Manhattan'a ulaştıklarında Kronos onları ordusuyla bekliyordu. Sonra geriye doğru çekildi melezlere hiç bakmadan" Gidip şehri yerle bir edin. En son olarak ortada şehir kalmayınca Olimpos'a saldıracağız." dedi. Canavarlar aynı anda bağırmaya başladılar ve şehre dağıldılar. Melezler bir araya toplandılar ve plan yapmaya koyuldular. Annabeth başladı" Avcılar batı kısmını korusun. Amazonlar doğu tarafını alsın. Atlantisliler ikiye ayrılın, yarınız Amazonlara; yarınız avcılara yardım edin. Hades, Hermes, Apollon ve Dionysus kulübeleri kuzeye, geriye kalan kulübeler güneye gitsin. Böylece her tarafı savunabiliriz." dedi. Herkes onayladı. Her bölge hemen hemen eşit bir savunmada olacaktı. Kronos ortalıkta görünmüyordu. Melezler savaş çığlıkları atarak canavarlara saldırmaya başladılar.
&&&&&&&&&&&&
Percy yorgunluktan ölmüştü. Aralıksız 3 saattir önlerine gelen canavarı haklıyorlardı. Herkesin bir sınırı vardı. Bir süre sonra durmak zorunda olacaklardı. Annabeth ile sırt sırtaydı. " Öleceksek böyle bir ölüm çok da kötü olmazdı." diye düşündü. O sırada Jason yanına geldi" Dostum, hava açık ama bozabilir. Şehrin her yerinde su boruları var. Belki de savaşın seyrini biraz değiştirsek fena olmaz." dedi. Percy ona bakıp sırıttı. Sonra yere eğildi ve ellerini yere bastırdı. Bir süre sonra yer sallanmaya başladı ama bu sallantı sadece canavarları etkiliyordu. Jason da şimşek çaktırarak ve yıldırım düşürerek hem canavarları öldürüyor hem de dikkat dağıtıyordu. Hecate melezleri ise olabilecek bütün büyüleri yapıyor, Sis'i kullanarak canavarları etkiliyordu. Ares melezleri önlerine gelen her canavarı haklıyorlardı. Afrodit kulübesinden büyükonuş kullanabilen melezler canavarlara birbirlerine saldırmalarını söylüyordu. Kronos yanına yaklaşan melezleri Neela'nın anlattığı yansıyan gözler büyüsü ile etkisiz hale getiriyordu. Arada büyü kullanıp melezlere savaşıyordu.Tüm melezlerde Atlantis çeliğinden silahlar vardı. Bu, canavarların ölmesini kolaylaştırıyordu. Ayrıca Aşil lanetini geçebilen tek çelik türüydü. Tanrılar bile yardıma gelmişti. Poseidon, Percy ve Neela yan yana duruyorlardı. Devasa dalgalar ve sallantılar oluşturuyorlardı. Neela arada büyü de yapıyordu. Canavarların çoğu yok edilmişti ama Kronos ortalarda yoktu.
&&&&&&&&&&&&&&&
Birkaç saat sonra bütün canavarlar yok edilmişti. Kronos bunu görünce melezlerin ve tanrıların önünde durdu. Çok öfkeliydi. Konuştu ama ses Aqua'nın sesi gibi değildi " İstediğiniz kadar canavar yok edin. Ama hiçbir güç bana karşı koyamaz." diye gürledi. Neela daha fazla dayanamadı, öne çıktı ve"Deniz kabuğum bu sen değilsin. Arkadaşların, ailen biziz. Nasıl bir sıkıntın varsa biz sana çözmende yardım edeceğiz." dedi. Kronos bu sözler üzerine sadece güldü." Aqua artık sizi duyamaz. Kendisini teslim etti. Zeus'un ona yönelttiği tehtid bardağı taşıran son damla olmuştu. Onunla anlaşma yaptık. Olimpos'u beraber yok edeceğiz." diye haykırdı. Bir ara tereddüt eder gibi oldu. Sonra Aqua'nın sesiyle konuşmaya başladı" Aileden bahsediyorsun. Benim de tek istediğim beni her şekilde kabul edebilen bir aile, bir evdi. Çok bir şey değildi. Babamın karanlık tarafından gücümü almam benim tercihim değildi." dedi ağlamaklı bir şekilde. Sözleri Olimposluları bile duygulandırmıştı. Hatta Afrodit gözlerini kuruluyordu. Poseidon kızına yaklaştı" Bunların hepsi değişir Aqua. Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz." dedi telkin edercesine. Aqua inanmak istiyordu ama Kronos izin vermiyordu. Aqua acıyla çığlık attı ve başını tuttu. Kronos konuştu" Bu defa izin vermeyeceğim. Beni yenemezsiniz." dedi. Jason ve Percy Aqua'nın yanına gitti ve kollarından tuttu. Poseidon yaklaştı ve " Kızım gerçekten böyle olmak istiyor musun? Kronos ile birlikte Olimpos'u yok etmek mi istiyorsun?" diye sordu. Aqua acıyla" Hayır... Sadece benim yaşadığımı siz de yaşayın istedim. Eğer beni anlarsınız belki artık üzerime lanet yağmaz diye düşündüm. Belki normal bir melez olabilirim dedim. Kronos bunların bu şekilde mümkün olacağını söyledi. Bende inandım." dedi. Poseidon elini kızının alnına koydu. Diğer Olimposlular da etraflarında bir halka oluşturdular ve birer ellerini Aqua'ya doğrulttular. Bir süre sonra Aqua'nın gözleri parladı. Önce altın rengine sonra turkuaza döndü. Poseidon elini çekti. Jason ve Percy de Aqua'yı ayağa kaldırdı. Kronos gitmişti. Kazanmışlardı. Hem de kimseyi kaybetmeden. Ağır yaralanan çok yoktu. Clarrise'in her yeri kan ve altın toz içindeydi. Ares melezlerinin çoğu bu şekildeydi. Birkaç Hephaistos melezinin üstüne bir Yunan ateşi bombası düşmüştü ama nektar ve Ambrosia ile iyileşmişlerdi. Her melezde çizikler ve yaralar vardı. Manhattan'da çok fazla hasar yoktu. Ailesi orda yaşayan melezler birer telefonla aileleriyle haberleşmişti. Aqua biraz kendine geldiğinde Neela koşarak kızına sarıldı. Aqua da annesine." Biliyor musun sen bana deniz kabuğum dediğinde Kronos'un etkisi biraz azaldı. Tekrar küçük bir kızmış gibi hissettim." dedi. Neela ise" Sen istersen ben sana hep deniz kabuğum derim." dedi. Onlar sarılırken diğer melezler de geldi ve hep beraber sarıldılar. Biri" Peki ya şimdi ne olacak?" diye sordu. Aqua yanıtladı" Şimdi... Eve gidiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POSEİDONUN KIZI 1: KAYIP MELEZ( TAMAMLANDI)
FanfictionPercy'nin öyküsüne kendi açımdan baktım ve kendi hayallerimi ekledim. Bazı yeni karakterler de her zaman hikayede olan karakterlerimize eşlik edecek... UYARI!!! Eğer bu hikayeyi Wattpad harici bir platformda okuyorsanız kötü amaçlı yazılım saldırısı...