Hilal sinirle yanımızdan ayrıldığından beri tam olarak bir saat geçmişti.
Herkes sanki yeni sünnet olmuş çocuk gibi Cenk'i sırasıyla tebrik etmişti.
Bir süre sonra Merve ve Zeynep duş almak için odaya gittiklerinde anladığım kadarıyla Cenk ve Batuhan'da bizi yalnız bırakmak için yanımızdan ayrılmıştı.
Kısacası şu an Elif ve ben çimenlerin üzerinde sessizce oturuyorduk.
Konuyu açan Elif oldu.
Elif,
"Ada ilk olarak tekrar çok özür dilerim. Açıklamam sana ne kadar mantıklı gelir bilmiyorum ama seni hala çok sevdiğimi ve bunu senin için yaptığımı bilmeni istiyorum." dedi.Ben Cenk'in bana dediklerini kulakıma getirip sakince,
"İstersen anlatmaya başla." dedim mimiksiz şekilde.Elif,
"Dediğim gibi biz Kerem ile senden önce tanıştık. Ama tanışmamız yine senin üzerindendi. Kerem yanıma gelip seninle ilgili sorular sordu. Kısacası senden etkilenmiş sanırım. Üzerindeki çapkın tavırdan dolayı senin ilgilenmeyeceğini falan söyledim. İşte böyle bir kaç dakika daha inatlaştıktan sonra Kerem, iddia fikrini ortaya attı. Kendine olan güveni bana çok itici gelmişti ama yinede iddiayı kabul etmemek için duraksadım. Ona ne istediğini sorduğumda, ben kazanırsam Hilal ve Cenk'i ayırmanı istiyorum dedi. Ben nedenini üsteleyince Hilal'le bir ilişkisi olduğunu ve Cenk'e böyle bir şey yapmak istemediği için onları ayırmamı istediğini söyledi. Bende kazanırsam Hilal'in bir orospu olduğunu tüm kampa söylerim dedim. Her türlü mantıklı bir iddiaya benziyordu. Çünkü senin kimseye aşık olmayacağına neredeyse emindim. İşte yemekhanede bana Ateş'le aranızda geçenleri anlatırken o kadar kötü oldum ki anlatamam Ada. Sanki beynimden kaynar sular döküldü. Çünkü sen Kerem ve benim aramda olan iddiaya rağmen Ateş'e aşık olmuştun." dedi.Duyduklarımı sindirmeye çalılırken son cümlesine cevap olarak,
"Aşk değil, karışık duygular daha mantıklı bir cümle." dedim.Elif gülümseyerek,
"Neyse işte. Ateş'e duyduğun karışık duygulardan dolayı sana söyleme ihtiyacı hissettim. Ama yemin ederim bu kadar uzatmayacaktım. Ve bu kadar ciddi olacağından da habersizdim. Bu iddiaya girdikten sonra hayatımızda çok şey değişti. Cenk'le kavga ettik, konuşmak bile istemediğimiz insanlar bizi teselli etti. Birde benim hayatımdan bakacak olursak Demir faktörü de var. Uzun zamandır kimseden hoşlanmadım. Ve bu hissin varlığını bile unutmuşum Ada. Bu hissi bana hatırlatan biri olunca gerçekten çok panikledim ve karşımdakinide üzdüm." dedi.Konuşmasının tamamen bittiğine karar verince ben,
"Seni anlıyorum Elif. Ama mantıken seni anlayabiliyorum. Kalbim böyle bir şey yapabileceğine bir türlü anlam veremiyor. Sen hala benim en iyi arkadaşımsın ve hala seni çok seviyorum ama bir anda hiçbir şey olmamış gibi de davranamam. Lütfen sende beni anla." dedim.Elif birden bana sarılıp,
"Seni çok iyi anlıyorum ve eskisi gibi olacağımızada inanıyorum merak etme." dedi ve ayaklandı.Elif,
"Ben şimdi gidiyorum şizofrenim, geliyor musun?" dedi.Ben,
"Biraz oturup kafamı toparlayacağım sen git." dedim ve Elif'e el salladım.Elif yanımdan ayrıldıktan yaklaşık yarım saat sonra karnımın guruldamasını hissetmemle öğle yemeği saatini kaçırmamak için ayaklandım.
Yemekhane'nin kapısından girdiğimde Batuhan, Merve, Zeynep ve Begüm masada oturmuş ve yemeklerine başlamışlardı.
Etrafa baktığımda başka tanıdık yüz göremeyince onların yanlarına gidip oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar: YAZ KAMPI
Dla nastolatkówBütün yaz tatili planlarının suya düştüğü o mistik gün... Saçma bir yaz kampı planı ve saçma insanlar... 'Feu' fransızca da ateş demekti, ve herkes Ateş ve Barut'un yan yana gelmemesi gerektiğinide bilirdi.