Bütün yaz tatili planlarının suya düştüğü o mistik gün... Saçma bir yaz kampı planı ve saçma insanlar... 'Feu' fransızca da ateş demekti, ve herkes Ateş ve Barut'un yan yana gelmemesi gerektiğinide bilirdi.
Sabah 9 gibi Elif'in bağırmasıyla birlikte yatağımdan kalktım.
Elif hemen benim yatağıma atlayıp, "Kanka dün seni bekleyemedim, uyuya kaldım. Daha iyi misin?" dedi.
Ben, "Beni zorla uyandırmasan daha iyi olurdum." dedim ve başımı ovaladım.
O sırada yan yataktan Merve, "Ne oluyor be sabah sabah!" dedi sinirle.
Elif, "Bir şey olduğu yok, hadi uyanın kahvaltıya gecikeceğiz." dedi ve Merve'yi kolundan tutup yataktan çekti.
Merve ve Elif'in uyumak için kavga etmesinin ardından bende yataktan kalktım ve Zeynep'in yatağına yöneldim.
Zeynep ben yatağa gelmeden önce uyanmış ve yatağın içinde gözlerini ovuşturuyordu.
Zeynep'in yatağına gelip, "Kahvaltıya geç kalacağız. Bu arada dün olanlarla ilgili konuşmak ister misin?" dedim ağlamasını kastederek.
Zeynep oturur pozisyona geçip, "Aslında anlatılacak pek bir şey yok. Ama yine de yanımda olduğun için teşekkür ederim." dedi ve gülümsedi.
Bende ona gülümsedikten sonra bavuluma yönelip bugün giyeceğim kıyafetleri çıkardım.
Merve ve Elif'te sonunda kavgayı bitirmiş giyiniyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hepimiz giyindikten sonra Cenk'le dün ettiğim kavgayı hatırlayıp ben, "Kızlar sizden bir şey rica edebilir miyiz? Bugün sizin masanızda otursak olur mu?" dedim.
Merve merakla, "Tabi olur ama neden?" dedi.
Ben, "Cenk'le biraz kavga ettikte dün akşam. Ondan dolayı." dedim.
Elif, "Ada ben Demir denilen o salakla aynı masada O-TUR-MAM!" dedi son kelimeyi yüksek sesle heceleyerek.
Ben, "Kanka bende Cenk denilen o malla oturmam seçimini yap." dedim.
O sırada Zeynep, "Aynı masaya oturmayacak kadar neden kavga ettiniz?" dedi merakla.
Elif, "Neden olacak salak Hilal yüzünden, ve bu sefer Ada barışsa bile ben asla barışmam. Yaptığı hiç hoş değildi." dedi kararlılıkla.
Hepimiz saçlarımızıda yaptıktan sonra odadan çıktık ve yemekhaneye doğru yürümeye başladık.
Yolda giderken önümüze birden Batuhan çıktı.
Batuhan, "Kızlar dün akşam sizi elimde 2 tane poşetle aradım ama bulamadım. Nerdeydiniz?" dedi geri geri yürüyerek.
Elif, "Valla sen onu çok sevgili arkadaşın Cenk'e sorucaksınız. Akşam ağlattı Ada'yı şıllık sevgilisi için." dedi sinirle.
Ben hemen araya girip, "Öyle çok önemli bir mesele değil ama bir süre Cenk'le konuşmayacağım." dedim.
Batuhan, "Boşver Ada, o piç ne yaptı bilmiyorum ama onunla konuşurum." dedi.
