daha geldi ama bu kişi bir muhafız değildi. Astrid gibi balık pulundan bir giysi giyiyordu ama onunkiler siyahtı. Astrid" Gelebilmene sevindim Derek. Ben de hainimizi yakaladım." dedi. Derek Aqua'ya doğru baktı. Gözlerinde acı vardı. Galiba Aqua'nın hain olduğuna inanmıyordu veya onu bu şekilde görmek kötü hissettirmişti. Tekrar Astrid'e döndü. "Majesteleri su altı mahkemesi hazırlandı. Emrinizle yükseltilecek." dedi. Astrid başıyla onayladı. Bir anda suyun altından devasa, kubbeli ve içi su dolu bir yer çıktı ama oturma yerlerinin olduğu yerde su yoktu, hava vardı. Astrid Aqua'yı kaldırmaya çalışıyordu ama pek başarılı olamıyordu. Aqua'nın kamp tişörtü kandan kıpkırmızı olmuştu. Aqua" Belki de kılıcını çeksen çok daha rahat gideriz." dedi. Astrid ofladı ama Aqua haklıydı. Kılıcını kabzasından yakaladı ve hızlıca çekti. Aqua ilk başta biraz inlese de sonra ayağa kalktı. Astrid" Bir Atlantisli gibi görünmeni istiyorum. Herkes hainin gerçek görünüşünü öğrensin." dedi. Aqua öfkeli gözlerle ona baktı ama itiraz etmedi. Şu anda sinir bozucu olsa bile Astrid kraliçeydi. Birden etrafını sular sardı. Bir süre sonra Aqua suyun içinden çıktı ama saçları açıktı bu yüzden yerde sürünüyordu. Onunda üstünde turkuaz renkli balık pulundan giysi, turkuaz topuklu ayakkabılar vardı. Astrid yanına geldi ve bileziğiyle yüzüğünü aldı." Şimdi yürümeye başla. Cezanı çekme zamanı." dedi. Melezler içinde su olmayan bölüme götürüldü. Aqua ise Astrid'in arkasından yürüyordu. Astrid birden arkasına döndü" Sana sırtımı dönmek hiç güven vermiyor. En iyisi şöyle yapalım..." dedi ve kılıcının kabzasıyla sertçe Aqua'nın şakağına vurdu. Aqua bayılmıştı. Derek bunu görünce dayanamadı ve Aqua'yı kucağına alıp su altı mahkemesine taşımaya başladı. Astrid buna kızsa bile sesini çıkarmadı. Sonuçta birinin Aqua'yı taşıması lazımdı. Ama Jason buna çok bozulmuştu. Derek Aqua'yı içeriye götürdü. Muhafızlar onu aldı ve bir ucu yere bağlı zincir kelepçeleri Aqua'nın ellerine bağladılar. Melezler şahit bölümünde oturuyordu. Astrid Aqua'nın karşısında bulunan görkemli bir tahtta oturuyordu. Etrafında muhafızlar vardı. Derek ise onun arkasındaydı. Aqua kendine gelmişti. Artık yargılama başlıyordu.
                     &&&&&&&&&&&&&
Astrid konuşmaya başladı" Aquamarine Carson. Eski kraliçe. Atlantis'e ihanet etmekle suçlanıyorsun. Bunun için şahitlerimiz var." dedi ve melezleri gösterdi. Melezlerden bir gürültü yükseldi. Aynı zamanda tüm Atlantis halkı da oradaydı. Bazılarından yuhalamalar yükseliyordu. Aqua ise" Ben hiçbir şey yapmadım. Senin şahitlerin ise sadece suçsuz olduğuma tanıklık edebilir." dedi. Atlantislilerden şaşkınlık nidaları yükseldi. Aqua tekrar konuştu" Bence kesin sonuç ve kesin kanıt için su alevine başvurmalıyız." dedi. Yine bir gürültü başlamıştı. Derek araya girdi" Ama su alevini çağırmak her zaman zor olmuştur. Bunu yapabilen çok az denizkızı var." dedi. Aqua başıyla onayladı. Astrid ise sinirliydi" Madem o kadar güçlü olduğunu sanıyorsun o zaman Alevi çağır ve gerçekleri anlat." dedi. Melezler ise hiçbir şey anlamamıştı. Kheiron açıkladı" Su alevine aklınla ve kalbinle gördüklerini katarsın. Buna aynı zamanda kan büyüsü de denir. Yapabilen çok azdır ama kesin gerçek ancak bu şekilde ortaya çıkar." dedi. Astrid bu sırada Aqua'nın kelepçelerinin çözülmesini emretti. Sonra Aqua'ya döndü ve" Su alevini çağır. Gerçekleri ortaya çıkar." dedi ama sanki bunu aslında istemiyormuş gibiydi. Aqua başını salladı. Birden etrafını bir sürü baloncuk sardı. Baloncuklar kaybolduğunda Aqua artık bir denizkızıydı. Saçlarının çoğunluğu maviydi, kuyruğunun ortasından geçen mor renkler dışında mavi tonlarından oluşan bir kuyruğu vardı ama kuyruktan dikene benzeyen yüzgeçler çıkıyordu. Göğüsünü kaplayan pullar ise daha değişikti. Onlar da maviydi ama üstlerinde karnına kadar uzanan, balık ağına benzeyen, ağların birleşim yerlerinde inci ve deniz yıldızı bulunan değişik bir şey vardı. Üstünden inciler ve deniz kabukları geçiyordu.
                        

Oldukça etkileyici ve güzel görünüyordu. Etrafa bakındı sonra Astrid'e döndü ve" Alevi çağırmam için birkaç büyücüye ihtiyacım var." dedi. Astrid ofladı ama yine de Aqua'nın yanına birkaç tane güçlü büyücü gönderdi. Onlar da denizkızıydı ama Aqua kadar etkileyici bir görünümleri yoktu. Denizkızları el ele tutuştu ve bir çember oluşturdular. Değişik bir dilde bir şarkı söylemeye başladılar. Bir süre sonra Aqua hariç diğerleri yere çöktü ve şarkıya o şekilde devam etti. Aqua ise ellerini havaya kaldırdı ve daha yüksek sesle söylemeye başladı. Birden ortalarında bir mavi bir ateş parladı. Aqua iki parmağını kalbinin üstüne, iki parmağını da alnına dayadı, ellerini çekti ve su alevinin üstünde tuttu. Bir süre sonra alevde herkesin görebileceği görüntüler oluştu. Aqua'nın Kronos'a karşı koymaya çalıştığı anlar görünüyordu. Bir görüntü herkesi ürkütmüştü. Aqua Kaos'un dibindeydi.  Elinde bir hançer vardı ve hançeri kalbinin üstünde tutuyordu. Elerini kaldırmıştı. Hançeri kendine saplayacakken hançer bir anda toza dönüştü. Aqua'nın sinirle çığlık atan görüntüsü solarken herkes nefesini tutmuş izliyordu. Aqua Astrid'e döndü" Artık suçsuz olduğum kanıtlandığına göre, sana kraliçelik için meydan okuyorum Astrid." diye bağırdı. Atlantislilerden bir tezahürat yükseldi. Çoğunluk Aqua'yı bir kraliçe olarak görmek istiyordu. Astrid sinirle ayağa kalktı" Meydan okumanı kabul ediyorum. Bunu şimdi birer denizkızı olarak halledelim." dedi ve o da deniz kızına dönüştü. Sonra Aqua'ya yüzüğünü ve bileziğini verdi. Düello başlıyordu.
                         &&&&&&&&&&&&&
Astrid bir savaş çığlığı attı ve Aqua'nın üstüne saldırdı. Aqua ise başarılı bir şekilde savuşturdu. Bir süre böyle devam ettiler. Ama Aqua hiçbir karşı saldırıda bulunmuyordu. 10 dakika sonra Aqua ilk defa saldırdı ve ilk saldırısında Astrid'in gardını düşürdü. Kılıcını Astrid'in boğazına dayadı ve" Pes et." dedi. Astrid ise öfkeyle "Pes." diye mırıldandı. Sonra Aqua Astrid'in başındaki tacı aldı, başına taktı. Birden ellerinde elinin üstünü kaplayan birer takı oluştu. Ortalarında birer mücevher vardı. Biri turkuaz diğeri lacivertti. Derek Aqua'nın yanına geldi ve" Size hizmet etmek bizim için bir onurdur majesteleri." dedi ve önünde diz çöktü. Aqua askerlerine döndü ve" Yakın zamanda bir savaş bizi bulacak. Ve bu savaş sadece karayı değil denizi de büyük bir şekilde etkileyecek. Sizden savaş zamanında melezlere yardım etmenizi istiyorum ama bu zorunlu bir şey değil." dedi. Muhafızlar ise buna şaşırmıştı çünkü kraliçe emrederdi, rica etmezdi. Derek öne çıkıp herkes adına konuştu" Siz ne zaman yardımımızı isterseniz kraliçem." dedi. Salonda bir tezahürat koptu. Melezler ve Atlantisliler birlikte savaşacaklardı. Kronos'un kazanması zorlaşıyordu.